Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Temnaz 1931 Vaniköy'de müthiş bir aşk faciası... Bir daktilo ile zabit; ölii olarak bulundu Dün Kandiili polit merkezine bir hanım kota, koşa gelmif ve Şımdı 60 yıl öncesine dönüp \tehlt'le Belkıs'ın öyküsünü o günlerın Cumhuriyet gazetesınden ızleyelim. Cumhuriyet 4 Temmuz 1931 tarıhlı sayısında "Vukuat" sütununda olayı şöyle verıyor 'vanlköyde müthiş bir aşk faciası... Bir daktilo ile bir zablt; ölü olarak bulundu." Haber şöyle: Kandiili polıs merkezine koşa koşa gelen bir kadın Vanıköy'de bir ağacın altında ıkı ceset gördüğünü söylüyor. Yapılan araştırmada ölen genç subayın Kandillı'de oturan Eminönü Zabıtai Beledıye Komiser Muavini Emın Etendi'nın oğlu Vahit Efendi, genç kızın ıse aynı mahallede oturan Safer Bey aılesine mensup Selanik Bankası'nda çalışan daktilo Belkıs Hanım olduğu anlaşılıyor. Cumhuriyet, ertesı günkü sayısında haberi bıraz daha genış tutarak "Boğaziçi'nin en güzel kızı nasıl ve niçin öldü" başlığıyla verıyor. "Muhitınde büyük bir teessür uyandıran bu facia etrafında şu mütemmım malumatı aldık" dıye yazan gazetede haber şöyle sürüyor: "Belkis H. yirmi, yirmı ıki yaşlarında, uzun boylu, yeşil gözlü bir kızdır. Kendisını lanıyanlar onu Boğaziçi'nin en güzel kızı olarak tavsif ederler. Belkıs H. muhitınde güzelliğı kadar cıddıyeti ve tahsilinin fevkâladeliğıle tanınmıştı. Belkıs H. evvelki sene Amerıkan Kız Koleji'nden mezun olmuş ve Felemenk Bahrisefit Bankası1 na daktilo olarak gırmiştı." Iki gün sonra Cumhuriyet olayı bu kez birinci sayfadan resimli olarak vermeyı sürdürüyor. Belkıs Hanım'ın arkadaşlarıyla ve ailesının fotoğrafları birinci sayfadan verılirken Vahıt'le Belkıs'ın mezarları ıç sayfalarda yer alıyor. "Bütün Boğazlçi halkını müteessir eden facla" başlıklı haberde "Belkıs Hanım'ın annesi faciaya takaddüm eden hazin macerayı anlatıyor" Belkıs Hanım'ın annesi Nafia Hanım Cumhuriyet muhabirıne şunları anlatıyor: "Ben Belkıs'ın annesınden zıyade bir ablası idim.. Onun bütün hislerını, düşüncelerını takıp ederdim... Bu elim aşk faciası daha başlarken ben haberdar olmuştum Bundan ıkı sene evvel genç bir mekteplının kendısıne koruda tesadüf ederek ızdıvaç teklif ettiğini söylemıştı. İkı yavrunun mesut olmaları ıçın elımden geldığı kadar çalıştım." Cumhuriyet'teki üç günlük dizihaber şu cümlelerle son buluyor "Şimdi Boğaz'ın mavi sularına hazır bulunan Şehitlik tepesindeki iki bedbaht sevdazedenin mezarları sevdikleri tarafından ziyaret edilerek onlara ait hatıralar taziz ediliyor." 25 elkıs Hanım Boğaz çcvrcsindc, 'Vanikoy Güzeli' diyc anılııdı. Vahit, ailenin tek çocuğu. Babası Emin fendi Kurtuluş Savaşı gazilerinden, maalyası var. Savaşta İstanbul'dan Anadoj'ya silah kaçırıyormuş. Vahit, gerçekten Valentino'ya benziyor. 'alentino'nun çevirdiği son film, ölünce arım kalıyor. Arkadaşları film şirketine 'ahit'in resmini gönderiyorlar. Onlar da 'ahit'i çağırıyorlar, fakat Vahit askerliği ok sevdiğinden bu çağrıyı kabul etmiyor. Iki aile de varlıklı. Bu olaydan sonra 'ahit'in annesi kanser oluyor. Belkıs'ın ai;si gibi Vahit'in ailesi de acılar içinde yalyor uzun yıllar. Müfide Hanım hâlâ anıların sonu gellez koridorlarında. "Gençliğimde" diyor, romanlar yazılırdı. 'Dizlerine Kapansam' omanmda da bu konu geçiyor. Orada da ençler merak ediliyor. Ve romanda şöy; yazıyor: 'Aman sonları Belkıs'la Vahit'e enzemesin.' " lşte tam 60 yıl önce yaşanan hazin bir şkın günümüzdeki öyküsü. Başka söze e hacet! A U M H U R İ Y E T DERGİ 14N İ S A N 1991 SAYI Valentino Vahit', Kuleli Askeri Lisesi'ni heniiz yeni bitirmisti... Vanîköylü Belkıs'ın son mektubu "Vahit: . İstiyordum ki sana karşı olan sevgimi anlıyasın... Belki o zaman beni severdin. Biliyorum beni sevmedin... Bunu sen itiraf ettin. Senin söylediğin her şeye inandım. inanıyorum. Fakat yalnız sende bir şey var; onu anlamak istiyorum. Bilmiyor musun bu nedir? Bu, beni sevmediğin... isterim ki dünyada hiçbir şey senin bana karşı olan sevgine mani olamasın... Ben kendimi sana çok yakın buluyorum. düşünüyorum, yakın olan her şey nihayet birleşiyor. Fakat bu olacak mı?.. İstiyorum ki sevgi, aşk acılığının tecrübesini benim üstümde göstersin... düşünüyorum, belki çok büyük günahım var. Eğer bu da seni sevmek ise beni bu günahı bile bile yapıyorum. Her günahkârın gideceği yer cehennem değil mi?.. Ben oraya gitmeğe çoktan razıyım. Senin için olduktan sonra... İsterim ki daima seninle beraber olayım... İyi biliyorum, babanla vaziyetıni en ince noktasına kadar işitiyorum. Anlıyorum. Senin mevkiin çok fena... Düşündük... Ve aileni bana tercih ettin.. Hakkın var. Herkes ben değil... Sonra o gün telefon ettim. Bunları anlamak istiyorsan, irademe hâkim olamadım. Herkesin neş'eli bir zamanında ben de senin sesini işitmek isterdim. Bunun bana ne kadar büyük bir şeye malolacağını biliyordum. Yalnız gururum kalmıştı. işte onu da o gün öldürdüm. Bunları sana bizzat söylemek isterdim. Fakat kabil değil ki... Eğer seni bilerek üzdümse beni affet... Çünkü sensiz yaşayamayacağımı anlıyorum. Beni sevdiğini söyle. Sana o kadar yakınım ki yavaşça evet desen işitecek ve ölünceye kadar seni bekleyeceğim. Belkıs Safer." 286