Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazar Gölü'nün bulanık suları altında J\ültür Bakanlıgı, "Izinsiz sualtı arastırması ve TV çekimi" iddiasıyla Elaztğ'm Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü batık kentinin günısığma çıkarılmasım geciktirebilir. Atna batık kentin öyküsü, (arihi ve arkeolojik açıdan aydmlanıncaya kadar, göl kıyısındaki bir mütevazı sac levhadu yer alan su salırlar Anadolu'nun 'kayıp' bir kültür hazinesinin geleceğine ısık tutacaktır: "Burada bulunan sualtı şehri, TRT Ankara Televizyonu yönetmenlerinden Ertuğrul Karslıoğlu 'rıurı hazırladığı 'hırat ve Dicle BeİResı'li'nin sualtı çekimlerini yürüten Bayranı Öztürk başkanlığııiduki İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Yüksekokulu sualtı arastırmacıları tarajından 28 Eylül 1989 tarihinde bulunmuştur..." Günışığını bekleyen batık kente ilk adım entin tünıü, 1015 metre derinlikteydi. Böylc bir olayın, dünyada bir ben/cri daha yoktur!.. Çatısız binalar, geniş bir yerleşim alanına yayılıyordu. Yapı tasları, hünerlc işlcnmiş ve baklava dilimleri biçiminde... Hemeıı sualtı kamcralarımızla görüntülemeye geçiyoruz. Ancak su çok bulanık. Ciölde dc plankton la/la. Iyi görüntü alabilnıck zor vc epey zaman istiyor. Duvarları öK'üvoıu/; 10 m. boyurıda. Pcnccrelcı 1 ııı. boyunda ve laştan yapılmış... Sualtmda ilcrlemcyi sürdüniyorsunu/; 5060 m. sonra bir başka yapı beliriyor karşınıı/da; o da ilkine K benzer özellikler taşıyor... Ve bu koskoca keııt, suyun 1015 m. derininde!" Kla/ıg'ın Sivrice ilçcsindeki Hazar Gölü, en derin yeri 210 m. olan ve yaklaşık 20 km. u/.unluğunda, 6 km. genişliğinde, doğubatı doğrultusunda uzanmış bir küvete benzer. Yeşilliğin nadir görüldüğü bu gölün kuzeyindcn, Kla/ığDiyarbakır karayolu; güncyinden ise tren yolu geçer. Cîerek kuzeyden gerekse güneydan sarp bir grtrüntünün çevreledigi gölde, alüvyon birikimleri suyun hemen her mevsinı bulanık olınasına yol açar. Işte arkada^ıınız Bayranı Öztürk'ün bizlere aktardığı sualtı gö'üntüleri, Hazar Gölü'nün bu bulanık suları altındaydı. Sualtı ekibini heyecanlandıran bu görüntuler yalnızca Bayranı Öztürk'ün kanıerasında saklı kalmadı aslıiKİa... Bir eşi daha var mı acaba? Geçen yılııı 9 ekim (arihli Cumhuriyel (iazelesi'nin 'Televizyon Radyo' saytasında, tek siitunluk küçük bir haber, o akşam beyaz ekranın "TV Dergisi" adlı programın da, "rıral belgeselinin çekimi sırasında Hazar (iölü'nde bulunan balık sehrin ilk kez ekrana gelecegini" bildiriyordu. Nitekim o gecc, 1. kanalda Can ükanar'ın hazırladığı TV Dergisi'nin ilk konusu olarak teleseverler, Hazar Gölü yöresindeki halk söylencelerini dinledikten sonra meraka kapılıp 'kendi başlarına' araştırmaya 'kalkışan' ckibin sualtı çekimlerini izlediler. "Batık kenl'in görüntüleri bulanıktı; çekim kısa idi. Zaten daha sonra kendisiyie uzun bir söyleşi yaptığımı/ sualtı ekibinden Yrd. Doç. Bayranı Üztürk, bu tesadüfi çekinıin, ancak bir başlangıç olabileceğini söylüyordu. Balık kentin sualtı turizrni için, "Dünyada eşi bulunmayan bir tarihi bulgu" olabileceğini bclirtcn Bayram Öztürk, yapılması gereken i^itı, baıık kenti başlıbaşına bir sualtı araştırnıası çerçevesinde yeniden belgelemek, ardından bölgeyi "SİT alanı" ilan etmek ve doğal görüntüsünün bozulmaması, bölgenin kirletilmemesi için gereken önlemleri alnıak olduğunu dile getiriyordu. Böylece, kültür turizmi için çok büyük bir potansiyele sahip Anadolu'nun tarih hazinesine, bir 'kayıp' değil, 'kazanç' olarak "demirbaş" kaydedilecekti Hazar Gölü'nün 'kayıp kent'i... Göldeki kayıp ada Aslında 'kayıp kent'in kaderini "Fırat Belgeseli" belirlemişti: TRT yönetmeni Er