Katalog

C EPECEV R E 0 K T A Y E K I N C Cınarcık kıyılarında "nuhsatlı" yağma! Yeni yasa, kıyılardaki yapılaşmayı 50 m. ile 100 m. geriye çekiyor. Ne var ki bu mesafeler, "eski" kıyı kenar çizgilerinderı ölçülüyor. Çınarcık 'ta 1984'te sapîanan kıyı çizgisi, şu anda 50 m. denizin açığımla. Ve inşaatlar ise "denize sıfır". Üstelik, "yasal ve ruhsatlı". cni yürürlüğe giren yasayla birlikte kıyılardaki kurallar bır kcz daha değujirke'i, kıyılarınu/ın değişmeyen kuralı "yağmacılık" Çınarcık'da planlı bır "imar nizamı" haline gelnıiş bıle. Kasabaya bağlı Kocadcrc Köyü plajlarında "denize sıfır" binalar "ruhsatlı olarak" yapılıyor. Yalı Mahallesi'ndeki kumsallar ü/erinde "imar planına uygıın" siteler yükseliyor. Bir /amanlar cennet görüntüsüyle İstanbullulann dinlence merke/i olan Çınarcık, son üç yıl içindcki imar i/.inleriyle tam bir "yap sat ccnneti" olmuş. Üstelik, yine imar planına görc halka açık olması gerekcn c'oğal plajların da ü/erinde binalar yapılarak ve "kumsalla birlıkte" satılaruk... Yalova Çınarcık arasındaki ku;>akta, kıyı yağmasının "ilk hamlesi" kunı talam ile başlıyor. Bölgede 1985'lerden sonra patlama gösteren ya/lık site inyıatlan. "yasal" kuın ucaklan yetersiz kalınca denize yönelıyorlar. Bayındırlık Bakanlığı u/manlarınca 19H4'te saptanan kıyı kenar V'i/gisi, boşaltılan kumsullara denizin dolması sonucunda, birkaç yıl içinde "lü m. su derinliği" olan yerlerde kalıyor. Böylece, "onaylı haritalardaki" denı/ ile karanın bırle^tıği vızgi, "yerine aplike edildiğinde" kıyının 50 m. kadar "açığındun" geçiyor. Bu gelis,menin ardından, kıyı çizgisinin dü/eltilmediğı "onaylı haritalar" esas alınarak yapılan imar planlan ise, kıyı yağmasının ikinci ve "öldürücü" hamlesini, "kumsalda yapılaşnıa sürecini" Y Çınarcık'ta kıyı çlzglslnd«n 4O m. g«rld«kl "yasal" (!) yapılar (Ustte). "Ruhsatlı" İnşaatlar, Çınarçık'ın ormanlık yamaçlarına dogru hızla tırmanıyor (solda). başlatıyor. Eski yasaya ve plana göre kıyı çizgisinden en az 30 m. geri çekilmesi gereken in!>aatlara, "harita üzerinden ölçme yapılarak" ruhsatlar veriliyor. Çınarcık sahilleri "denize sıfır" ve doğal plajların tam ü/erinde yükselen "yasal" yapılarla dolmaya başlıyor. Tahribatın en yüksek düzeyde yaşandığı Kocadere Köyü Yalı Mahallesi Muhtan ömcr Dursun, belediyenin bu uygulamasını durdurabılnıek ıvın başvurmadık kapı bırakmamış, Çantasında, imar planlanna göre denizden 40 m. içerde görünen, ama "yerinde" kıyıya 2 m. olan inşaatlann fotoğrafları ve "ruhsatlarıyla" dolaşıyor. Köy Ihtiyar Heyeti dc bölgeye gelen yazlıkçılara mektuplar dağıtarak, "İstanbul'a ve Ankara'ya döndüklerinde Çınarcık'ı kurtarmalan için yetkililcrle görüşmelerini" istiyor. Bu konuda yine muhtarlıkca hazırla nan kapsamlı bir rapor ise tüm bclgeleri ıçeren kalın bır dosya halindc birkaç yıldır Bayındırlık Bakunlıgrnın "incclemesinde" bekliyor. Rapora göre Çınarcık'taki "imarlı yağma", salt kıyı kuşağını değil, park alanlannı ve ağaçlarla kaplı tarım arazilenni de betonlaşmaya açmış durumda. 1989'dan bu yana Belediyece yapılan çok sayıdaki imar planı tadilatıyla, kasabanm yeşil alan, otopark, çocuk bahçcsi gibi gereksinımeleri için ayrılan yerlere bile in^uat i/inleri verilmiş. Bu tadilatlar arasında bır ilkokul yerinin de imara açılmasından sonra, alternatif okul yeri olarak kayalık bir uçurumun gösterilmesi ise uygulamanın ne denli "planlı" olduğunu gösteriyor... Güney Marmara'nın bu güzel kıyı kuşağı, imar mafyasının kıskacından kurtulabilmek için tstanbul Valiliği'nin ve Bakanlıgın ilgisini bekliyor. SHP Yalova llçe Orgütünce düzenlcnen çevre panelinde söz alan Muhtar Dursun'un şu sözleri, kıyı yağmasının "ürkütücü" yüzünü de sergiliyor: ri tabancamla dolaşıyorum. Kumsallara, yeşilliklerc inşaat yapanlardan tehdit alıyorum..." < " Bu inşaatlara karşı çıktığımızdan be C U M H U R İ Y E T DEROİ 2 A Ğ U S T O S 1992 SAYI 3 3 2