Katalog

N i 7 Fotoroman/İncir Çekirdeği 8 Bir keman yapım ustası: Süreyya Piriler Cetmi Ersöz Küçük bir çocukken başlamış Süreyya Usta'nın müzik aleti yapma tutkusu. Kibrit kutularından, mukavva parçalarından, misinalardan tuhaf müzik aletlerı yapar ve çalmaya çalışırmış. Aradan yıllar geçmlş çolukçocuk sahibi olmuş Süreyya Usta Bır ara ayakkabıcılık yapmış, fakat atölye halıne getirdıği evinin bir odasında keman, viyola hatta viyolonsel yapmayı sürdürmüş Bu arada yaptığı ışınin aksine saksofon çalan Süreyya Usta ayakkabıcı dükkânını kapatarak çocukluk düşlerıne dönmüş ve şımdikı keman yapım atölyesinı açmış. 70 yaş gununu kutleyan tngmar Bergman Liv uilmann ve Ingrıd Bergman la btrltkde isveçli ünlu film yönetmeni Ingmar Bergman geçen günlerde 70. yaşını kutladı. Sinema dünyasının dığer ünlü yönetmenlerı de Bergman'a kutlama mesajları yolladılar. Kimler yok ki mesaj yollayanlar arasında: Akira Kurosavva, JeanLuc Goddard, Wim VVenders, Andrzej VVajda, VVoody Allen bu ünlülerden sadece bir kaçı. Haftanın filmlerini arkadaşımız Atillâ Dorsay seçti. 4 Ingmar Bergman 70 yaşında 9 Çözmece Ero/özbe* Rasgele RaiiEn«m Her ıarış günü yeni bir umudun başlangıcı değil midir? Bu işe gönül verip Je "Benim atlardan hiçbir beklentim yok" denebilır mi? Böyle söyleyenler inanın en azından doğruyu söylemiyor. Evet her koşunun başlangıcı umudun da sınavı oluyor ve bu sınav da kuponlara konan çarpı işaretlerıyle biçimleniyor Çarpılar yerlerini bulduğu zaman umut gerçekleşiyor. Ama eğer gerçekleşmezse umudun tohumları haftaya başlayacak yenı koşular için serpıliyor. Arkadaşımız Reşat Köstem umudun başlayışını, gelişimini ve bitişini anlatıyor bizlere. 11 Umudun sınavı: Altılı ganyan ReŞBtKöstem 5 TelevizyonRadyo 6 Haftanın Konuğu: Gürer Aykal Parlak bır muzık geçmışı. Ardından Devlet Sanatçısı unvanı ve sonunda da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefliği. Gürer Aykal'dan bahsettiğimizi hemen anlamışsınızdır. Evet 1942 yılında Eskişehir'de doğan Gürer Aykal Ankara Devlet Konservatuvan'nın Keman Bölümü'nden 1963'te, Kompozisyon Bölümü'nden de 1969 yılında mezun oldu. Ingiltere'de Cranford Yaz Okulu şeflik kurslarına katıldı. 1970 yılında devlet bursuyla ingiltere'ye giderek iki yıl Guildhall Müzik Okulu'nda Andre Previn, Rudolf Schvvartz ve Leon Lovett ile orkestra yönetmenliğı çalıştı. 1971'de Siena'da Çigan Akademisi'nin kurslarına ve 1972'de Roma'dakı Santa Cecılıa Ulusal Akademisi'ne devam etti. Burada Franco Ferrara'dan orkestra yönetmenliğı derslerl aidı. Pontifıcio Dinsel Müzik Enstitüsü'de koro ve rönesans müziği üstüne çalıştı ve 1973'te mezun olarak yurda döndü. Arkasından da parlak karlyeri başladı. 12 Yat turizminin muhteşem tekneleri Özal hükümeti yat turlzmlne yeşil ışık yaktı ya, artık biri gidip biri geliyor denizlerimize. muhteşem teknelerin. Evet, alınan kararla "Pasifik adalarında bile görülmeyen bir doğal güzellik" garanti altına alınmıştı ve yatların gelmemesı için hiçbir neden kalmamıştı. Ama bu yat turizminin insanları, tekneleri neyin nesiydi? Kendisi de bir yatçı olan arkadaşımız Kadir Kır, dünya yat limanlarının kraliçeleri olan yatlan gezdi, görüntüledi ve artık kendilerini "Göcekli", "Gökovalı" veya "Marmarisli" ilan etmeye hazırlanan insanlarıyla konuştu 15 Sağlık ^ a / * ^ * 15 S ğ l k f**"w#* r fa»«, 1 7 TeSt ErolÖzbek 18 Çizgi Roman: Az gittik uz gittik, turizmi UUmUUZ 6IIIK ismail Gülgeç 20 21 EV EkOnOmİSİ MeralTamer BrİÇ Şlar Yalçın S a t r a n Ç Kahraman Olgaç Gurel Aykal 22 Armağanlı Bulmaca se<*>< 23 Yüzyılın çılgınlığı U P o u M kadar yüksek olarak doğaya açılmışsa mutlaka tadı damağında kalmıştır. Ayrıca kendisine de teşekkür ederim. Bir ricam olacak. Sanat etkınlıklenyle ilgili zaman zaman haberlerinlzi okuyorum. Fakat bir zaman kaybı var örneğin Dünya Sağlık Teşkilatı'nın kuruluşunun 40. yıldönümü ıle ilgili fotoğraf yarışması ya da başka fotoğraf yanşmalarının katılma formunu temin etmek epey zor oluyor. Bu