24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D GÜNEŞ DENİZ VE D A V W E N T O ÖRT TEKERLEKTEN Bedri Zenginkuzucu Lastikte üçüncü kuşak kın ilginin, aynısını ulusal rallilerden birini himayesine alarak ve yarışmacılara ailece iyi şanslar dilemek için start bayrağını bizzat sallayarak ülkemizde de gösterdi. Şirket yönetiminde daha etkili olmak ve günü gününe işleri takip etmek için sarf ettiği çabalar başarı grafiğini arttırırken lastik endüstrimizin son yıllarda geçirdiği en zorlu işçi hareketini de yakından izlemeşini de mümkün kıldı. Yine de bu arada bu yoğun iş trafiğine karşın hobilerinden da vazgeçmiyor; her fırsatı değerlendiriyordu. Bazen bu bir iş görüşmesine giderken yolda karşısına aniden çıkan çalışır vaziyetteki sevdiği eski model bir otomobilin peşine takılmak gibi olsa da! Haziran ayının ortalarında Sn. Alberto Pirelli, aile kuruluşunun üç yıldan bu yana düzenlediği eski Alpine rallilerinin bir benzeri olan "Classic Marathon" rallisine Türkiye1 den kalılan tek yarışmacı olarak katıldı. Anılarda kalan o eski günlerin yeniden yaşatılması maksadıyla düzenlenen bu ralliye 1964'ten önceki çeşitli yarışmalarda görülen otomobillerin restore edilmiş benzerleri katılabiliyordu. Alp Dağlan'ndaki Cortina kasabası civarında 7 gün süren ralliye Alberto, 1962 model bir MGB spor otomobiliyle katıldı ve ilk defa katıldığı bu yarışmada dokuzuncu gelerek büyük başarı elde etti. Kullandığı eski araba konusunda yaptığı seçim isabetli olmuştu, çünkü bir Italyan markasıyla" yarışan kuruluşun diğer müdürü Bay Veronesi start aldıktan bir kilometre sonra frenleri arızalanınca yarışı terk etmek zorunda kalmıştı. Cortina çevresindeki Alp yollarında yarışma sürerken, bizde Türkiye Rallisi'nde de yarışan yarışmacılar arasında lastik savaşı veriliyordu. Dede Leopoldo ise kendi mücadelesini kurul toplantılarında, kuruluşun çatısı altına getirilmek istenen Alman Continental lastik fabrikasının hisselerini elde etmek için planlıyordu. Aslında oldukça zor olan bu dev kuruluşla halef sayılma görevini, Sn. Alberto Pirelli zevkli bir işe çevirerek tevazu gösteriyordu. U OEKORASYON En büyiik mimar: Frank Lloyd Wrighl Çiftehavuzlar, Büyükada, Tarabya ve Pcnnsylvania'da cvler Söyleşi'de Metin Sozen Dosya'da Şchir Kimliği Bodrum'da Mımar Ersen Gürscl'in Valışnıaları Londra Minıarlık Mü/esı Osmanlı Saray Mobilyaları Bir kalem lasarımı Hıtechıbir laboratuvar TEMMUZAGUSTOS ÖZEL YAZSAYISI İÇİN BİR AYINIZ KALÜİ Pirelli Lastik imparatortuğunun halefl Alberto, dedesi Leopoldo ile büyükbaba GianbattistaPirelli'nin portresi önünde. EYLÜL SAYISINA HAZ1RLANIN Pau! McMıllen'ın objekiıfınden Feshane'de 91ın kumaşları Profil: Sedad Hakkı Eldem Söyleşi: Gökşin Sipahioğlu Dosya: tstanbul Iskeleleri Genı. cvlcr. genc olellcr. of'isler, mulfaklar banyolar B O V U T V A V I N G R U B U ki tekerlekten on iki tekerleğe kadar her türlü yükü taşıyan motorlu nakil araçları için kurulmuş dünya çapında yaygın fabrikalar dizisinin tek varisi olarak ilan edilen Alberto Pirelli, birbuçuk yıl kadar önce yurdumuza geldiğinde, su bilimleri konusundan başka bir şey konuşmuyordu. Sürekli Washington Üniversitesi'nde doktorasını yaptığı iktiyoloji (balık bilimi) konusunda konuşmak, tartışmak istiyordu. Çünkü bulunduğu Ulkenin üç yanı bu bilime konu olabilecek zenginliğe sahipti. Çalışma hayatındaki ilk deneyimleri arasında tatlı su balığı üretim tesisleri projelendirme ve işletme konusunda, biri Lugano diğeri Milano'da iki şirketin başkanlığını yürütmek gibi görevler de vardı. Halbuki ailede herkes tüm gücüyle 20. yüzyılın tüm teknik araçlarını üzerinde taşımak için yapılan bu siyah sihirli maddenin geliştirilmesi için çahşmıştı. Asrımızın başında ilk vulkanizasyon tekniğini geliştiren büyükbabası Gianbattista Pirelli'den sonra tüm dünyaya yayılmış imparalorluğu güçlü tutmak için yeni atılımları adım adım izleyen büyükbaba Leopoldo PirelM'ye kadar herkes lastik üretim işini ciddiye almıştı. 1985'te yönetim kurulu üyeliğine atandıktan sonra, Alberto Pirelli son yıllarda kuruluşun en verimli birimlerinden biri olan Türk Pirelli ve kardeş kuruluşu Çelikord'a başkan vekili göreviyle atandı. Eşi ve iki erkek çocuğu ile birlikte tstanbul'a yerleşen Alberto böylece kendisin I den beklenen görevi yerine getirmeye başladı. Şirketin dünya çapındaki gelişme politikasına paralel olarak tüm pazarlara sunulan mamul çeşidini arttırmak inancıyla markanın öncülük ettiği basık profilli yüksek performanslı lastikter derhal piyasaya sunulmaya başlandı. Bu arada, firmamn diğer Avrupa ülkelerinde otomobil sporuna gösterdiği ya İlk Türk lastiği Uluslararası piyasada önemli bir yere sahip olan Pirelli 1950'li yılların sonuna doğru Türkiye'de ilk lastik firmasını kurmaya karar verdi. 1962 yılında ilk Türk lastiği Pirellı'nin izmit fabrikasında üretildi. Uluslararası piyasadaki geniş deneyimini geciktirmeden Türk pazarına aksettırmeyi hedefleyen Pirelli 1971 yılında ilk radyal gövdeli oto lastiğini, 1984 yılında çelik radyal kamyon lastiğini, bu yıl da (allsteel) tam çelik kamyon lastiğini şoförlerin hizmetine sundu. Türk Pirelli'nin bugünkü üretimi 2.5 milyon dış lastik ve 1.7 milyon iç lastik düzeyinde. Pirelli Grubu Türkiye'deki kuruluşu yoluyla başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Doğu pazarında da etkin olmaya başladı. Son iki yılda Alberto Pirelli'nin bizzat yönettiği Türk Pirelli ülkemizde patlama yapan motorlu taşıt satışlarına paralel olarak teknik ve kalite açısından sürekli kendini yeniliyor Çokuluslu bir şirket olmanın avantajıyla deneyimini kullanarak teknik, teknolojik ve organizasyon birikimiyle Pirelli sert rekabetin yaşandığı Türk pazarında iddiasını koruyor. 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle