Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A 6 L I K Erdal Atabek Yaz beslenmesi daha mı kolay? Alışkanlıklarımızdan bir türlü kurtulamıyoruz. Oysa yaz aylarmın sıcak günlerinde alışkanlıklarımızdan vazgeçip daha hafif yiyeceklerle beslenmemizi sağlamamız gerekiyor. Ama etli, yağlı yemekler dururken kavunu, karpuzu, beyaz peyniri kim tercih eder? Alerjik hastalıkların psikopatisi Alerjik hastalıkların oluşumunda ruhsal tepkilerin rolü nedir? "işe gideceğim diye Içime sıkıntılar basıyor". • "Kocam yatalım der demez başım ağrımaya başlıyor." •"O konu da iyice karın ağrısıoldu." Bu gündelik deyimler gerçeği mi yansıtıyor? Psikosomatiktıpbilimibuna"evet"diyor. Sınav günü okula gitmemek için "karnı ağrıyan" çocuk bunu uydurmamakta, gerçekten karnı ağrımaktadır. Kendisıni azarlayan bir âmirle karşılaşmamak İçin işe gitmek istemeyen bir memurun içine "gerçekten" sıkıntı basmaktadır. "Baş ağrısı" bir çok olayda, istenmeyen bir durumun "gerçek" protestosudur. Alerjik hastalıklar olarak tanınan bronkial astma krizleri, derideki ürtiker çoğu kez heyecanların, sıkıntıların, iç kaygılarının sonucudur. Eşler arasındaki uyuşmazlıklar, cinsel başarısızlık korkusu, bir sınavın heyecam, içimizde yerleşen bir kaygı, aklımıza takılan bir sıkıntı, Y a? aylannda beslenme kolay mıdır? Bu da her şey gibi insanın elinde. Kolay da olabilir, guç de. • Yaz aylannda beslenmeyi doğa kolaylaştırır, alışkanlıklar güçleştirir. Doğal sebzelerin, meyvelerin bollaşmasını düşünelim: Domates, salatalık, biber, taze soğan, maydanoz, dereotu, nane, yeşil salata. Karpuz, kavun, şeftali, kayısı, yeni uaşlayan üzum. Süt ürünlerinden beyazpeynir, yoğurt. Yetişkinler için yaz aylannda şöyle bir beslenme listesi uygundur: lki dilim ekmek, bir dilim beyazpeynir, domates, salatalık, maydanoz, biraz karpuz, ya da kavun. Neden uygun olduğunu da yaz beslenmesinin ilkeleriyle anlayabiliriz: Alışkanlıklar bilgiden daha etkindir. Alışkanlıklar külturdür, bilgı öğrenilmck istenen. Kültürü değiştiren;emel ekonomidir. Eğer bugün ekonomik zorunluluk eti yaklaşılmaz kılıyor, sofraları tarih yapıyorsa bu da yeni bir kultur demektir. Çocuklarımıza, gençlerimize gene de^her meysimde de et ve karbonhidratlı besinler gereklidir. Bunu kaydedelim. Ama yetişkinler için yaz aylannda düşük kalorili beslenme doğrudur. Ekmek, peynir, zeytin, çay ya da sut duzenlemcsinde bir kahvaltıya.yaz aylannda domates, salatalık da cklenebilir. Ama kahvaltıda salam, sucuk, sosis lüründen et ürünlerine yer vermenin hiç gereği yoktur. Çocuklar ve gençler için yumurta yararhdır. Öğle yemeği, hafif, sandöviç biçiminde, beyaz peynirli, domatesli, ayranlı yenir ve doğrusu sağhklı da olur. Asıl akşam ycmeğine dikkat etmemiz gerekir. Akşam yemeği, içkinin de yer aldığı "kutsal yemek"tir. 1. Düşük kalori: Yazın çevre ısısı yüksektir. Bedenin yüksek kalori alarak ısısını yukseltmesi bu ısının kaybı için gerekli mekanizmaları zorlar. Bu mekanizmalar kalpdamar sisteminin aşırfçahşmasını gerektirerek çarpıntılara, tansiyon yükselmclerine, damar çeperlerinin zorlanmasına yol açar. Diğer yandan sindirim sistemi aşırı çalışmaya zorlanarak değişik sıkıntılara yol açar. Doğa, bu sıkıntıları onleyecek besinleri verir. Ama alışkanlıklarımız? Alışkanlıklarımızın sofrasını da görelim mi? Önce, bolca ekmek. Ekmeksiz d*oymamak yıl7yıllardan beri sılregelen alışkanhğımız. Sonra bir et yemeği. lster ızgara olsun, ister sulu bir yemek, ama et yemeği önemlidir. "Zeytinyağlı ne var?" dıyc bir soru sorulur. Ikinci yemek zeytinyağlıdır, bu yemek yenmeden doyulmaz sanısı da alışkanlıklarımızdan. Pilav ya da makarna, ille de gerekliymiş gibi sıradadır. Yazkış ayrımı tatlıdadır. Kışın hamur tatlısı, yazın mcyve. 2. Az ve sık yemek: Bu prensıp her zaman doğrudur, yaz ayları için daha doğrudur. Aslında "üç öğün" alışkanlığı, zamanlama bakımından yanlış değildir. Ancak "öğün" zamanlaması yaz aylannda değişmeye uğrar. Sabah kahvaltısı, önündeki uzun saatler düsünülürse, doğru biçimde yapılmalıdır. Yaz mezeleri, patlıean kızartması, zeytinyağlı dolmalar, garni pilavlarja aşırı zenginleşir. Butun bu mezelerin "doyumluk" değil, "tadımlık" olduğu unutulmamalıdır. Belki de "kutsal akşam yemeği"nin artık yemek için değil, toplanmak ve konuşmak için gerekli olduğunu düşünmemiz gerekiyor. 3. Daha az alkol: Yaz aylannda, hele bu aşırı sıcaklardadaha az alkol almamız gerekiyor. Tatilin özgurluğunu daha çok içmek, istediğimiz gibi içmek, istediğimiz kadar içmek diye yorumlamanın baskılara karşı koymak için yanlış bir yöntem olduğunu bilmem düşünmek ister miyiz? Daha az alkol, daha çok özgürlük. Doğrusu bu değil mi dostlarıın? bilemedigimiz derinliklere ulaşmış bir korku baş ağrılarına, bulantılara kusmalara, karın ağrılarına, ishallere, çarpıntılara, nefes darlıklarına, deri döküntülerine yol açar. Bu durum hayatımızda sandığımızdan daha sıklıkla olmaktadır ama, biz çoğunlukla bunları başka nedenlere bağlamak isteriz. Gerçeği görmezden gelmenin bir biçknidir bu. Kanımca, alerjik hastalıklarla, sadece bununla değil, alerjik tepkinin her türüyle psikolojik mekanizmanın bağlantısı çok daha fazla araştmlmalıdır. Bu konuda yapılan bütün araştırmalar, daha fazla araştırma yapılmasının zorunlu olduğunu göstermektedir. Belki de o zaman, mutsuzluk dediğimiz olgunun temelinde, insanı hayata küstüren, hayatın kendisine verdiklerini protesto eden bir "alerjik tepki"nin ögelerini bulacağız. Belki de, bu durumun çözümünde kanserin çaresine kadar uzanacağız. Bilim, yetinmemek, doymamak, kabul etmemek, yürümek değil mi? Falih Rıfkı Atay'dan Zayıflık ve zayıflama "Eskıden şıırlere bıle girecek hoş bir kelime iken, şimdi tombul sözü ile urlu ve damgalı kelımelerı arasında fark kalmadı. Yağ iki türlü erir: Ya Selim Sırrı yorgunluğu yahut yememekle Yememek herkesin elinden geldiğı için, sıskalaşmak revaç buldu. Yakında ınsanlar çıplak olarak çatıştıklarında tahta çatırtısına benzer bir ses çıkaracaklardır Erenköy yollarına ne kadar ter döktüğümü bilemezsiniz. Dağa, tepeye, düze çıktım; fakat bir türlü uğursuz plaj terazisinin 90'ı ile 91'i arasından çıkamadım. Yaşımı başımı düşündüm. Tekrar masa başına dönmekten zevklı bir iş bulamayacağımda karar kıldım. ' Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. Kâğıtları sağdan sola. soldan sağa istif ederek, kaleme ıkide bir yeni uç takıp mürekkebe alıştırarak zıhnımı tarıyorum." Falih Rıfkı Atay'ın 1930'larda yazılmış "Roman" adlı yapıtından aldığım bu bölüm, konuya yakın tarihımızden bir bakış. Şışmanlıkzayıflık konusu, sağhğın da, estetiğın de tarihsel konusu olmuş. Unlü Afrodit, dolgun kadın güzelliğinin simgesidir Bir zamanların ünlü mankenı Tvvıggy, derisı kemiğine yapışmış zayıflığıyla kendine özgü moda yaratmış, birçok genç kızın bilinçsiz bir açlıkla sağlığına, hayatına mal olacak kadar etklli olmuştu. Günümüzün simge kadınlarından Madonna, böyle şeylere pek aldırmayan, kanlı canlı italyan kızını sahnelerde hareketlendiriyor. Yaz aylarmın diyet yâpmaya uygunluğu iki önemli noktada: 1. Sıcak havada hafif şeyler yemek ınsan ısteğının doğru bir yönelışidır 2 Oolgunlaşmış bedenleri ustalıkla örtmek olanağı kalmamıştır. Konuya gerilerden bakmak da kimi zaman öğretıcı oluyor. . , 4. Daha çok sıyı: Çevre ısısının yaz aylarında artması, beden ısımızın daha çok kaybedilmesıni gerektirir. Bu da başta terleme olarak bedenin çeşitlı yollarla su ve tuz kaybetmesi demektir. Kaybedilen su ve tuzun yerine konması için bu mevsimde daha çok sıvı, daha çok tuz almamız gerekir. Sıvının en uygun biçimi sudur. Hafif soğutulmuş su. Su dışındaki en uygun sıvı, içine tuz konmuş ayrandır. Soda, içindeki sodyumla sıvıyı da, tuzu da sağlayan bir içecektir. Yazın içilmesi sevilen biranın kısa bir süre sonra aşırı terlemeyle dışarıya atıldığını anımsarsak, uygun bir içecek diyemeyiz. Şekerli içecekler de yeniden susuzluk yaratacaktır. Bütün reklamlara karşın, su ve ayranı öneriyorum. Benim reklamım da su ve ayran için olsun. I! î ' 15