tür olayların katılma formlarını yayımlayamaz mısınız? Malum Türkiye'de taşralı olmak zor. Tekrar tekrar teşekkürler. All ALTAY/Uşak K Üvey evladı hatırladığmız için teşekkürler Yazılan, çızılen her şeye, özellikle dağcılıkla ilgili yayımlarınıza biraz daha çok teşekkürler. Önce yükseklık bır tutkudur "Ağrı tırmanışı günlüğü" ardından "Dağcı hesabını vererek yaşar. " Harika! Bu yazılan okuyunca daha önce gittiğim yerlere bir daha gitmiş gıbi oldum. Sporu yalnız seylrci olanlar olarak. görmediğıniz ıçın teşekkürler. Uvey evladı hatırladığmız için teşekkürler. Bilirsiniz sporla ilgili yetkili kişilerimiz en az ödeneği dağcılık sporuna yaparlar. Üvey evlatlığı oradan geliyor. Sekiz on yıl kadar futbol oynadım. Kaşımın üzerine bir tekme yedim ve futboldan koptum. Sonra yürüyüş, daha sonra da aletlı dağcılık yapmaya başladım. Futbolu severim fakat o sekiz on yılı bugün tutbola vermezdım. Doğayı yaşamak gerek. Sayın Behzat Şahin eğer ilk defa bu Çocukluğumuzun bisikletleri Cumhuriyet DERGİ'nin son sayısındakl bisiklet yazısını okuyunca Bugün artık geçmişln sokaklarında, caddelerinde kalan çocukluğumu duşündüm Motorlu taşıtların bu kadar yoğun olmadığı bizim çocukluk dönemimizde bisikletin ayrı bir yeri vardı. Caddelerde, sokaklarda özgürce bisiklete biner, gün boyu bir aşağı bir yukarı arşmlardık yolları. Oysa bugünün çocukları için bu olanak neredeyse tamamen yok olmuş gibi Apartman duvarları arasına sıkışmış daracık sokaklarda boş kalan kısımlara da arabalar park ettiği tçin günümüzün çocukları artık pek bisiklete bihemiyor ve kendılerme kalan küçücuk alanlarda çocukluklarını yaşamaya çalışıyorlar. Çocukların bedensel gelişmelerı için yararlı bir spor oldugunu düşündüğüm bisiklete binmenın, tekrar çocukların hizmetine sokulması için, bisiklete bınme alanlarının oluşturulmasını bekliyorum şehırlenmızı yoneten yetkililerden. l«ık TUMERDEM/lstanbul ne yaztk kı Yüce Onder'ln çok kıymet verdiği olaylar yıldonumlerinde gazetede yer almamaktadır. Bu konuda söyleyeceklerimı ilerde söylemek uzere şimdilik 26 Hazıran 1989 tarihli DERGİ'ye değıneceğim. DERGİ'yı mayo reklamları ve lncw çekirdeği doldurmaz yazılarla doldurmuşsunuz. Halbukı yakınlarda İsveçli yazarların basın toplantısı vardı. Toplantıda önemli konulara değınilmiştı. Nedense DERGİ toplantıda konuşulan konuları hiç yansıtmadı. Biz isterdik kı DERGİ sanat ve edebiyat konulanna bilhassa önem versin ve diğer gazetelerin eklerinden çok farklı bir tutum izlesin. Ne yazık ki DERGİ gelişigüzel bır magazin olmaktan öteye geçemiyor. Eğer yanılıyorsam lütfen söyleyinız. DERGİ'nin gelişigüzel bir magazin olma hüvıyetinden çıkanlması zamanı gelmiş ve geçmiştir bile. Her ne kadar sürçü lisan ettıkse affola! M.Sablh ŞENDİUİManbul 'Yat turizmi", kitle turizminin çok dışında bir olgu. Ve bu sınırlı olay dünya çapında ele ahndığında, Fransa'nın Cannes sahillerinden Karayipler'e, hatta Yeni Zelanda'ya kadar çok geniş bir coğrafyada az sayıda insanın, her gittikleri yeni kıyıya uluslararası planda bakabilmenin zenginliğini de getirdiklerini görürüz... "Milyarlarca liralık" olmanın ötesinde, bu insanların tekneleri de onların maceracı yapılarıyla uyumlu bir biçimde, belli bir birikimin imbiğinden geçmiş yaşama mekânlandır... Biz de bu hafta, yat turizmini teşyik amaayla, "Özel Çevre Koruma Bö/gesi" karamamesinin yayımlandığı şu günlerde, Türkiye kıyılarma her geçen gün biraz daha fazla yakmlaşan bu muhteşem tekneleri sizlere içleri, dışları ve sahipleriyle birlikte tanıtalım istedik... . tyi pazarlar! den / Önemli olaylan unutmayalım CUMHURİYET hiç şüphesiz ATATÜRKÇU bir gazetedir. Fakat Cumhuriyet DERGİ * Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazettfcılık T A Ş adına Nadir Nadl • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal • Müessese Müdürü Emlne Uşaklıgil • Yazı işleri Müdürü: Okay Gönensin • Yayın Yönetmeni: Lütfü Tınç • Yayın Sekreteri: Turhan Günay • Grafik Yönetmen: incl Batuk •