19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

E G AZARIN PENCERESINDEN Selçuk Erez 'Nefret' ile savaşmanın en etkin yolu geçcnlerde Oslo'da "Nefret" konulu bir konfcrans toplandı: Birçok Nobel ödülü kazanmış, kimsenin, dört cumhurbaşkanının, Nelson Mandcla'nın. yetmiş kadar da yazar, bilim adamı vc akademisyenin katıldığı bu konferansta insanoğlunun ncdcn ycryüzündc ncfrct etmc dürtüsünc sahip olan tek yaratık olduğu, niçin tek başına nefret etmekle yetinmeyıp toplu olarak, kolektif nefretlereyöncldiğitarlısjilmış. Bu konfcrans konusunda International Hcrald Tribune'dc bir yazı (To break out of the cagc of hatc) yazmış olan A.M.Rosenthal, toplantının sonuna varıldığında bile nefrellc ilgili bilinmcyenlerin tam anlamıylaçözümlenemcdiğini bclirtmiş.... Konu o kadar önemli ki her gün her ülkede bu olumsuzdürtünün çirkin sonuçlarına o kadar sık rasllanıyor ki konferanslardüzenleyip bu sorun üstünde düşünülmesine yol açmak da zaman zaman, kcndi başımıza kaldığımızda bu konuda akıl yormak da sevaptır. Psikolojı kitaplarına göre "öfke" evriminin belli bir basamağının ötesindc ycr alan bütün lürlcrdcdoğuştan var olan bir ruh hali... William Golding'in 1954'te yazmış olduğu "Sineklerin Tanrısı" fılme çckilmiş,, halcn sinenıalarınıı/da oynatılıyor: Insanın içinde doğuşlan var olan bu vahşı dürtünün bastırılamadığında, çoeuklarda bile nc yıkıcı, na yakıcı olabilcceğini sergilemektcdir. Nefret, öfkenin sürcgenleşmesi, kronikleş.mesi ve bir kişiye, bir ülkenin fertlerine, bir dınin ya da mezhebin üyclerinc yönetilmesi. belli biryerdeodaklaşmasıdır. Nefrctin bu şekilde odaklaştırıldığı kişi ya da gruba "diişman" dcnir. "Nefret" gibi kötü v > olumsu/ bir duygunun yansıtlarına en son yontma taşdevri mağaralarında, bilcmediğiniz ortaçuğın harp mcydanlaıında rastlanmış olmalı", diyc düşünmek ıster insan, ama nefret her gün içımi/dedir, aramızdadır, gündclik gu/xtclcnmizin sayfalarında kol gezcr. O zaman, "Nefret ruhumuzun sünnet derisi gibi, körbağırsak takısı gibi kesilip atılnıası gcrekli bir tarafı mıdır yoksa belli görevleri, belki de yararları olan bir yönii müdür?" diyc düşünmemizgerekir. O zaman ncfretin maalcsef toplumsal vc ulusal kimlikleri belirleyen unsurlar arasında yer aldığı algılanır. Costa Carras'ın 19X3 Atinabaskıh"3000 YearsofGreekldentify" başlıklı kitabında Yunanlının kimliğini oluşturan unsurlar incclenmiştir: Çinccdcn sonra cn eski yazılı bclgeli yaşayan dil olan Yunanca yanında Ortodoks Hıristiyanlık, Osmanlı yönetiminin son devirlerindc Avrupa etkisiyle bcslcnip gclişcn ulusçulıık, I22'dc Anadolu yenilgisine yol açan "Bizans'ı yeniden kurma idcali" vc bunun bir u/antısı olan "Türkler canavardırlar" varsayımı Yunanlının çağdaş kimliğini oluşturur. Bizim ulusal kimliğimizin oluşumunda ne Yunan nc Çin ne dc Rus'tan nefret elmc gibi bir unsur ycr almaz; ama birçok topluluğun, birçok ülkenin halkının kimliğinin tanınmasında bu tür nefretlcr hiç olmazsa bu kimliklcrin belirme ve oluşma çağlarındaöncmlibiryertutar... "Düşman kimdirr 1950lerde Ortadoğu'da ycr alan birçok ülkcdcn scçilmiş birer küçük yerlcşmc bölgesinde yctişkinlcre biran "Sineklerin Tanrısı" kitabının yazarı VVilliam Golding (sol altta) ve 1954'te yazılmış olan kitaptan uyarlanan aynı adlı filmin bir sahnesi (üstte): Film, insanoğlunda doğuştan var olan vahşi durtüyu sergılıyor. Peki, bazı grupların, ba/.ı ülkelerin halklarının ulusal kimliklerini tanımlada belli bir rolü olan bu yıkıcı dürtü sırası geldiğinde nasıl törpülcnccek, ulusal kimliğin bclirnıcsinc yaradıktan sonra belki de "görcvini gördükter sonra" diycbiliriz giderilmcsini kim sağlayacak? Din mi? Dini cğitim mi'.' Maalcsef hayır! Insanlara iyiliği, saygıyı, hoşgörüyü öğrctmesinıbcklcdiğimizdindcsosyalbirbirliği.topluluğu tanımlayan bir nesncyc dönüştürüldüğünde, ııcfreti dışlamak şöyle dursun ona önlerdc yer vcriyor! Değişik dindcn olanların ateşe atıldıklan zamanları, farklı mezhepten olanların öldürüldükleri harpleri hatırlayalım. Bugün İslam âlemindc olup biienlcrc bakalını: Abdel Kadir AssufiadDergaviingiItetc'dc (I978) basılmış vc Müslüman ülkclerde yaygın olarak okunan escrinde, "Harpteviz. Savaşımız hcnüz başlamıştır. İslam yeryiizündc harekete geçmiştir. Onun Avrupa'ya ve Amerika'va yayılmasını hiçbir şcy engelleycmez"...diyor. Pakistanlı Abul Hasan Ali Nadvi'nin Hindistan'daki İslam Arastırma Akademisi'ncc yayımlanmış popüler cseri "Yeni Tehlike ve Cevabı"nda şöylc dcniyor: "Bugün Batı maleryalizmi ile Allah'ın son buyruğu İslam arasında bir savaş sürmektedir. Bunun din ile dinsizlik arasındaki son savaş olduğuna, bu savaşın neticesinde dünyanın tümüyle bir ya da diğer tarafa kayacağına inanıyorum.!" Dinlcr tabii ki insanlara iyiliği, diğcr insanlara karşı saygıyı, hoşgörüyü öğretirlcr; ama kişiliğinı bulmamıs, hcnüz ulusal kimliğinc kavuşamamış toplıılukların dini olduklarında, bu toplulukların ulusal kimliğc cn kcstirmc kavuşmayollarıaıaMndaycralannefrel olusturma ve bu nefıcti bcslemcolgusuyla birleslirildiklerinde csaslbnksiyonları, insan ruhunıı yüceltici yönlcri unutulur, güme gider... Bugün Arap Yarımadasrnda, bazı Ortadoğu ülkclcrinde gözlcdiğımiz bu halin yol açtığı ncfrctlerüzcrindedcdüsünmcli.dınimi/ipaylaştığımız bu ülkclerdcn adı geçen nefrclleri iıhal etmemcyc, dinden dikkatli ayırıp sınırdıı»ı etmcye çahşmalıyız Dini bayrak cdinip ulusal kimliğincdoğrukoşanülkelerle aynı dini paylaşsak bile çok farklı konumda olduğumuzdan, ulusal kimliğineçoktan kavuşmui} bir ülkenin halkı olduğuınuzdan, bu ülkelcre özgü ncfretleri payla^mamız büyük çapta yanlış bir şey olur: Eksik ulusal kimlikli, ulusal kımliklerinc hcnüz kavuşamamıs, dindaşlarımız içir bu kimliğc kavuşturucu olan nefretlerini, dir ile karıştırıp ithal cdersek bu bizim ulusal kimliğimize zarar vcrir, ülkcmizin birliğinin temelıni oluşturan ho^görü ve sevgi bağları sarsılıpharapolur. Oslo'daki "Nefret" konferansına katılan aydınlar nefretlc savaşımın en etkin yolunun hürvedcmokratik toplumların serbcst vcdcmokratik kalmalarını sağlayacak yasaların eksiksiz uygulanması olduğu sonucuna varmışlar, demokrasinin beraberindc gctirdiği hoşgörü vc karşılıklı saygı ile nefreti lörpülcyeceken önemli unsur olduğu bu konferansta birkezdahaanlaşılmış... ket uygulanmış ve içinde bu sorunun da yer aldığı sorularsorulmuştu... Arap Yarımadası'nda bulunan ülkelerin çoğundaki köy ya da kasaba halkı için "düşman" yani ncfrct edilen, gcncllikle komşu kasabanın halkıydı... Türkiyc'dc de Balgat'tı yanılmıyorsam bu soruya "Ruslardır", "Yunanlılardır", "Ingilizlerdir" gibi çeşitli cevaplar vcrilmışti. Bu da ulusal kimliğimizdc belli bir düşmanın yer almadığının göstcrgclerindcn biriydi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle