Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A GL I K E R D A L A T A B E K Korku ve cesarete dair orku" konusuyla ilgili ruhbilim kitaplarını tarıyorum. Değişik bölümlerde epeyce bilgi var. Bilinen terimiyle "fobi"lerin türleri, belirtileri, nedenleri, gelişimi, sağaltımıyla ilgili bilgiler, ruhbilim mctinlerinde önemli bir yer tutuyor. BİR M E S L E K S O R U N U Rektör jzin vermeyince. Bir tabip odası, üyelerlnin meslek bilgllerini yenileniek için konferanslar düzenler. Konulardan birisi "Yeni Radyolojlk Yöntomlerin Tanıda Yerl"dir, öbürü de "Niikle*r Tıbbın Kllnlk Uygulamalan". Doğal olarak üniversite öğretim görevlilerinden, bu konuları üyelerıne anlatmalarını ister. Konularında uzman iki görevli de konuşmayı kabul ederler. Topiantı üyelere duyurulur. Topiantı tarihine 6 gün kala, üniversitenin rektörü, konuşmacı görevlilere "kendislmton Izln alınmadıkça toplantıya katılamayacaklarını" bildirir. Bu durumda, üniversite rektörü izin vermediği için tabip odasının toplantısı yapılamaz. "Aman canım, yapılmazsa yapılmaaın, mamleketln bunca sorunu varken derdimlz bu mu" diyenler çok yanılır. Derdimiz bu olmadığı için gide gide hiçbir şey derdimiz olmamaktadır. Şimdi gelelim soruna: 1. Üniversite yönetiminin böyle bir yetkisi yoktu r. 2. Üniversitelerin toplumu aydınlatma görevleri vardır. 3. Tabip odaları, üyelerini meslek bakımından geliştirmekle görevlidir. 4 Üniversiteler de bu göreve yardımcı olmakla yükümlüdür. 2000 yılına dokuz kala, dünyanın hızla geliştiği, değiştiği, demokratikleştiği bir dönerndir. Bu dönemde "otokratik üniversite" özlemiyle üniversiteyi yönetmek, dünyanın gidişini tersine çevirmek demektir. Uludağ Üniversltesl Rektörtüğü adına Rektör Yard. Prof. Dr. Fatlh Cenglz Babalık, bu yanlış tutumu yazıyla da Bursa Tabip Odası'na bildirmiştir. Bursa Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Rahml Dirican da konuyu bize iletmiş. Biz de okurlarımıza duyuruyoruz. 1991 yılında olsun, biraz demokratik tavır, biraz bilime saygı... K önemli bölümlerini bildiğim bu bilgileri yeniden gözden geçirirken korkunun karşıtı olan "cesaret" konusunun aynı kitaplarda yer alıp almadığıru araştırıyorum. Bu konuda hiçbir bilgi bulamıyorum, en azından bu başlık altında bir "patoloji" belirtilmemiş. Doğrusu biraz şaşırıyorum, daha önce bu konunun aklıma gelmemiş olmasını da yadırgıyorum. Çünkü doğal olan her davranışın "mantık dışıölçü dışı" olanı ruhbilimsel olarak "normal dışı" kabul edilir. Bu da anlaşılır bir kabuldür, normal kavramının "nedensonuç bağlantısı" temeline dayanmaktadır. Ama bu durumda, kimi korkuların "mantık ve ölçü dışı" olmasıyla normalin dışına çıktığının saptanması gibi, kimi cesaretin de aynı biçimde "mantık ve ölçü dışı" olması durumunda "normal olmadığı" kabul edilmemeli miydi? Elbette doğrusu buydu, ama gelin görün ki hiçbir ruhbilim kitabında "cesaret hastalığı" başlığı yoktu. Böyle bir başlık olmayınca da böyle bir hastalık olmazdı. Ama bu doğru olabilir miydi? Bir davranışın iki ucu da mantık ve ölçü dışı aşırılık derecesinde olduğu zaman normal sayılmazdı. Örnek mi? örnek çoktu. Tlıtumlulukcömertlik, aynı davranışın iki ucudur. tkisi de kendi ölçüleri içinde normal davranışlardır. Ama aşırı gi dildiğinde cimrilikisraf durumuna girer. Elbette bunlar ruh hastalığı sayılmaz, toplumsal eleştiri sınırına girer. Bütün davranışların "normal mı aşırı mı" olduğunun belirlenmesi toplumsal değer yargılarıyla yakından ilgilidir. lyilikkötülük, bağımlılıközerklik, korkucesaret ikilileri de böyle değil mi? "Bu korkunun hiçbir mantığı yok" dediğimiz zaman bir "fobi"yi tanımlıyor olabiliriz. Küçücük bir böceğin karşısında kaskatı kesilmiş, korku içindeki bir insan kimisine gülünç gelse de kimisine normal gelSbilir. Ama sokağın karşısına geçemeyen insan kesinlikle normal değildir, ruhbilimsel bir sağaltım görmesi gerekir, kendisinde "fobik nevroz" olduğu kabul edilmelidir (Agorafobi). "Bu delice bir cesaret, hiçbir mantığı yok" dediğimiz bir hareket karşısında kim bu hareketin delilik olduğunu, bir nevroz olduğunu, hastalıklı bir davranış olduğunu söyleyebilir? Dahası, hangi ruhbilim kitabında bu durum bir hastalık olarak tanımlanmıştır? En azından ben böyle bir kitap başlığı bulamadım. Acaba neden? Cesaret, en kötü koşullarda bile toplumsal bir desteğe sahip olmuştur. Sahibini her türlü tehlikenin içine atan cesaret bile övülmüştür. Cesaretin kınanması için sahibine zarar vermesi yeterli olmamış, başkalarına da zarar vermesi gerekmiştir. Bu durumda bile "cesaret" edimi, çoğunlukla övülmüş, cesaretli olan kişi desteklenmiştir. Belki ruhbilim bile toplumsal değer yargılarının dışında kalamamıştır. Ya da ruhbilim de toplumsal değer yargılarıyla bağlantılıdır. Konumuza dönersek, "korku"nun aşağılanması, cesaretin ise yüceltilmesi, her ikisinin de "mantık ve ölçü dışı derecelerinde" eşitlikle hastalıklı davranışlar sayılmadığını, korkunun hastalık sayılmasına karşın, cesaret konusunda suskun kalındığını göstermektedir. Acaba "korku" aşağılanacak yerde yüceltilecek bir toplumsal değere sahip olsaydı, tersine "cesaret" yüceltilecek yerde aşağılanacak bir toplumsal değeri belirtseydi, ruhbilimdeki yerleri gene böyle mi olurdu? Ben sanmıyorum... Kültürümüzdeki masallara bakarsak, "korkunç dev'Me karşılaşan insanlar korkarak kaçmışlar, böylece sıradan insanlar olarak hiçbir değer kazanmamışlardır. Oysa aynı "korkunç dev"in karşısına korkmadan çıkan "genç kahraman", cesareti ve hünerleriyle "korkunç dev"i yenmeyi başarmış, böylece de övgüyü, hayranlığı hak etmiştir. Bu masallarda bile "sıradan insan davramşı" küçümsenmiş, aşağılanmış, hiçbir değer kazanmamıştır. Buna karşın, "mantık ve ölçü dışı derecesinde" cesaret övgüyle, hayranlıkla karşılanmış, kahramanlığın ölçütü olmuştur. Belki de asıl hastalık bunu görememektir...^ SfiCJLIK vc GÜZELLIK REM3ERI PROKTOLOGIE ÇANAJANS 151 (H)44 FAX: 151 41 55 VARİSLERİN INFAROT, İĞNE İLE TEDAVİSİ Rumeli Cd. Ogan Ap. No. 16/2 Nlşantaşı HEMOROİDFİSTÜL Zayıflamak Isteyenler, Peklik çekonler P.D.M. KIRMIZI BALIK ÇOCUKEUI DOĞA'DAN DOĞAL SAFLIĞINDA... • EXTRAIT VTTAL "ANTI AGE' A ve E vıtamınlı C* BaKım Losyonu... aklnizın doğal nem dengestnm ve canhğının korunması ıçn • EJCTRAİT VITAL "MASK" Doğal Kıl Maskesı solıiı atan bir c* njn • REVITAL "FORDF1ANT" Şampuan öncesı bnkıs«l sıcak bakım... partak, cartı saçlar ıçm DOĞA BrTKlSEL ÜRÜNLEflSAN »TİC. A.Ş. Ç«*lepe Kale Cd No. 11 80650 OTOCI Saglıklı Op. Dr. Hayatl F. KOCAL Bankalarta anlaşma vardır hiyci Lii u tt tt u 10 kişiliksınıflar. Programlı okul öncesi eğitim Pedagog denetimi. Programa ek olarak müzikyüzmesatrançtiyatro gösterimi. Tel: 141 35 89 1320120 20 ile LİF açığınızı tamamlayınız. K/ANUIKDt • MAHKMINI/U1 Ueslenme Paketi Okul öncesi eğitim annesi çalışsm çalışmasın her cocuğun en doğal hakkıdır. Zambak Sk. No:6 BOSTANCI 3 6 7 5 4 58388 61 7 3 j . LEVENTİST Tal: 1 7 9 5 2 9 0 , C U M H U R I Y E T D E R 8 İ SAYI 2 5 8