Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A 6 L I K Erdal Atabek Güneşte yanmasını bilmek 7âf//de kendilerini deniz kenarına atanlarda ilk gözlenen durum, vücutlarındaki, güneşte aşırı derecede yanmanın getirdiği soyulmalar ve yaralardır. Oysa iyi bir şekilde yanmak için güneş altında kalış süresini gün gün arttırmak gemkiyor. e eüzel yanmışsınu." "Iyiydi, ama soyulmazsak." "Bu yaz şöyle istedigimiz gibi ya Sıcak hastalıklarmdan nasıl korunmalı? Hasta olup tatilini zehir etmek yerine biraz dikkatli olmak daha iyi değil mi? Öyle olmasına öyle de, insan da tatilde çocuklaşır. Sıcakta kalır, terler, yorulur. iyi olmasına iyi de işte sıcak da çarpar. Oysa, biraz ölçü, biraz dikkat, sağduyu korunmaya yeterlidir. Tatile gittiğiniz bölgenin de önemi var. Marmara çevresinde öyle boğucu sıcak seyrektir. Ege'nin kuzeyi de öyle. Ege'de aşağıya indikçe, güneyde özellikle temmuz, ağustos aylarındaısı çok yüksektir. Daha dikkatli olmak gerekir. Yaz giyimleri hafiftir. Hava geçirmesi için bol, pamuklu giysiler en iyisi. Başı güneşten korumak da yararlı. Günün sıcak saatleri serinlikte geçirilirse daha iyi değil mi? Güneşin kızgın saatlerinde dışarda ne işimiz var? Eğer boğucu namadık." "Kaç güneş banyosu aldınız?" "Çok yanmanın deride kanser yaptıgı doğnı mu?" "Yazın güneş banyosu almak kıs gribini önlüyormuş." Güneşe çıkmanın da kendine ö/.gü bir kültürü var. Sonbahar gelince derinizin rcngi hâlâ bcyazsa sorgulanmayı göze almalısınız: "Bu yaz bir yere gitmediniz mi?" Zencilerin böyle bir tasası olmadığını bilmem düşünür müsünüz? Köylülerin, işçilerin, seyyar satıcıların kolları yanar, bir de göğüs UstUnde üçgen biçiminde bir açıklık. Hastanede çalışırken yaz aylarının pazartesilerinde gençler güneş yanığıyla gelirlerdi. Gömleklerini çıkarırken bile acıyan derileri, kıpkırmızı rengiyle durumu açıklardı. Nasıl mı bu duruma gelmişlerdi? Haftada bir gün izinleri vardı, pazar günü. Onlar da bugünde sabahtan akşama kadar güneşte kalırlar, ertesi gün "güneş yanığı" yüzünden doktora gelirlerdi. Güneşten yararlanmayı da bilmek gerek. Bir bardak su içmeniz gerekirken otuz bardak içerseniz fenalık gelir. GUneşin yararlı olmasının koşulu, derinin kavrulmaması. Bunun için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle özetleyelim: • GUneşe ilk çıkış 1530 dakika arasında olmah; 30 dakikayı geçmemeli. • Güneşin yakıcı ışınları saat 11 ile 15 arasında gelir. Güneş banyosu için sabah 11'e kadar, öğleden sonra 15'ten sonraki saatler seçilmeli. • Açık renk tenliler güneşte daha az kalmalı. Çünkü onların güneş ışınlarından zarar görme sUresi daha kısadır^ • Yaşlılar, çocuklar güneşte daha az kalmalı. • Güneşe çıkış süreleri her gün biraz arttırılmalı. • Baş güneşten ve aşın sıcaktan korunmalı. • YUz, burun derisi, dudaklar kurumaya karşı korunmalı. • Aşırı sıcaklarda güneşte kalma süresi kısaltılmalı. • Açık renk tenler daha fazla olmak üzere koruyucu solüsyonlar sürülebilir. Kuru deriler de sıcaktan korunmalıdır. Korunma için koruyucu krem ve solüsyonlar sürülebilir. Derinin bronzlaşması dcdiğimiz olay, derinin "melanin" dediğimiz renk maddesini yapan hücrclerin güneş ışınlarıyla uyarılması, bu ışınlardan derinin zarar görmemesi için "melanin"in arttınlmasıdır. Bu nedenle de "bronzlaşma", kişinin genetik yapısına, derideki melanin miktarına, güneş ışını karşısında melanin yapabilme özelliğine bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Yaz güneşinde ilk otuz dakikada görülen deri tepkisine göre, deri tipleri altı değişik özelliğe ayrılır: 1. Her zaman kolay yanan, ama bronzlaşmayan tip. 2. Kolay yanan, çok az bronzlaşan tip. 3. Yanan, zamanla bronzlaşan tip. 4. Çok az yanan, kolay bronzlaşan tip. 5. Koyu esmer tenler. 6. Zenciler. Tip 1 ve 2 çoğunlukla açık renkli, mavi gözlü kişilerdir. Bu açık renkli ve açık renk gözlü kişilerde güneş yanıklan çok kolayca oluşabilir. Bu kişilerin öğle güneşinde 1020 dakika kalmalan deride yaruklara neden olabilir. Bu grupta olanlann güneşe çıkmada çok dikkatli olmaları, mutlaka koruyucu sıvılar sürmeleri gereklidir. Tip 3 ve 4. güneş ışınlannı daha iyi tolere edebilirler. Ancak onların da derilerinin tepkilerini iyi bilmeleri, güneş ışığına karşı olan toleranslarını zorlamamaları gerekir. Tip 5 ve bazı tip 4'ler, koruyucu sıvılar olmaksızın da güneş ışınlarını iyi tolere ederler. Deri nasıl konınur? Yanmanın faturası tatsız Şimdi, güneşte fazla kalmanın bedelini insan bilir de neden yayılıp kalır? Kuşkusuz, bunurvda nedeni var. Sayalım mı? 1 Güneş ısıtır ve gevşetir. Dünyanın yolunu gitmişsinizdir. O deniz kıyıcığını bulmak için ne sıkıntılar çekmlşslnizdir. Sandıktan çıkma nazik bedeninlzi kumlara yaymışsınızdır. Sıcacık kumların üstünde gözlerinizi kapatıp uzanmışsınızdır. Beyninizin içi boşalmıştır. Ne dairedeki suratsız amir ne de nükleer savaş. Oh, esintılı deniz kıyısı ne iyi gelmiştir. işiniz yok da saat mi tutacaksınız? Yayılır kalırsınız. Bu bir. 2 Kuma dostlarınızla yayılmışsınızdır. Dereden tepeden tatlı bır laflama başlamıştır. Kenardan, köşeden, eskiden yeniden derken kendinizi güneş muhabbetine kaptırırsınız. Bu durumda. omuzlarınız kahramanca dayanır. Arasıra dönersinız, ama bir türlü sırtınızla göğsünüz arasında eşıtlık sağlanmaz O çılekeş sırtınız gene yükün çoğunu çekecektır. işin farkına vardığımzda zaman geçip gitmiştir. Omuzlarla sırt artık yanıp duracaktır Sonradan soyulması da caba. 3 Kendinizle baş başasınız. Zamanında kalkmaya da niyetlisiniz. Niyet pek karar değildir ya neyse. Elinıze bir kitap almışsınız. Yanınızda hafif bir müzık. Kitaba göz gezdirirsiniz. Şöyle hafiften sarar. Dalıp gıder mısiniz? Kumların tatlı sıcağı yorgun bedeninizi sarar. Nasıl da özlemişsiniz kumsalı, güneşi değil mi? Hayret, bu kitabı nasıl da fark etmemişsiniz? Dakikalar su gibi akıp gider. Bir de güneş yakmasaydı. Ama o bunu bilmez. 4 O deniz kıyısında nasıl bir uyku çöker. Oenizden gelen hafif esinti, kumların henüz pek kızgın olmayan tatlı kucaklaması nasıl bir rehavet verlr. Basınızı kollarınızın üstüne koyarsınız. Yatağınızda uyuyamadığınız uykuyu oracıkta bulursunuz. Şimdi yanımıza çalar saat mi alacağız? Güneşte yayılıp kalmanın birçok yolu var ya gerisini siz bulursunuz. Faturası tatsız olmasa hepsi iyi. Güneş yanıklarını ne yapalım?ü 1. öncelikle derinizin hangi tipe girdiğini, güneş ışınlarına karşı nasıl tepki gösterdiğini bilmeniz gerekir. Kesinlikle derinizin toleransını zorlamamalısınız. önemli nokta, korumaktır. 2. Yukarıdaki önerilere uygun olarak, ilk güneş çıkışta çok kalmamak, güneşte kalma süresini 510 dakika arttırarak güneşlenmek, öğle saatlerinde güneşte kalmamak genellikle yeterlidir. 3. Koruyucu sıvılar arasında en iyileri PABA (Paraaminobenzoikasit) ya da esterlerinin bulunduğu preparatlardır. Bunlar yakıcı ultraviyole ışınlannı absorbe ederler. Titanium dioksit, zinc oksit gibi opak maddeleri içeren güneş yağları ise, ultraviyole ışınlannı yansıtarak deriyi korurlar. sıcak varsa bedeni serinletmeli. Baş, bilekler, ayaklar, gerekirse soğuk bir ciuş. Sıcak havalarda, özellikle sıcak saatlerde içkiye el uzatmamalıyız. Tatildeyiz diye "öğlen rakıları"nın keyflne kapılmamalıyız. Ne rakının tadı kalır ne tatilin. Koşmaktı, top oynamaktı bunların da zamanını bilmeli. Top oyunları bazen uzar da uzar. Yazın futbol maçları neden gece yapılıyor? Bir nedeni var değil mi? Siz de içinizde kalmış futbol hevesini serin saatlere bırakın. Tadını da kaçırmayın. Nasıl olsa bu yaştan sonra bir takıma transfer olacağınız yok. QQnün sıcak saatlerinde serin bir yerde kitap okumanın keyfine doyum olmaz. Şöyle keyfinizce uzanın. Hafif bir müzik. Elde uzun zaman okumak isteyip okuyamadığınız bir kitap. Dinlenmek nedir ki? Her şey nasıl da uzakta kalıyor değil mi? Biraz da böylesi gerekir. Dinlenmek yeniden enerji toplamaktır. Çok yoruldunuz. Buna gereksinmeniz var. Dinlenmeyi de bilelim. Hayat bizi bekliyor. D Yamklar olursa: Eğer sadece eritem aşamasındaysa, soğuk su uygulamaları ve ağn kesici yeterü olur. Eritem aşaması, kırmızılık olması, ama derinin kabarmamasıdır. Eğer kırmızılıkla birlikte su da toplamışsa (büller), soğuk su uygulamaları ve ağn kesiciler gene yeterlidir. Büller patlatılmamalıdır. Daha ağır yamklar, artık yanık sağaltımına girer ki burada alınacak önlemlerin bir sağlık tesisinde ya da bir hekim tarafından alınması gereklidir. Ama işi buralara getirmemek, tatili de kendisine ve yakıhlanna zehir etmemek daha iyi değil mi? D 17