02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Huğlu'nun nakışlıları rekabet peşinde Konya 'nın Beyşehir ilçesindeyiz. Gezi, gözü, arpacığı ve ünlü nakışlanyla yıllardır Türkiye'nin en iyi av tüfeklerini üreten Huğlulu ustalar, geçen yılın ekim ayından bu yana piyasada satışa sunulan itnal tüfeklerle rekabet peşindeler... İrfan Unutmaz ateşli silahlar konusu ne zaman açılsa, hemen herkesin akhna ilk anda "Karadeniz" gelir. Oysa Karadeniz'den ayrılıpîç Anadolu'ya "Göller Bolgesi'ne geldiğimizde, Beyşehir'de, Toroslar'ın Anamaslar bölümünde, bazı küçük kasaba ve köylerin, eskiden beri av tüfeği yapımında uzmanlaşmış olduklarını görürüz. Bunların içinde en tanınmış olanı, Huglu isimli köy. Burada hemen her evin giriş katı küçuk bir atelye durumuna getirilmiş ve çalışanlar çıkacak olan av tüfeğinin belli bir kısmını yapmakta ustalaşmışlar. Buna göre her atelye tüfeğin farklı kısımlarını üretiyor. llginç olan bir başka yön de Uretimin her aşamasında el işçiliğinin ön planda olması. Daha sonra bUtün bu parçalar kooperatife ait olan ve namlu bölümünün de imal edildiği fabrika binasında birleştirilip pazarlanıyor. Toros Dağları'nın yamaçlarına yaslanmış olan Huğlu'da, yaklaşık 600 hanede, 3000 civarında bir nüfus bulunuyor. Kasaba tufek yapımını çevrede ilk başlatan yer. Konya Ovası'nın yakın uzak civarında, "baskın iş' olan tarım ve hayvancılıktan sonra, dağlar arasında sıkışmış kalmış bir köyde, nasıl olup da böylesine bilgi ve teknoloji gerektiren bir uğraşın kökenini çok araştırdık. Ancak ne köyün ne de tüfek yapımının başlangıcına pek ulaşamadık. Huğluluların anlattığı kendi 'resmi tarıh'lerine göre ise Orta Asya'dan gelen Türklerin bir bölüğü Toroslar'a yerleşir; yöre dağlık olduğu ıçin, tarımdan çok hayvancılık yaparlaı. Yalıtılmış bölge oldu Av tüfekleri piyasasında odak noktası A Toros dajjlannınyamaçlann • •• /aklaşık 600 hanede, 3000 cıvarında ınsan yaşıyor Kasaba, çevrede tüfek yapımına ilk başlayan yer Burada tufekçılıflın geçmışı Kurtuluş Savaşı'na dayanıyor özel sıparış olan tüfeklerdekı nakış, bütünüyle elışı ve ustası, Mustafa Şahın ğundan hayvanlarla ilgili demircilik sanatını ve buna benzer bir teknoloji gerektiren su tulumbaları ve su değirmenleri imal ederler. Gel zaman git zaman, Kurtuluş Savaşı'na katılan Huğlulu demirci ustalarından Kamil Namlu ve Ahmet Tetik savaş dönilşü kendi evlerinde ilkel yöntemlerle tüfek tamirciliğine başlayarak işi geliştirirler. Tüfek işi her eve dek yayılmadan önce Huğlulular, inşaatçılıkta isim yapmışlar ve günümüzde köyün evlerine bakınca, bunu hemen anlıyoruz: Eski evlerin tamamı kesme taştan yapılmış ve yer yer dekoratif ahşap malzeme kullanılmış. Tüfek yapımcılığının, bir efsaneyı andıran başlangıcından sonra Huğlulu ustalar, artık tek başlarına uğraşarak bir av tüfeğini yapabilir duruma gelmişler. Bu dönemi izleyen yıllarda ise köyden Almanya'ya bir işçi akını olmuş. Gidenlerin zaman zaman geri dönüşlerinde getirdikleri bilgi ve yeni makineler sayesinde Huğlu giderek teknolojik duzeyini yükseltmiş. Huğlulu ustalar, 'modern' anlamdaki av tüfeği yapımcılığının, köyde yakın zamanlarda ve ıfırdan başladığını kabul ediyorlar. öyle ki giderek eski aletler yetersiz kaldığında, yeni bir makineyi yapabilecek duruma gelmişler. Dünyaca ünlü silah yapımcısı Beretta firmasının dikkatini çekmiş Huğlu ve bir gün, firmanın bazı yönetici ve mühendisleri köyü ve atelyeleri gezmek istemişler. Bu esnada "Namlu Test Cihazı" isimli ve Huğlulu ustaların kendi icatları olan bir aleti görünce hem çok şaşırmış hem de çok ilgilenmişler. Uzun süre incelemişler bu aleti... Çünkü alet, günümüzde "elektronik" donanımlı olması gereken bir aletmiş ve Huğlu'daki gibı "mekanik" olanına hiç rastlamamışlar. Kolayca anlaşılacağı gibi Huğlu'nun gelir duzeyi çok yüksek. tş kapasitesi çok geniş olduğundan "Huglu Kooperatifi" çevredeki diğer yerleşım birımlerıne de parça başı iş yaptırmaya başlamış. Böylece diğer köylerin de ekonomik gelişmesine katkıda bulunuyorlarmış. Ekonomik düzeyin yüksek olmasının bir doğal sonucu da Huğlulular kendilerini yine kendi değişlenyle, "Yorenin zengin Amerikalıları gibi" göruyorlar. Dünya standartlarına uygunluk açısından tam bir devlet güvencesinin verildiği Huğlu'da uretimin her kademesinde ve deneme atışlarında kontrol, İçişleri Bakanlığı'nın denetimınde yapıhyor. Yetkilılerin anlattığına gore, Huğlu'da bir tek tufek bıle kaçak olarak yapılamazmış. Namludan dipçiğe kadar her şeyi ile Huğlu yapısı olan tüfeklerın avcılar ve yabancılar dışındaki en önemli alıcıları, devlet ileri gelenleri ile yabancı diplomatlar oluyormuş. Çünkü Huğlu'da av tüfeği üretiminin yanı sıra bu tufeklerin çelik metal aksamlarının üzerine yine çelik ve küçük bir kalemli "nakış atma" işi de çok gelişmiş. Asıl adı "graviir" olan bu işlemeler bütün tufeklerin çeşitli çelik aksamları üzerinde bulunuyor. Fakat bir tür 'sıra işi' olarak adlandıracağımız bu sUslemeler kalıba döküm ya da fotokimyasal gravürleme yoluyla fabrikasyon olarak yapıhyor. Oysa ki özel sipariş olan lufeklerdekı "nakış" bütünüyle el işi ve ustası Mustafa Şahin. Bütün köyde herkesin yaklaşık bırbirıne benzer işlerle uğraşmasına karşılık Mustafa Şahin kendi alanında tek usta. Yalnızca özel siparişlerı yapıyor. Çünkü küçük çelik kalemle metal akşam üzerine yine küçük bir çekiçle hafif darbeler vurarak yaptığı süslemeler, tek kelimeyle bir harika. Çoğunlukla stilıze bitki motifleri işleyen Mustafa Şahin, deseni önceden çizmediği gibi her seferinde de ayrı bir motifler grubu oluşturuyor. İşi babasından öğrenmiş olan ustarriızın en çok merak ettiği konu ise çok ilginç: Kendisi gibi çalışan pek az sayıdaki ustanın ttalya ve Almanya'da da bulunduğunu öğrenmiş ve "Onların çalışma şartlarını görmeyi çok isterdim" diyor. Nedeni çok basit, kendisi küçük bir köy evinin minicik bir odasına neredeyse 'sıkışmış' bir durumda çalışıyor da ondan... Q Nasıl gidilir, nerede kalınır? • ç Anadolu'nun Toroslar'la kucaklaştığı I bir yerde kurulmuş olan Huğlu köyunde, Huğluların turızm ile pek ıkjılerı olmamasına karşın köy, meraklılar, maceracılar ve her zaman olduğu gıbı yabancı turistlerce btlınıp zıyaret edilıyor Beyşehir'den bir saatlık dağ yoluyla ulaşılan Huğlu'da otel yok Ancak zıyaretçiler ıçin mlsafırhanelerı var. Doğasıyla ınsanıyla ve tüfek atölyelerıyle zıyaret edılmesı gereken çok ılgınç bir yer Huğlu Ustelık başdöndurucu Toroslar üzerınden Slde'ye geçıt vermesı, başlı başına bir seruven Butun bunlar ıçin özel bir araca da gerek yok Her ıkı yöne de otobüs ve mınıbus servıslerı var D Huğlu da, av tüfeği üretımımn yanı sıra, bu tufeklerin metal aksamına "nakış atma" ışı de çok gelışmış durumda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle