05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H AFTANIN KONUĞU 'Keşanlı Ali' Taşkent'e giderken, Yücel Erten ile tiyatro üzerine... 'Gürbüz bir çocukla karşı karşıyayız' Geçen sezon sonunda Yugoslavya'da "Kafkas Tebeşir Dairesi"ni sergileyen ve özel bir ödül alan yönetmen Yücel Erten, önümüzdeki günlerde de Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te "Keşanlı Ali Destanı"nı sahnelemeye hazırlanıyor. Yolculuk öncesi, birlikteydik... zenlediği eleştirmenler ödülü "Altın Çelenk"ı de "Kafkas Tebeşir Dairesi" kazandı. • Yabancı bir tilkede kısa bir sürede hazırlanabılmek ve sonra da böylesine başarılı olabilmek, pek kolay olmasa gerek? • Yugoslavya'da bu oyunu yönetmenin zorluğu, öncelikle oyunun özelliğindcn geldi. Yedi hafta, kısa bir sureydi. Bu oyun kırkelli kişilik bir kadroyu gerektirir. Oysa biz koşullar gereği, 26 kişiyle sahneye çıktık, prodüksiyon açısından ekonomik zorluklar vardı. Fakat bütun buııların yanında tiyatro sevgisi ve birıkimi, bu zorlukları ortadan silip yok etti. Zevkli bir uğraşı ve son bir iki hafta, 'seferberlik' vardı sanki. • Ülkemizde koşullar daha mı farklı? • Türkiye'de, özellikle Devlet Tiyatroları açısından bakarsak, prodüksiyon koşulları her zaman daha rahattır. Zaman olarak da böyle bir sıkışma gereğini duymayız. Sanırım dışanda oyun sahnelenirken elli, altmış günlük bir sınırlılık vardır. • Kıyaslamayı Devlet Tiyatroları yöntinden yaptınız. Ülkemizdeki özel tıyatroların koşullanna değinir misiniz? • Gerek zaman, gerekse prodüksıyonun maddi temelleri açısından ve de yetışkin oyuncuları bir araya getirebilme açısından, özel tiyatroların çok buyuk zorluklar içınde olduğu apaçık. Tüm bu zorluklar karşısında Türkiye'de özel tıyatroların gosterdiği varlık hayranlık uyandıracak bir düzeyde! Ne mutlu bize kı, ülkemizde özel tiyatro yapma delıligini gösterebilen tatlı delilerimiz var!. Tiyatromuzun bir kimlik kazanması konusunda, özel tiyatroların başarısı göz ardı edilemez. • Peki, tıyatromuzun içındekı yerı nedır? dünya tıyatrosu Nurl Dikeç S on yıllarda yönettiği oyunlarla adını sıkça duyuran, tıyatroseverlerin ve eleştirmenlerin beğenisini kazanan Yücel Erten, yalnızca Türk tiyatrosunda değil, yurtdışında yaptıgı çalışmalarıyla da başarılarını sürdürüyor. Geçen sezon sonunda Yugoslavya'da oyun sahneleyen Erten yeni sezonu da Sovyetler BirUgi'nin özbekistan Cumhuriyeli'ndc açmaya hazırlanıyor. • Sayın Erten, tiyatro sezonunun başladığı su günlerde siz dtşarı gitnte hazırlıkları içindesıniz. Yanılmtyorsam geçen sezonu da yine yurtdışında kapatmıştınız? • Nisan mayıs aylarında Yugoslavya'da bulundum. Önümüzdeki günlerde de Sovyetler Bırlığı'nc giderek, özbekistan'ın başkenti Taşkent'te, "Keşanlı Ali Destanı"nı sahneye koyacağım. • Sızin Yugoslavya'dakı çalışmalannızdan başarı haberleri ahmştık. Dilerseniz sohbetımıze oradan başlayahm... • Usküp Halklar Tıyatrosu, 40. yılını kutluyordu. Bu kullamalar çerçevesinde beni davet ederek bir oyun sahneye koymamı ıstcdılcr. Brecht'ın "Kafkas Tebeşir üairesi"ni sahneledım. Orada güzel bir gelenek var. Prömiyerin ertesi sabahı eleştirmenlerin oyunla ilgilı eleştirılerı radyodan yayımlanıyor. Oyun olumlu eleştıriler aldı. Daha sonra mayıs ayında Makedonya çapında bir festival olan ve bu yıl 24'uneusu yapılan "Prlepe Kestivall"ne katıldık. Festıval sonunda, "En lyı Oyun", "En Iyı trkek Oyuncu" ve "En lyi Kadın Oyuncu" ödullerinı bi/im oyun aldı. Yönetmenlere odul verılmedıği i v ın de^jürı tarafından bana özel bir olarak "En lyi Reji" ödülü verildı Nova Makedonya Gazetesi'nin dü Yücel Erten, 1945 yılında Muş'ta doğdu. 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı'nı bltlrdl. Daha sonra burslu olarak, rejl eğltlml Içln Federal Almanya'ya glttl. 1975 yılında yurda gerl dönen Ertem, hem Devlet Tiyatroları nda yönetmenllk yapıyor hem de Ankara Ünlversltesl Dll ve Tarlh Coğrafya Fakültesl'nde öğretim görevllsi olarak çalısmalarını sürdürüyor. • Batı anlamında tiyatro yapmayı ele alırsak, henüz tiyatromuz çocukluk yıllarını yaşıyor. Kimı ulkelerin bın yıllık tiyatro geleneğinin yanında, bizim yüz küsur yıllık bir geçmiş, doğal olarak çocukluk hastalıklarını da taşıyacaktır. Her şeye karşın, gürbüz bir çocukla karşı karşıyayız ve bu kısa zamanda, küçümsenemeyecek yol alınmıştır. • Şimdi bir de seyırci yöntinden bakalım ıstersenız tıyatroya. • Tiyatro seyircisinin, son yıllarda kötü sinema ve kötü televizyon etkisiyle bir "hoplop"çuluğa doğru eğılim gösterdiğini uzülerek ızliyoru7. Yalnız temelde inanırım kı, se  yirci iyiyi mutlaka hatırlar ve sahip çıkar. O nedenle bu döneme, çabuk geçecek bir geçış dönemi diye bakıyorum. Zaten, tiyatro, varlık nedeni olarak, böyle bir mücadeleyi sürdürmek ve gerilememek durumunda. Tıyatroda yapılan çok iyi şeyler, geçen uzun zaman olsa da seyirci unutmuyor. Aslında telcvızyonun ve sinemanın olumsuz etkisi derken, küçumsemek ve kötülemek söz konusu değil. Bu medyaların yönetilme ve yönlendirılmesinden dogan bir olumsuz etkılenmedir bu. Burada, ucuz gazino programı uygulamasının paralelliği görünümü var bence. Ya da böyle ucuz bir eğlencc zevkine doğru eğilim gözlemi. Yalnız burada, her türlü zorluğa rağmcn iyi sinema yapan ve yapmaya çalışan 'delileri' de çok seviyorum. Gözlemlerimin onlar tarafından paylaşılacağının farkındayım. • Tekrar Devlet Tiyatrolan'na dönmek ıstiyorum. Bu kurumun içinden bın olarak, gözlemlerinız ve de eleştınlerinize geçersek. 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle