Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D ÖRT TEKERLEKTEN Bedri Zenginkuzucu D OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün 2. İstanbul Enternasyonal Otomobil Fuarı Galeriye karşı çıkış stanbul, ışıldayan her yeni olayın merkezi olarak, parıltılı bir otomobil fuarı daha yaşadı. Özellikle Yetkili Otomobil !(halatçılan Birligi tarafından düzenlenen bu fuarda, iki ay önce Hilton'daki fuarda gördüğumüz 1990 modellerin yanı sıra birkaç yeni ve değişik markayı da izleme olanağımız oldu. Otomobil yapımcıları sanki art arda yeni modeller çıkarmakta olağanüstü bir beceri geliştırmişler. Yapılan son gümrük indirimlerinden sonra oldukça cazibeli hale gelen 2000 cc. veya 2 litre motorlu otomobiller bu fuarda dikkati çektiler. Fuarın gözdesi, şuphesiz Avrupa basını tarafından yılın en iyi otomobili seçilen CtTROEN XM idi. Ancak, yeni çıkardığı 'Legacy' modeliyle hem BMW'ye ve hem de HONDA'ya yetişen Subaru markasını da alkışlamadan geçmemek gerek... Boyu ve vaat edilen performansı, bu tipik Japon markasını apayrı bir sınıfa .sokmuş bulunuyor. Italyan Alfa Romeo, kendi tıirünün tek gururlu temsilcisi olarak görünüyordu. Luks bir '164' modelinin yanı sıra klasikleşmiş hatlarıyla 'Spider' spor tipi, bu ünlü markanın ne günler geçirdiğini gösteriyordu. En önemli sayılacak BMW standında ise Hilton Show'undaki canlılık yoktu. Belki de fuarın açılışında o meşhur 'Zl' spor modelini getirmedikleri için... Opel, Peugeot ve Mazda modellerine gelince, fuarları devamlı izleyenlerin gözleri bunlara alışmış oldu. En son tekniğe göre üretilen Audi 80 ile Golf STt löV'ler bile dikkati çekmekte zorlandılar diyebiliriz. Ancak Dogu Avrupa iılkeleri, otomobillerini oldukça iyi sunmuşlardı. İthal otomobiller arasında saYetkıli Otomobil Ihracatçıları Bırlığı tarafından Istanbul'da gerçekleştırılen fuarda, Alfa Romeo'nun spor tipını, klasikleşmiş hatlarıyla bir 'Spider' temsıl ediyordu İ yıca birinci olan SKODA, bu kez standına firmanın Yunanlı ortağının göndcrdiği tuner tipi tadilatlı "Favorit Sport" modeli hoş karşılandı. Otomotiv dünyasının 'çağdışı kalmış' ülkelerinden Romanya ise ilk kez bir fuarda ihracata sunduğu tum modelleriyle hazır bulunuyordu (Dacia, Ollcit, Aro ile). Hilton'daki fuarda olduğu gibi bu sergide, tüm dikkatleri üzerine çeken kupon arabalar sataıı galerici ithalatçılara yer verilmedi. Aslında bu fuarda söz konusu olan, ithal otomobillerin yerli otomobillerle başabaş rekabet etmeleri değildi. Çünku sayıca henü/ bu duruma ulaşmış değillerdi. Burada dikkat çekilmek istenilen şey, ithal otomobil alıcılarını galerilerde satılan otomobillerden uzaklaştırıp yetkili acentelerden garantıli ve kaliteli otomobil almalarını teşvik etmekti. Bu hususta aydınlatıcı ilanlar gazetelere verildi ve galericilerın oluşturduğu "gri pazara" buyük belalar yağdırıldı. Avrupa ve Anıerika'da yetkili distnbütör, yani dağıtımcı firmalara paralel olarak çalışan otomobil ithalatçılarının yarattığı pazara, "gri pazar" denir. Son yıllarda bu pazar, daha çok, yüksek kâr sağlayan egzotik markalara kaymış durumda. Ülkemizde ise galerici diye bilinen bir grup otomobilci tarafından yaıatılmış bir pazardır ve talebin yüksek olduğu zamanlarda birçok otomobil bu galericiler tarafından getirilmişti. özellikle MercedesBcnz ve BMVV'nin son modelleri bu galericilerin gözdesi olmuştur. Bunların bir kısmı Amerikan markalar üzerinde 'ihtisas' sahibidir. Ancak otomobil ithalatı cazip kılındığı sürece, bu "gri pazar"da faaliyet gösteren 'paralel ithalatçılara rastlamak mümkün olacak. Belki de otomobil tamircilerine bir standart uygulayıp bunun takibini yapmak gerekli olabilir. Serbest ekonomilerde hükümetlere düşen görev de budur. D Bolkarlar'da, Orta Anadolu'nun kuru havası altında, Kara üul kıyısındakı kamp Boigenın «urbagaları Diıe larKiı' olkarlar'ın en yuksek doruğu olan Medelsiz'e (3524 m.) tırmanıktan sonra, batıya doğru uzanan sırt hatlarını takip ederek akşamustu, temmuz güne^inin batmasına daha uzun bir süre varken Kara Göl"e ulaşmış, Orta Anadolu'nun kuru havasının ve butün gun cehennem gibi parlayan güneşin yuzunden kendimizi deli gibi sulara atmıştık. Kara Göl'ün kurbağaları MALZEME: B Su temizleme tableti oğada bulduğumuz suyun lemızliğınden Damın olamadığımız zaman, dezenlekte etmek ıçın suyu kaynatmak yeterlı olabılır An Biraz kendimize gelince, gölü pek çok başka canlıyla paylaşmakta olduğumuzu fark ettik. Değişik kurtçuklar, örümcekler suyun içinde koşturup duruyordu, ancak bu yaratıklann en ilginci ve en çok bulunanı kurbağalardı. Yaklaşık 2600 metre yükseklikte kurbağalara rastlamak önce çok ilginç geldi bize ancak daha da ilginç olan, bunların insarılardan hiç korkmamaları ve kaçmamalarıydı. Bu "samimiyete" hem şaşırmış hem de sevinmiştik. Kısa sürede hayancıklarla oynamaya başladık. Gölun kenarından topladığımız sarı papatyalarla kafalarına vuruyorduk. İlk birkaç vuru^a tepkı göstermiyorlar, ancak sanki yavaş yavaş sinirlendiklerıni belli ediyorlardı. (,'ok kı/ınca da ön ayaklarıyla papatyayı sıkıca tutup, kocaman açtıkları pembe ağızlarıyla ycmcye kalkıyorlardı. Biz de papatyamızı en az zararla kurtarınaya çahşıyorduk. Oyuna hem biz hem dc kurbağalar uzunca bir sure devam ettik. Bu dağ başında, bizim alıştıgımız davranış biçımlerınden çok farklı davranan kurbağaları gorunce, kendimizi Galapagos adalarında gibi hıssettik. Insanlardan uzak olmak, en tanıdık bıldık canlılarda bile değişik evrimlere neden olabiliyordu. Ve bunun kuçük bir örneğine rastlayıvermek, hoş bir surprizdi. U cak çok daha pratık olduğu ıçın yurtdışında doğa sporcuları, klor tabletlorl kullanmaktadırlar Bu tabletlerden bir tanesı, bir lıtre suyu dezenfekte etmeye yetmektedır Geçmışte, özellikle ıçtığımız suyun yakınlannda surülerın olduğu durumlarda, yurtdışından getırtmış olduğumuz bu tabletlerden sıkça kullanmıştık Bir sure once Linosport'ta, bu son derece gerekli ılacın yerlısıne rastlamak sevındırıcı oldu Ilacın ısmı ORO Dezentektan, Oro ilaçları Lımitad Şlrketl tarafından üretılmış, şışesınde 50 tablet var ve etıketınde su ile geçen her turlu salgın hastalıklara (kolera, tıfo, dızanterı vs.) karşı etkılı oiduğu yazılı Fıyatı 750 TL HAŞERE YOKETME SEHVİSİ HAŞERE ve FARE derdinize garantili olarak TARMSAL KORUMA KESİN ÇÖZÜM 371 24 34 27