Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yılanıöldürralar, 1981 (Ostt* solda). Ala Ceyik, 1959 (Ustte sağda). Yer Dcmlr Oök Bakır, 199O (sagda). Beyaz Mendil 1055 (ansağda). Tünaş'a yazdırdığı "Ala Geyik"le ikinci bir versiyon oluşturur. Ne var ki aradan on yıl geçmcsine karşılık, "Ala Gcyik" ilkinin çok gerisindedir. Yaljıı/ca bir Cüneyt Arkın (llmidir. Yıl 1975: Sıra "Ağrı Dağı EfsanesT'ne gclnıiştir. Ne var ki böyle bir efsancyi sinemalaşlırmak clbctte iddialı bir girişimdir. Yaşar Kemal'in şiirsel bir dillc ya/.dığı vc "baş vcrilir, hak yadigârı verilmez" lenntsinı içercn "Ağrı Dağı EfsanesT'yle Mcmduh Ün nasıl bir sonuç çıkaracaktır'.' Orlaya çıkan sonuç tartışmalıdır. Kimine görc "düzeyli bir Yaşar Kemal ııyarlaması", kiminc görc "yarım başan'Mır... Bu birbirinc karşıt iki görüş ortalaması sonucu anlıyoru/ ki, Memduh Ün escrin ö/.ündeki şiirsel duyarlılığı bir yandan yitirirken, bir yandan da bclli ölçüler içinde başarılı olmuştur. Bu arada çekilen bazı iilmler, Yaşar Kemal'lc ilgisi olmadığı halde yazann escrlcrindcn etkiler taşıdığı söylcncbilir mi? Örneğin Krdcn Kıral'ın Çukıırova'nın sorunlarını konıı alan "Kanal" adlı ilginç ve başarılı fılmınin, ben/er bir tartışmayı yarattığı bılinir. Ve bazı ıddialara göre İhsan Yüce'nin senaryosunu ya/dığı "Kanal", ba/ı bölümleriyle Yaşar Kcmarın "Tcncke" romanını anırrısatır. Oysa Adalet Bakanı Mehmet i'an'ın kaymakamlık yaptığı yıllardaki yaşamından ulıışun anılardır sinemaiajtınlan. Bu lüı etkiler bir yana ünlü aktör Pcter Uslinov da bir Yaşar Kemal hayranı olmalı ki, "Ince Memcd"i kimseye bırakmaz. Oysa Türk sinenıasında "tnce Memed"i hangı yönetmen çekmek islememişlir ki? Ya "Ince Memed"i oynamak için sıraya girenler. Başta Yılmaz (Jüney ve Fikret Hakan... Ama sonun da bu "olay roman"ın yönetmcnliğini yapmak Peter Ustinov'a "Inee Memed"i oynamak da Simon Dutton adlı bir yabancı aktöre kısmet oldu... Peter Usrinov'm "İnce Memed"i teknik dü/eyi açiMiıdan mükemmel bir tllmdi. Ama Peter Dstinov'm da yönetmen olarak Yaşar Kemal'in dünyasına sadık kaldığı söylenemezdi. Çünkii üstlendiği ve son dereee başanyla oynadığı Abdi Ağa rolünü "İnce Memed"ın önünc çıkarmıştı. Bir yabancı sinemacının gözüyle anlatılan Yaşar Kemal dünyası, cğer işin içine bır kadın girsc nasıl uyarlanacaktı? Bu kadın yönetmen de Türkan Şoray'dı. 1981 yılında Türkan Şoray, "Yılanı Öldürseler"i yönetmek ve de başrolü oynamak için zorlu ve ağır bir yükün altına girmişti. Senaryosuna Yasar Kemal'in de katıldığı "Yılanı OldürselerMde Esme kadını canlandıran Türkan Şoray için başarılı olduğu söylenebılirdi, ama yönetmenlik açısından ba kıldığinda doyurucu değildi. Görüldüğü gibi bir kadın gözüyle de çok t'arklı bir Yaşar Kcmal uyarlaması ortaya çıkmamıştı. Sonuç olarak 1955'den 1990'a kadar u/anan bu 35 yıllık siire içinde yapılmiij en başarılı Yaşar Kemal uyarlaması /ülfü Livaneli'nin "Yer Demir (îök Bakır"mıydı'?... Bir TürkAlnıan ortak sermayesiyle çekilen "Yer Dtmir Gök Bakır"ın her şeyden önce teknik düzeyi oldukça yüksekti. Ve özellikle de Alman görüntü yönetmeni Jurgens Jurges'in kamcrası Yaşar Kemal dünyasının şiirine ve doğasına son dereee yatkındı. Kurulan dünya öncekilerden çok farklı bir atmoslcri oluşturuyordu. Ancak, Atilla Dorsay'ın "kâr şiiri" olarak tanımiadığı görüntiiler bir yerden sonra yönetmen Livaneli'nin anlatımım da aşmıştı. Sankı "Yer Demir Gök Bakır", JurgcasMe Yaşar Kemal'in filmiydi. Bu açıdan da sanıyoru/ ki bir "doğa şiiri" olarak Yaşar Kcmal'e yaklaşan tek filmdi. Yaşar Kemal dünyasının son filmlerinden biride 1990'da yine bir kadın yönetmenin bakış açısı içinde Isveçli Barbro Karabuda'nın elinden çıktı. Yaşar Kemal'in "Ağır Akar Su" adlı öyküsünden uyarlanan "Menekşe Koyu" nda başarılı oyuneu kadrosuna, özellikle de I ürkan Şoray'la Sven Wolter'e karşılık gü/elim öykü yabancılaştınlmıştı. Yaşar Kemal'in "son fılmi" ise bir belgesel "Çocukluk" adını taşıyan belgesel, Yaşar Kemal'in gerçck yaşamının bir bölümünü içeriyor. Yazann doğduğu, gcnçliğini yaşadığı yörelerde çekildi. Adana'nın Kadirli ilçesinde, Hemite köyünde... Yönetmeni de İngiliz James Runcie... Belgesclin drama bölümii için yazılan senaryoda ise, Yaşar Kemal'in "Beyaz Pantolon", "Kuşlar da Gitti" ve "Yılanı öldürseler'Vlen yararlanılmış. Bi/ şimdı, yıne başa dönüp Lütfi Ö. Akad'ın şu sözleriyle nokta koyalırn: Yaşar KemaPi sinemalaştırmak için ozan olınak gerekli..." < CUMHURİYETDER0İ30AĞUSTOS1992SAYI336