30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D E R GI ' DE N SON PASAJLAR Kimi yıkılıp gitti, kimi onarım için kapılarını tahta perdelerle örtmuş bekliyor, kimi de çok farklı elbiselere bürünmüş ya da ıssızlaşmış olarak yaşamını sürdüruyor. Çelik Gülersoy ile birlikte, dünun Perası'na geçit veren bugünün son Beyoğlu pasajlarını tek tek gezeceğiz. KROM NİKELAJLI POP SAMAT PAZARÖTESİ Bu haftadan başlayarak yeni bir bölüme yer veriyoruz. Küçük ama ilginç 'ayrıntı haberler' arasından cımbızladığımız 'seçmeler'in yanı sıra bu bölümde müzik ve sinemanın 'haftalık' bir numaralarına da yer vereceğiz. Ayrıca "Ne yapacaklar? / Nasıl yapıyorlar?" adı altında, yine her hafta, bu sayfanın bir köşesinde tanıdık bir çehre karşınıza çıkacak. HAFTANIN KONUĞU: İDİL BİRET 6 Devlet sanatçısı piyanist idil Bıret ile müzik dışı bir söyleşi de ilginç olacaktır diye düşünduk. Modadan hayvan sevgisine kadar birlikte, birçok şeyi konuştuk. FOTOROMAN/İNCİR ÇEKİRDEĞI MASKELİ GECENİN GÜZEL KADINI Müşerref Hekimoğlu "Başkent Günleri"nden bize bu hafta, bir maskeli balonun izlenimlerini aktarırken genç ve ilginç bir Amerikalıyı, Nancy Lunsford'u tanıtıyor. MÜZİK: OUEEN'İN KRALLARA YARAŞIR TIRMANIŞI 9 8 BİR FOTOĞRAFIH RÖHTGENİ Selçuk Erez "Pazarın Penceresinden" eski bir fotoğrafa bakıyor bu hafta da... RAMBO'NUN SON MODELİ WILUS Mavi Ay dizisini bitirdikten sonra bir süre müziği deneyen Bruce Willis, şimdilerde bir kahraman polis rolünde... Hafif şişko ve hantal Ama yine de 'Rambo'nun son modeli' olmakta kararlı bir polis... 12 15 10 Kapak: Avrupa Pasajı ya da Aynalı Pasaj Fotoğraf: Levent Yıldırım ANTİKA Evet, yeni bir sayfa daha: On beş günde bir, Raffi Portakal ile birlikteyiz. SOFRA/RASGELE DEFTERİ KİTABI OLAN MEYHANE: HATAY LOKANTASI SAĞLIK BRİÇ/SATRANÇ ARMAĞANU BULMACA/ÇftZMECE DOfiADA YAŞAM: DAĞCI ATLETİK OLMAYABİLİR 18 19 20 "21 22 ~23 OKUR MEKTUPLARI Sayın Barut Berge, Cumhuriyet DERGİ'nin 3 Şubat 1991 tarihli 256. sayısında, "Avcılık Nedir, Ne Değildir" başlığıyla yayımlanan mektubun sahibi. Benim aşağıdaki düşüncelerim de ona bir cevaptır. Yeryüzünde "insan" olabılmenin yolu üzehnde her türlü canlının yaşarrt hakkına saygı duymak vardır. Öldürmeye hıçbır şekilde saygı duyulmaz. Kan dökmek arzusu ilkel bir içgüdüdür. Yaşama saygı duyan insan, bu içgüdüyle gurur duymayı bir kenaıa bırakıp her canlıyı sever, onlarla barış içinde yaşar. Zevk için öldürmez. "Kızılderililer bunu yapmayacak kadar onurlu kişilerdi. ihtiyaçlarından dolayı öldürdüler. Çünkü yaşamları için gerekli besini temin edecek yeterlikte tahıl yetiştirmeyi öğrenememişlerdi. Et yemek için hayvan öldürmek onlar için bir ihtiyaçtı. Fakat hiçbir zaman spor Sayın Barut Berge'ye cevaptır... olsun diye öldürmediler." Güzel olan yaşamı, insan olarak daha da güzelleştirmek elimizde. Doğayla buluşmak için, avlanmaktan başka binlerce sebep bulabiliriz. Sevgiler. Ipmk İnleten İZMİR Beyoğlu ve tramvay Sayın Gülriz Sururi'nin Cumhuriyet DERGİ'deki "Eskisi Gibi Beyoğlu'na Çıkmak" yazısını zevkle okudum. Kırklı yıllara kadar uzanan anılarıyla son günlerin modası nostalji düşmanları hariç her aydın kişinin sıcak bir ılgiyle yöneleceği bir yazı idi Gülriz Hanım'ın yazısı. Benim burada anlatmak, size aktarmak istediğim bir başka olay: Sayın Gülriz Sururi de yazısında oldukça ince ama iğneleyici bir biçimde altını çizmiş bu olayın... Evet, tramvay meselesini anlatmak istiyorum. Sururi, "Eğer Beyoğlu'nda o eski havayı estirmek isteyenler varsa işe tramvayla başlayabilirler. Ama hemen ardından da en az 34 sanat merkezi açmak için kolları sıvamalıdırlar" diyor. Sanat merkezi meselesi elbette ki önemli, ancak ben "var olan" üzehnde düşündüm... Beyoğlu'na "eski hava"yı getirmek için işe tramvayla başlandı. Ama nasıl!?.. Bu bizim "Tünel Taksim" Tramvayı, ne Viyana'dakilere, ne Lizbon'dakilere ne de New Orleans'takilere benziyor... Hiçbir doğallığı olmayan "acemi" bir tiyatro dekoru gibi. Bilmiyorum, benim gibi düşünenler var mı? Ama ben bu tramvay işini, bir gecekonduya her gece bir oda ilave eden anlayışa yakın buluyorum. Tramvayı, istanbul'un bir köşesine burası İstiklâl Caddesi de olsa böylesine 'dekorvari' bir biçimde hapsetmek, yıllar yılı tramvaya binmiş bir İstanbullu olarak bana gülünç geliyor. Muvattak Tarlan İSTANBUL Cumhuriyet Dergi, dün beşinci yaşını doldurdu. tlk kez, 1986 yıhnın 16 şubat günü okurlarımıza 'lyi Pazarlar' dileyerek yayınımızı başlatmıştık. Beş yıl boyunca, sayfa sayımızm azalıp çoğaldığı, Dergi'nin boyutlarının, kâğıt kalitesinin farklılıklar gösterdiği dönemlerden geçtik. Kimi zaman yazı ailemizi genişletip değişik köşeler, yeni sayfalar oluşturduk. Kimi dönemlerde de teknik ve mali sorunlarm etkisiyle bunun tersini yaşadık. Ama sorunlar ne olursa olsun, bir hafta sonu eki olarak ana çizgimizi korumaya çalıştık. Bugün de aynı anlayışla sayfa düzenimize yenilik getirmeye çalışırken içeriğimizi de olanakların elverdiği ölçüde zenginleştirme, yazı ailemizi genişletme çabasına girmiş bulunuyoruz. Her hafta yayımlayacağımız 'Pazarötesi' sayfamızın yanı sıra bundan böyle on beş günde bir yayımlayacağımız 'Antika' ve 'Mutfak' sayfalarımızla yazı ailemizi de genişletiyoruz. Bu sayfalarda, Raffi Portakal ve Beyhan Gence Ünsal, 'Pazar Keyfi' yelpazemize yeni boyutlar katacaklar. Daha dinamik, daha çok yönlü, daha avıltılı nice Cumhuriyet Dergi'lerde buluşmak dileğiyle. lyi pazarlar. CUMHURİYET DERGİ SAHİBİ: CUMHURİYET MATBAACIUK VE GAZETECİLİK J.A.Ş. ADINA NADİR NADİ • GENEL YAYIN MÜDÜRÜ: HASAN CEMAL • MÜESSESE MÜDÜRÜ: EMİNE UŞAKLIGİL • YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: OKAY GÖNENSİN • YAYIN Y0NETMENİ: LÛTFÛ TIMÇ • GÛRSEL YÖNETMEN: TÜLAY UUIKIUÇ • REKLAM MÜDÜRÜ: AYŞE TORUN • REKLAM SORUMLUSU: HÜLYA AKYOL • C U M H U R İ Y E T D E R G İ 17 Ş U B A T 1 9 9 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle