06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kullanıldığı olasılığını arttırıyor. Günümüzde 'Yumurtalık Balıkçı Bannagı', antik kalenin içinde ve sağında kurulmuş durumda. Balıkçı barınağının üzerindeki fenerin ucundan yaklaşık 120 metre açıkta başlayan dalgakıran ve parmak iskeleler kompleksi kıyıdan 2.5 mil uzakta, suyun 12 metre altında dibe kesme taşların yerleştirilmesiyle inşa edilmiş yapay adaya bağlaruyor. Bu ada eski çağda, yönetim, ikmal ve gözetleme merkezi olarak çok amaçlı şekilde kullanılıyormuş. Denizin binlerce yıl önceki seviyesi düşünülecek olursa, adanın ihtişamı daha iyi anlaşılacaktır. Mermerden yapılmış yapay adanın Üzerinde diğer depolama ünitelerinden başka çok büyük hacimli bir tatlı su depolama havuzu inşa edilmiş. Balıkçı bannağının kıyıdan takibinde sola doğru antik ana limana hâkim, çok yaşlı, büyük kısmı yıkılmış bir kale yer almakta. Kale Yeni Cami ile meşruta evini çevirmekte. Bu kalenin iç meydanında Türk ev mimarisinin örneklerinden olan üç ev bulunmakta. Bu evler kale ağasının konutu, işyeri olarak kullanılmış, diğeri de Barbaros için yapılmış. Kalenin doğusundan başlayan rıhtımlar kilometrelerce uzanarak ana limanın dalgakıranlarıyla birleşmekte. Bugün bu rıhtımlar işlevini yitirmiş durumda, tıpkı tümden yitirilmeye başlayan Aegae şehri gibi. Aegae sabırla arkeolojik kazı yapacak bilim adamlarını beklemekte. Tüm Aegae şehri Efes gibi, restorasyonu tamamlandığında muhteşem bir açıkhava miizesi olmaya aday... Neler yapılabilir? Antik ana limanda 1/1 ölçeğinde inşa edilmiş, donanımları da aynen yapılmış tüm milletlere ait tekneler teşhir edilebilir. Dünyanın bu en eski limanında denizcilik tarihi müzesi kurulabilir. Arkeolojik açıdan dünyada olay yaratacak yapılar günışığına çıkartılabilir. Antik ana limanın doğusunda çeşitli işlevlere sahip limanlar büyük hacimli su yapıları grubu meydana getiriyorlar. Hepsi işlevlerine göre ayrı ayrı detaylandırılarak inşa edilmiş. Çekek yerleri, tersaneler, sıvı maddeler limanı (zeytinyağı, şarap), amfora yükleme limanı, sanayi limanı gibi yapılar arkeolojik açıdan olay yaratacak mekânlar. Turizm için de bulunmaz fırsat! Bu bölgede keresteciliğin, gemi yapımcılığının çok ötesinde geniş arazilere yayılmış binlerce kişinin çalıştığı amfora imalathaneleri de faaliyetteymiş. tnıalathanelerin hatalı malları ilk denemeden sonra kırılıp atılıyormuş. Bölgede bu atıklardan doğmuş pek çok tepe, günümüze kadar gelebilmiş durumda. 1834 yılında lngjliz Amirali Mr. Bauffordın araştırmalarından bu yana Aegae'de ciddi bir çalışma yapılmadı. lngiliz arkeoloji cemiyetinden Prof. James Mellart'ın araştırmaları da yayımlanmadı. Bu konuda asıl görev Kiiltiir Bakanlıgı'na düşüyor. Çevreci kuruluşların da bölge ile ilgili çeşitli çalışmaları var. Avrupalı 'Yesiller'in Ören'deki toplantısında Almanlar, bölgeye büyük bir heyecanla sahip çıktılar. Macarlar ve Yugoslavlar da konuyu UNESCO'ya götürerek Aegae şehrinin tüm insanlığın malı olduğu ve yaşatılması gerektiği konusunda karar çıkarttırdılar. Aegae'de tarih eski günlerine dönmeyi bekliyor, denizkaplumbağaları rahatça yumurtlayacakları alanların tahrip edjlmemesini istiyor. Aegae insanlığın ve endustrinin tehditlerinden uzak bir yaşam arzu ediyor. D J rada (Oumruk lskelesı'nde) karaya ayak basmış. Bölgede yaşayan tüm medeniyetler bu topraklarda kendilerinden bolca izler bırakmışlar, ama tarih talanı burada da her şeyi silip sUpUrmüş. Osmanlılardan kalan, Kanuni Sul(an Süleyman'm yaptırdığı çifte hatnatn ve medrese grubu, bugiın tamamen taş yığınına dönüşmüş durumda. Tüm ören yeri dedektörlü definecilerce dinamitlenmekte. Mozaiklerin üzerine yollar, mabetlerin, tiyatroların, kitaplıkların uzerineçok katlı kaçak konutlar utanmadan, insafsızca inşa edilmekte. Bu katliama en kısa surede 'dur' denilmeli. Aegae'nin yeniden işler hale getirilmesi ttüdüne, mahalli adı "Kırk Göz Mağaralan" olan Kanuni Sultan Süleyman'ın Mimar Sinan'a yaptırdığı "Deniz Kulesi"ni hareket noktası kabul ederek önündeki sahilden başlanmalı... Deniz Kulesi, arkaik dönemlerde sahildeki kayalık zeminin kazılıp oyulmasıyla yapılnıış tahıl, bakliyat depolarının (siloların) üzerinde yer almakta. Şu anda tahılla, bakliyatı yeraltı depolarına boşaltacak delikler, merdivenler, rampalar toprakla dolmuş durumda. Depoların liman yönündeki diğer ııçları da kapılardan oluşuyor. Tkhıl limarunın bitişinde balıkçı limanı var. Aegae'de balıkçı limanına kayıtlı her teknenin sahibi, ayrıca "balık yaşatma havuzıT'nu da kullanma hakkına sahipmiş. Tutulan balıklar satılıncaya kadar bu havuzlarda yaşatılırmış. Şehrin taze balık gereksinimi buradan karşılanırmış. Tahıl limanından doğuya doğru yönelindiğinde, diğer su yapılaşmalarının Aras deresine kadar ulaştığı görülmekte. Aras deresinde, yapılış amacı hâlâ belirlenememiş yanları ve tabanı kesme taşla, mermerle kaplı yatak var. Yakın geçmişe kadar bu kesme taş mermerler, sütunlar, yazıtlar, heykeller yapılarak kullanılmış. Aras deresinin batısındaki küçük limandan çıkartılan çok miktarda sivri uçlu demir çubuklar (mızraklar) bu limanın askeri amaçla Aegae'de, 1834 yılından bu yana, hiçbir cıddi arkeolojik araştırma yapılmadı.. 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle