06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B H AŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Diplomaside yıldız parıltıları er meslek dalında yıldızlar var. Bir asker, bir doktor, bir hukukçu, bir gazeteci, bir politikacı, bir öğretmen, bir bilim adamı yaşadıkları, çalıştıkları dönemi güzel parlatırlar. Mesleklerinden ya da dünyamızdan aynlsalar da panltılarını yitirmezler. örneğin bir Hasan Esat Işık'ın boşluğu daha çok hissedilmiyor mu bugün? Ya da bir Osman Olcay enıekli oldu, ama panltısını yitirdi mi? O parıltı, kuşkusuz belli özelliklerden kaynaklanıyor. Belli yeteneklerden, bir kültür ve görgü birikiminden, belli konularda ödün vermemekten, yüreğini ve soluğunu yitirmemekten... Geçen akşam bir yemekte her kuşaktan diplomatlar arasında söyleşilerle belleğimde anılar parladı durmadan. Bu Dışişleri'nden kimler geldi, kimler geçti diye düşündüm. Kaç bakan, kaç genel sekreter, kaç büyükelçi; geride neler bıraktılar, birlikte çalıştıkları gençler nasıl boy verdi sonra, parladılar mı, söndüler mi? Hasan Esat Işık'ın 1970'li yıllardaki bir sözünü anımsıyorum: "Bu gençlere dikkat et, gelecek yıllarda çok önemli görevlere gelecekler, sorumluluklar üsllenecekler, onlara çok güveniyorum..." Söyledikleri gerçekleşti, o gençlerin kimi genel müdür, kimi büyükelçi; ama mutlular mı acaba? Gelenekler, görenekler ne oldu; bir meslek dalında tırmanmanın gerçek koşulları nerede kaldı sorularını yanıtlamak kolay değil. Geçenlerde, Osman Olcay bir konuşma yapıyor Dışişleri'nde. O konuşmanın yankıları hâlâ sürüyor. Genç diplomatlar Olcay'ı tanımıyor; ama mesleklerini onurlandıran bir kişi olarak duymuşlar, masal turü dinlemişler. Karşı karşıya gelince çok etkileniyorlar. Sanırım çok şaşıraniar da var, çünkü sivri köşeli kişiler giderek azalıyor çevremizde! O konuşma öğle saatine rastlıyor, sonra da yemek yeniyor. Yemek bir ayrıntı; ancak Osman Olcay için önemi var. Belki biliyorsunuz, ramazan ayında birçok bakanlıkta yemek salonları kapanır, onarım yapıldığı öne sürülür, son yıllarda nedense hep ramazan ayına rastlar bu onarunlar! Laik bir devlete ters bir yöntem, ama böyle. Osman Olcay önce bu durumu soruyor, sonra konuşmaya gidiyor, yemek salonu kapalı olsaydı gitmeyecekti... Belli konularda tepkisini belirtenler, her konuda başka bir rahatlıkla konuşuyorlar, genç kuşaklan da güzel etkiliyor elbet. O akşam diplomatlar grubunda Büyiikelçi Erdeıtt Erner de vardı. Benim çok sevdiğim, doslluğundan hoşlandığım bir diplomat. Osman Olcay ile ortak anılarını tazelerken kimi olayların boşlukları da doldu belleğimde. Feridun Cemal Erkin'in adı çok geçti o akşam. Erkin, Londra Büyükelçiliği'nden Ankara'ya geldi 1960'h yıllarda. Başbakan tnönü, Büyükelçiyle Abant'ta bir tatil yaptı; Erkin, Dışişleri Bakanı oldu tatil dönüşü. özel Kalem Müdürü de Erdem Erner. Başkanlıkta parlak bir kadro var o zaman. Osman Olcay'lar, Tııran Toluy'lar, tller Tiirkmen'ler. Mayıs olayı başarısız bir girişim olsa da Başbakan lnönü Dışişleri Bakam'na bildirmekten geri kalmıyor. Ancak Kanada Elçiliği'ne ulaşan telgrafı Erkin'in odasına ulaştırmak kolay değil. Uykusu hayli derin. Sonunda kapı açılıyor; ama Erdem Erner hayli terledikten sonra. Erkin, müziksever bir diplomattı. özellikle operaya ilgi duyardı. Bu ilgisini bilen bir genç kız devlet operasına girmek için ondan yardım istiyor. Galiba 12 Nfarl dönemi, Talat Halman da Kültür Bakanı. Erkin ona başvuruyor, güzel sesli genç kız operaya giriş sınavlarından geçiyor; ama başarısız. Talat Halman durumu üzüntüyle bildiriyor telefonla. Erkin de üzülüyor; "Dörde beş oyla kaybetti değil mi," diyor. Talat Halman yanıtlıyor; "Hayır, dokuza sıfırla..." Feridun Cemal Erkin, kardeşi Ulvi Cemal Erkin'i anyor hemen. Sınav yapan kurul üyelerinden biri de değerli bestecimiz. Müzik sınavlarında da hatır gönül tanımıyor hiç. Kardeşinden gelen bir ricayı da geri çevirebiliyor... Rahmetli Erkin ile benim de çok hoş anılarım var. Bakanlığı döneminde, Kıbrıs olayları dalgalanırken bir gazeteci ve Bakan düzeyinde. Sonra da müziksever bir dost olarak. Dışişleri Köşkü'ndc müzik toplantılan düzenler, bir operayı değişik seslerden dinletirdi bize. Belki de güzel eşi Mukaddes Erkin'in etkisiyle operaya başka bir tutkusu var. Mukaddes Erkin'i de bir Ispanyol ressamın yaptığı portresiyle anımsarım her zaman. Erkin'in bakanlığı döneminde, Dışişleri Köşkü'nün alt salonunda bir duvarda yer alır salona girince tüm güzelliğiyle göze çarpardı... D Büyukelçi Osman Olcay. diplomasi alanında parlayan bir yıldız... Esı Neci.iOir.iy ı yıtınlı ama özel yaşamında karanlığa gömülmedi, panltısını hiç yitirrnedi. Foıoğrafta, Osman Olcay eşı Necla Olcay ıle birlikte .. Londra'ya bir toplantıya Savunma Bakanı tlhami Sancar ile birlikte gidiyorlar. Büyükelçi Kemal Nejat Kavur, Erkin'in çok yakın arkadaşı, atama kararı hayli tepkiyle karşılandı. O Londra yolculuğundan sonra olumsuz yorumlar birden yoğunlaştı. Londra Havaalanı'nda ilginç bir olay yaşanmış meğer! Büyilkelçi Kavur, Dışişleri Bakam'm görünce gözleri kamaşıyor, başka kimseleri farketmiyor artık. Otomobile biniyorlar, havaalanından ayrılıyorlar. Neden sonra Milli Savunma Bakam'm hatırlıyorlar; ama vakit çok geç! Erdem Erner, Feridun Cemal Erkin ile aynı arabada. Osman Olcay ayrı arabada; ama olayı çok iyi yaşıyor. Bir de yemek olayı var Londra'da. Büyukelçi Kavur, Dışişleri Bakanı ve yanındakileri galiba çok lüks bir lokantada olan "Mirabelle"de ağınlıyor. Salatanın sosu bir yemeğin özelliği olabilir mi! Osman Olcay anlatırken oluyor! O çok sivri ama zarif esprileriyle yemekler ısmarlanırken kırılan bir potu ya da bir Büyükelçinin özelIiğini saptıyor. Garson salataların sosu limorılu mu, sirkeli mi, diye sorunca, Büyukelçi şöyle diyor: "Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Sayın Büyukelçi Feridun Cemal Erkin için limonlu, benim için, eşim için de limonlu, ölekilere de sirkeli..." Davranış biçimi de "ötekiler" sözü de hâlâ havayı ekşitiyor doğrusu. Bir de Osman Olcay anlatırsa... Londra'dan Kanada'ya uçun ca daha ilginç bir öykü var. Uzun uçak yolculuğundan sonra Bakan Erkin hayli yorgun, yatıp dinlenmek istiyor. özel Kalem Müdürü'nü de uyarıyor. Hiçbir şekilde uyandırılmayacak. Ama Ankara'dan bir telgraf, Başbakan lnönü, ihtilal olduğunu bildiriyor. 21 Bir zamanların Dışişleri Bakanı Büyukelçi Feridun Cemal Erkin, bir konserde. dönemın Başbakanı ismet inönu ve eşi Mevhibe inunü ile birlikte. Ulvi Cemal Erkin de ayakta, onları selamlıyor. 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle