Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün R ASGELE Raif Ertem Kural: Kuralsızlık u mcvsim ilk avaçıkışım. "Teneke uygarlığı" tutsak eiti.. i)\eyik gitıi. Bıldırcın geçmek üzerc. Ereğli'deki dostlar. haber salıp duruyorlar. Haydi Kamil! Varalım, görclim. 'Küçük F.min' sıkılmış. Yalnızlıklan bunalmış. Bakarsınüçbeşkuşda buluruz. Akşam da kalırız. Adil'i de görürüz. Ikitckparlatırı/.. Olurmu.'Olur! Gümiişyuka, Stıltanköy, F.reğli. Burası bağları. Ama bağlar ncrdc? Evler, evlcr! Ust üstc binmışler. Gclipbağların içine yerleşmişlcr... İştanbul'dan, Ankara'dan... Topraklar satılmış ya da "satılık" ilanı asılmıs... A/i/ Nesin ustamızhaklı.Ç'atalcaıçınsöylcdiklerinigcnclleştirebiliriz. Toprağımızı sevmiyoruz biz. Bağlılığımız yok! Geçmişimiz yok! Anılarımız... Tarlalarımızın arsa olmasını bekliyoruz. Para etsin de satalım. Göçebcliğin kaderi midir yoksa sonucu mu? Kuşandık. Tepelere sardık. Yangın yeri! Anızları yakmışlar. Anızlarla birlikte ağaçlar yanmış, Hdanlar yanmış. Ta evlere dayanmış. Kapkara toprak... Döndük. Küçük Emin'i bulduk. Başka konukları da varmış. "Ncrdesiniz," diye yakındı. "Yalnızlık Allah'a mahsus. tnsanoğlu bunalıyor. Zor..." Geç satlcrc dek söylcştık. Erken kalkınaküzercanlaştık. Sabah!.. Kapı önünde toplanmışlar. Dinliyorlar, yöre adları sayıyorlar. Nc yaptıklarını sordum. Tüfcİc scsi dinliyorlarmış. Bıldırcınavıdadeğişmiş. Bayırlara vurup ovaları dolaşmıyorsun artık! Bir kuytuya çckiliyorsun. Tüfek seslerini dinliyorsun. Bil ki oraya tcyp kurulmuş. Bıldırcın indirilmiş. Haydi arabalara! Doğru oralara. Başkaycrİcrdc aramak boşuna. Zaten üç beş anız bırakılmış. Oralara teyplcr kuruİmuş. Gece gündüz çalıyor. Bir çatırtı gidiyor.. Bizimkilcr dc doluştular. Bilmcm nc tepcsinin yolunu tuttular. Biz Kayacak'ı bckledik. Arkalarından izledik. Hcy anam hey! Bayram yeri mi, düğün yeri mi? Yüzlcrce araba hcr arabada beş kişiden siz sayın! Halka halka olmuşlar. Ortada tcybi kuranlar. Çevresindc yakınları, tanıdıkları. Dışçember hariciler... Biz dc dış çembere katıldık... Tüfek sesleri durdu. Dönüş. Sanki bozgun. Bakırköytrafığihiçkalır... A v değil buolgu arkadaşlar. Diyeceksiniz ki niyc duyurmadın? Duyurulması gerekenlerinçoğuoradaymış. Kuralsızlık, kural olmuş! Hcrkcs yeri yerini almış. Dışarda kalaıılara av yok. Ya hep yahiç... Rasgele!. İstanbul'un zirvesi: Aydos Anadolu yakasında, Yakacık'ın hemen arkasında kalan. Aydos tepesi, 537 metrelik bir rakımla İstanbul'un en yüksek noktası. Geçenlerde biz de oradaydık. Değişik bir yürüyüş parkuru çıkardık. dcki bir yazı yolun adının "Dik Sokak" olduğunu işaret ediyor. Birkaç ev geçtikten sonra, sokağın aslında "Madenler" tcpesinin sırt hattını takipcden, yangın cmniyct yolu olduğunu anlıyorsunuz. Bu yolda manzara inanılmaz güzel. Sağınızda Aydos ve arkanızda kalan vadinin ormanı, son derece bâkir vc ycşil ycşil bir doğa görüntüsü sunuyor, solunuzda isc Adalar ve tüm tstanbul uzayıp gidiyor. Sağda, aşağılarda, oldukça ileride bir bcnt gölü dikkati çekiyor. Yakacık'ın içinden Dik Sokak'ın başına kadar 45 dakika kadar yürünüyor. Sırt inc çıka ilerliyor. Gene orman emniyct yolları sağa sola vadinin içine pck çok inişolanağısağlıyor. Busırttaki kırkıncıdakikamızda. bu yollardan birindcn aşağıya vuruyoruz. Bu arada, karşımızdaki Aydos'un sırtına yükselen bir vadinin içindcki yolu gözümü/e kestirdik. İnip vadinin tabanındaki yola kavuşmamız ve sola doğru yükselen bu vadiyc girmcmiz 12 dakikamızı alıyor. Vadi labanında akan dcre sonbahar olması dolaytsıyla son derccc cılız, onu bir adımda gcçiyoruz. Daha crken bir mevsimde küçük bir problcm yaralabiür. Tam doğu yönündc yavaş bir tempoyla Aydos'un batı sırtına yükseliyoruz. Bitkilcr bu cip yolunun her yanını sarmış, kendimizi başka bir dünyada gibi hissediyoruz. 25 dakika sonra hafifçc bir bcl yapan sırta geliyoruz. Yol hızla alçalarak ilerliyor, arkada briket vc tuğla yığını olarak Sultanbeyli görülüyor. Biz hemen sağımızda devam eden cip yoluna sapıyoruz, 20 mctre sonra da onu terk cdip sola yukarı doğru lırmanan yangın cmniyct yoluna giriyoruz. Yürüyüşün bu bölümü oldukça dik. Yavaş bir tempoyla çıkıyoruz. 25 dakika sonra eğim birdcnbirc a/alıyor, sırtın neredeyse zirveye kadar olan bölümü gözüstanbul'un en yüksek noktası, 537 metre ile Anadolu yakasında, Yakacık'ın hcmcn arkasında kalan, Aydos tcpesıdir. Geçenlerde oraya gidip değişik bir yürüyüş parkuru çıkardık. Yaklaşık dört buçuk saatlik bir ctkinlik oldu. Sırtlarda yürürken, son derccc parlak bir havada İstanbul'u seyrcdip dehşete düştük. Vadı içlerinde ise yeşilliğin ve scssizliğin ctkisiylc o korkunç metropolün coğrafi olarak bu kadar yakınında olup da, duygu olarak o ölçüdc uzaklaşabilmenin keyfiniyaşadık.Sisli vcyıldırımlıgünlerdışında, tüm yürüyüşseverlere bu rotayı heyecanla öncriyorum. Istanbul'da yaşayan hcrkcsin bildiğini sandığım Yakacık'a, Kadıköy'den bclediye otobüsü ve minibüsle, Kartal'dan da sadece minibüsle ulaşılıyor. Otobüslerin kalktığı meydanın solundaki küçük BP İstasyonu'nun solunda yürüyüşe başlanıyor. 30 mctre kadar yukarıda, sokak içindcdurançeşmenin sağındaki sokağa girip yükseliniyor. Biraz ilcride, yüksekçe ve dermc çatma bir çocuk bahçesinin önündc çıkan sapaktan tekrar sağa girip yüksclmcyc dcvam ediliyor. İlcride dik çıkılan yoldan soh sapılıyor. Önce hafifçc incn bu yol, cvlcrin arasından yükselerek yukarı ve sola doğru gidiyor. Yakacık'ın yaslanmış olduğu Aya/.ma tcpcsiylc, Madenler tcpcsini ayıran vadinin sağından yükselen yola giriliyor. (Sanırım bu tariften kolay anlaşılamayacak, siz en iyisi "Aydos'a nasıl gidilir?" diyc. Yakacık'ta rastladıklarınıza sorun.) Yol lyice yükselip bir bele geliyor ve arkada Aydos tepesi görülüyor. Burada birlakım gecekondular var. Bu noktada sola doğru yükselen yola sapılıyor. Bahçc duvarının üzerin Aydos tepesine utaştığınızda, inanılmaz bir Istanbul manzarasıyla karşılaşırsınız: Adalar ve tüm kent gözler önündedir. İ müzün önüne seriliyor. Ileridc solda bir bekçr kulübcsi görülüyor. Yol, gelindiği gibi, lam doğu sırtının üzerindcn gidiyor. Yükseldikçe sağımızda solumuzda uzayıp gidcn tepeleri ormanları vc bitmez tükennuv İstanbul'u daha iyi, daha yukarıdan görüyoruz. Insan zirveye doğru giden bir dağcının neler hissedebilcccğini, yüksekliğin o hoş duygusunu biraz anlayabiliyor. yarım saat sonra zirveye ulaşıyoruz. Zirvcdc kısa bir mola verdik. daha sonra 200 metre aşağıda duran kayalarainip yarım saat kadar basit lırmanışlar yaptık. (Kendi deyişimizlcoynadık.) Kayanın sağlam olması vebol tutamak bulunması. küçük iırmanışları son dercce zcvkli yapıyordu. Zirvcnin arkasından inen yangın emniyct yoluna bir daha çtkamadık, çalılar arasından 15 dakikada, aşağıda görülcn yola indik. Bu inişi pck önermek istemiyorum; hem çalıların içindc yürümck pck hoş değil hem deçcjkçamfidesi var, bilmeden bunlara zarar vcrmck tchlikcsi mcvcut. Yukarıdan gördüğümüz yol, gencgecckonduların arasından doğruca Yakacık'a gidiyor. 35 dakikada"Dil Sokak"ın bulunduğubelculaştık. Aydos'taki bu küçük tur, doğa yürüyüşlcrinemcraklı hemen hcrkesin yapabileccği zorlukta. Yürüyüşü yapacak kişiler burada verilen süreleri sadccc bir rchber olarak kabul cdip kendi tempolarına görc değcrlendirmek durumundalar... Çevredeki kokunç yapılaşmagörüldüğünde, Aydos bölgesi gerçektcn "vaha" gibi kalmış bir doğal alan. Arzum mümkün olduğu kadar çok kişinin bu yürüyüşü yapıp çok geç olmadan bu bölgenin, hiç olmazsa şimdiki haliyle kalması için bir şeylcryapmayaçalışması. 21