08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GARAJLARDA YASAM Topkapı hic yorulmaz chmet Usta'nın yüreği kıpır kıpır "Çocuklar 17 saattir yolda, oysa gclmeleri gerekirdi su an. Kara haber gelmesin de onlardan önce..." Çalımla gırdi '44 Seyahat Ma1 latya ş,ehrin kapısından Topkapı'dan içerı. "Hah geldiler işte..." Yüreğınin atı^ı hı/landıkça hı/landı Mehmet Us>ta'nın. hangı yürek dayanabilır bu sevınce. İçı doldu doldu boşaldı; bır damla sevinç yası aktı göz pınarından. O kavuşma anı kı hcr seye değer. Mehmet Keskin, Kuçükköy'de marangoz. Malatya'dan göç eyleyıp Istanbul'u mekân tutalı 10 yıl olmuv Şehıre ilk gelısini, Topkapı'ya ılk adım atı^ını, duyduğu yabancılığı ve yanlızlığı unırtamıyor M Mehmet Usta. O giin duyduğu kadar olmasa da yine bu kente yabancı; "göniil hep mcmlckette, Malatya'da..." Yolcu taşımacılığının yü/de 95'ının karayoluyla yapıldığı ülkemizde garajlar otogarlar kentlerın girış ve çıkış kapısıdır. Yolculuğun sonu veya başlangıcıdır. Ayrı bırdünyadırşehrin ıçinde bu mekânlar Yolcusuyla şoförüyle, satıcısıyla 'simsar'ıyla renklı bır dünya... Kapıların en büyüğü de Topkapı'dır; yanı İstanbul şehrınin gırıs kapısı. Yerı dardır, ama gönlü zengindir Topkapı'nın. Nıce kahırlar çekmistır yıllar yılı Nice ayrılık ve sevinç gö/ yasları sulamıştırTopkapı'yı. Soluklandı 'arabacı' Hasan; sırtını dayadı arabasına. Fırsat bu ı fırsat bir 'cıgara' yaktı. I/ liklerıne kadar çekti 'cıgara' dumanını. Sivaslı Hasan Taşdelen, "70'den bu yana..." İstanbul Topkapı'da yük taşır arabasıyla. Garaja ılk gelenı taksicıden önce Hasan karşılar; üzmez geleni gidenı. "Rayiç neyse gerisi haramdır..." Hasan'a. Arabasıyla yedi baş nüfusa bakar tstanbul şehrinde. "Hemi de ruhsatlıdır, durağı bilem vardır bu arabanın... Hele o korsanlardan millctin çektiği... Aslında sokmamak lazım onları Topkapı'ya..." Ne de olsa Hasan eskilerden sayılır; 'korsanlarf Topkapı'ya sokmamak hakkını duyar kendince... Tatil günleri dışında siz hiç Topkapı'ya düştünü/ mü;yani'ıncın topoynarken'.. Fîğer bır yere gıdecekseni/ yönünüzü bile şaşırtırlar insana; doğuya gidecekken batıya, kuzeye gidecekken güneye çekerler: "Çorlu'ya mı, Edirne'ye mi?.. Arabamı/. heTopkapı garajlannda, son anda akla (r*l*n h*dly« alif vsrlşl. men..." "Ankara'ya 303... tsterseniz önden vcrelim..." "Haydi Adana, Adana... Abiciğim nercye? Haydi..." Hcle bir de bayramda seyranda düştüysenİ7 kimse bakmazyüzünüze; kalakalırsınız kendi başınıza Topkapı'nın orta ycrınde. 'Bağımsız sımsar' Enverdıkkatle 'sü/dü' yolcuyu şıp diye anladı nereye gıdeceğını: "Allah i/in ve Topkapı'nın "bağımaız simsarlarından" Enver D«mirci, kimin 'şıp dlye anlar' ve koluna yapışır rirse yolculuk nereye narey* aidaca^lnl d« Topkapı'ya at arabasıyla talas (en üstta). Qöka*l Inal'ın Işl gatlrmek. anne?.. Edirne'ye mi? Maratonları, 303 Marcedes'leri çamurdan korumanın yolu.talaş. Gel anneciğim hemen durak Topkapı... Sürücüsü Göksel İkalkıyor araba..." Teslim etti 'Edirnc Birlik'ın mavin'ine... "Görbakalım ma nal... 'Maraton'ların, '303'lerin arasınvin efendi bizi; bir çorba parası..." Binliği dan özenle geçırdi arabasını; ya çı/erse aldı Enver sürdü de sürdü yüzüne: "Be atlı arabası yarım milyarlık otoların boyasını?.. Parça parça eder sobalık odun reket versin..." Çorba parası isteye isteederler arabasını Göksel'ın. Göksel yılye adı 'Çorbacı Enver'e çıkmış... Beş çolar yılı odun talaşı taşır Topkapı'ya. cuk babası'Bağımsız simsar' Enver, on Çamurdan korumak ıçın simsarlar yıldır Topkapı'yı mekân eylemiş aş için, 'yazıhane'lerinı,şoförlerotolarını,talaş. işiçin... Edırne'den Kars'a kadar yolcunun nereye gideceğinı, "Alimallah şıp di alırlar Göksel'den. "Hey arabacı kaç para bir çuvalı?.." 4500 lira fazla geldı ye..." anlar Enver; ne demeli bu da onun yarım milyarlık 'Maraton' oto sahıbıuzmanlıkdalı... ne..."3500'everirsen..."Binlirayaanla"Diyarbekir'e gidecek olan sayın yolculardan..." yaşını başını almış ıhtiyar a şamadı ıki arabacı... "Haydi yolunayallah..." dedi kaptan şoför... Yollandı aceleyle yüzük beğeniyor Eskışehirli barabacı Göksel sesını soluğunu çıkarmayan satıcıdan; "dışı altın kiminin; ama dan. Nasıl çıkarsın kı: "Diklensem aliiçisarı... mallah bir daha gölgemi bile sokma/lar Turizm şirketlerinın renkli tabelalan Topkapı'ya benim..." gibi arka arkaya dizılmiş satıcılar: Yüzükçüler, bademciler (hıyarı soyup saYeryüzünde hiç bır mekân yoktur kı tanlar), ayakkabı boyacıları, lahmagarajlar kadar çabuk renkdeğıştirırscn, cuncu, sımıtçı, nane şekerı satanlar, üsher dılden ve renkten, her yöreden ve sıtünde Arapça ya/ılı kıtapçık satıcıları... nıftan ınsan kalabalığı... Yılın 365 guBunlar Topkapı'nın ayrı, vazgeçilmez nünde, günün her saatınde ve saatin hcr renklerı ve dokusu... Lımonatacı Ali dakikasında değışen. . Şehrın temposu Yaşar küçük Aytaç'a çoktan tutuşturbile yetışemez, ayak uyduramaz bu hızlı muş bır bardak lımonatayı: "hediyesi iki akışa. Velhasıh 24 saat uyumayan mebinkaat..." kânlardır garajlar... Ve de hiç yorulmayan... < Bir araba girdi Topkapı'ya: Atlı. Son C U M H U R İ Y E T OEROİ 1 0 K A S I M 1 9 9 1 S A Y I 2 9 6 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle