30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dağbaşında yoğun trafik Türkiye'nin yapayalnız dağlarına alışık bir insan için, bu kadar sert bir dağ ortamında her yanda insanların kaynaşması, son derece ilginç bir deneydi. Inglltere'de, Gallcr'ln kuz*ylnde, Snovvdon'un zlrvashtdcylz. zür dilerim" dedi genç kız; ben de en sevimli halimle, elimden geldiğince geriye çekilip ona yol vermeye çalışırken "rica ederim" anlamında bir şeyler mırıldandım. Ancak gene de bana sürtünüp geçmek zorunda kaldı. Yaklaşık bir buçuk saattir bıçak gibi bir granit sırtın uzerinde yürüyorduk. Kuzey yanımız karla kaplı, güney yanımız ise Atİantik'ten gelen nemli havanın etkisiyle karsız ve ıslakiı. Her iki yan da dimdik uçurumlarla, kopkoyu bir sisin içinde yitip gidiyordu. Türkiye'nin yapayalnız dağlarına alışık benim gibi biri için ise bu kadar sert bir ortamın içinde her yanda insanların kaynaşması son derece ilginç bir deneyim oluşturuyordu. Sırtın iyice daraldığı bazı noktalarda bekleyip karşıdan gelen ekiplere yol veriyor ya da daha tatsız yerlerde centilmence bir nezaketle, arkamızdaki uçurumun tehlikesi arasında or "ÖiI Ö ta karar yollar aramaya çalışıyorduk. Ingiltere'de 5 milyon dolayında doğa sporcusu olduğu söyleniyordu ve tüm önemli doğa merkezleri tatil günleri son derece kalabalık olabiliyordu. Bazı Ingilizler biraz şikâyetçi olurlarken bu durum, benim çok hoşuma gitmekteydi. lnsanın bir anlamda, sadece kendine benzeyen bu kadar çok sayıda insanla birlikte olmasının da büyük bir keyfi vardı. Bu yılın ocak ayında, bir cuma akşamı işlerimi bitirip Manchester'dan trenle dosda karın mevsime göre az olduğunu görünarabasıyla iki saat daha yol alıp Galler'in kuzeyindeki 'Snowdonia' bölgesine ulaşmıştık. Burası, İskoçya dışında Birleşik Krallık'ın en yüksek zirvesi olan Snowdon'un (1086 m.) bulunduğu yerdi. Dağcılık kulüplerine ait olan küçük bir karavanda geceyi geçirip ertesi gün bu UnlU zirveye çıkmaya karar vermiştik. Cumartesi günü erkenden kalkıp Peny Gwrya Otell'ne gittik. Otelin park yeri tam bir ana baba günüydü. En az otuza yakın araç vardı ve pek çoğunun etrafında son hazırlıklarını büyük bir ciddiyetle yapan dağcılar, yUrüyüşçüler görülüyordu. Havanın oldukça güzel olmasına karşın ocak ayı ciddi bir dönemdi burası için. Biz de John ile derlenip toparlandık geçen asırda bakır madencilerinin açmış olduğu patikadan yürümeye başladık. Bir gece önce rehber kitapları incelerken Snowdon'un zirvesine doğrudan ulaşan birtakım kar rotalarını düşünmüş ancak dağda karın mevsime göre az olduunu görünce, 'at nalı' diye andıkları uzun sırt hattını yurümeye karar vermiştik. Sırt hem uzun hem de içinde pek çok zirveyi barındıran zevkli bir secenekti. Patikayı takip ederek Llyn Ilydaw gölünün kenarından sola doğru Lliwedd zirvesine yükselmeye başladık. Çevredeki tüm isimler (Snowdon dışında) telaffuzu son derece zor, anlaşılmaz kelimelerden oluşuyordu. John, Galler'in Birleşik Krallık içinde kendi dili ve kültürü olan, özerk diyebileceğimiz bir bölge olduğunu anlatmıştı. öğlen yarım gibi Snovvdon'un zirvesine ulaştık. Etraf gerçekten insan kaynıyordu. Zirve noktasına ulaşabilmek için biraz da sıra beklemek gerekti. Sağdan soldan, üzerlerinde her türlü teknik tırmanış malzemesinin sarktığı, jet pilotu havasında genç tırmanışçılar çıkıyordu. Zirveye ulaşan dik kar kulvarlarından geliyor olmalıydılar. Bizim gibi sıkı bir yürüyüşe çıkmış dağcılar çoğunluktaydı. Ancak en ilginç olanlar gene de pazar günü sinemaya diye çıkıp bu zirveye düştük leri izlenimi yaratan insanlardı. Normal sokak giysileri ve ayakkabılarıyla gelivermişlerdi. Snovvdon'un zirvesinde doğa sporları, ciddi dağcılık, ve laubalilik, iç içe gibiydi. Daha sonra her hafta bu tedbirsiz insanlardan düşüp yaralananlar hatta ölenler olduğunu duyduk. Bir Türk dağcısı olarak bu kadar alçak dağları acaba küçümseyecek miyim diye merak etmiştim. Ancak kendi içlerinde, kendi ölçüleriyle dimdik ve çok guzel görünce bu kaygımın yanlış olduğunu sevinerek fark ettim. Bir dağın sadece yuksekliğinin fazla bir anlamı yoktu. Zirveden sonra izlediğimiz sırt çok sarplaştı, sisde koyulaştı. Sisin içinde insanlar çıkıveriyordu. Hemen her karşılaşmada gülümseyerek birkaç söz ediliyor, selamlaşılıyordu. Şimdiye kadar hiçbir yerde bu kadar yüksek oranda gülümseyen insana rastlamamıştım. Dünya ölçülerinde bir şeylere ait olduğum hissi, içimde kuvvetleniyor gibiydi. Akşam hava kararırken yürüyüşe başladığımız Peny Gwrya Oteli'ne döndük. Toplam yedi saatlik nefis bir etkinlik yapmıştık ve ileride benim de yurdumda on binlerce dağcı, yürüyüşçü olduğu zaman, bunun hiç de o kadar feci bir şey olmayacağına dair inancım artmıştı. ^1 GÜNUBİRLIK TURLARI JOÇOOO Kayak 0/10 000 YOLAÇIS MERKEZİRECEP PEKER CAD KIZILTOPRAK C 346 74 T5 KAPIDAG YARIMADASI Cuma Ferlbotla Bandırma Cumartesi Ormanlı Köyde Panslyonda Konaklama Dlleyen dağ çadırlarımızda T.P. Konaklama 260.000 TL 2324 Mart KAPADOKYA 1219 Nlsan Atiı ve Yaya Yürüyüş Dag bislkletl GüvercinllklhlaraZelve Vadlsl Yürüvüşlerl Sultansazlığı ve Erclyes T P Konaklama 750 000 TL. + ERCIYES 198.™ Dafl bisikleti + Yürüyüş BeykozM Şevket Paşq Köyü 20 km GebzeBallıkayalar 20 km. H«r Hafta Sonu RİZEKAÇKAR DAĞLARI NİĞDEALADAĞLAR IMEMRUTSÜPHAIM Köyevlnde ve çadırda konaklama AĞRI DIA GOST£R(S( "TURKİYE DAGLARl" TAMZARA TURİZM CUMHURİYET Tel: (1) 151 90 64 SAYL282 28 D E R 6 İ 1 7MAFIT 1 9 9 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle