03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S A 6 L I K Erdal Atabek Bugün 1 Mayıs... Kış aylannın soğuğundan, yağışından, kanndan kurtulup ıljk havaya, açan çiçeklere, yeniden yeşeren ağaçlara, canlanan doğaya uyanıştır bahar. Bugün, hem doğanın uyanışıdır hem do toplumların uyanışı. llaç olan bitkiler Gelinciğin akrabası: Papaver Somniferum f M cvsim sıralamasında bahar ayları ııisanla mayıstır. Martın yarısı kış, yarısı yazdır. Baharın yaza küprüsü mayıstır. Mayıs ayının simgesel anlamı vardır. Kış aylannın soğuğundan, yağışından, kanndan kurtulup ılık havaya, açan çiçeklere, yeniden ycşeren ağaçlara, canlanan doğaya uyanıştır bahar. Bugün, l Mayıs. Hem baharın bayramıdır, hem de işçinin, emekçinin bayramı. Hem doğanın uyanışıdır hem toplumların uyanışı. Şarkının söylediği gibi: "Gam çekme gönül, baharın sonu yazdır!' Kış ayları uzun siirse de bahar geçse de arkası yazdır. Doğanın rilmi durdurulmaz. Kıştan yaza geçmek insanı biraz sarsar. Doğanın yeni koşullarına insanın yeniden uyuınu gerekir. "Bahar yorgunluğu" dediğimiz budur. Bcnzcr bir yorgunluğu kışa girerken de duyarız, ama böylesine fark etmeyiz. Kış aylarında insan kendini kapanmaya alıştırır. üoğadaki soğuk, ıslak hava, sokaklardaki sıı birikintilcri, çamur, insanı daha sıcak, kuru; ama kapalı yeılere alıştırır. tnsan daha ekonomik bir metaboliznıayla yaşamaya başlar. Pe(T farkında olmadan daha çok kalori alır. Hayvanlarda "kış uykusu" çok belirgin bir yaşama dcğişikliğidir. Hayvanlar kış aylarını uykuyla geçirirler. Bu dönemde hayvanın metabolizması yavaşlamıştır, enerji harcaması en aza inıniştir. Baharla birlikte uyanırlaı, bir anlamda yeniden yaşamaya başlarlar. Kış aylarında toprak karadır, çaınurluduı. Ağaçlar çıplakür, yapraksız dallarıyla insanda hüziin uyandırır. Ama bütun bunlar geçicidir. Çiftçi, o kara, çamurlu toprakta tohumların bulunduğıınu, lohumların büyüdüğünü, tohumların yaşadığını bilir. Ağaçlar o kış aylarında özsularını dallara iletmekte, dallann tlcuııu yeni bahara hazırlamaktadır. lşte, bu bahar aylarında doğa her yandan t'ışkırır. () kara, çamurlu topraktan yemyeşil otlar çıkıvernüştir, o çıplak ağaç dalları filiz Freud ve Cinsellik (3) Freud Neleri Söylememişti? Sigmund Freud, insan ruhunu derinlemesine incelerken yanlış mı başlamıştı, yoksa 'bazı önemli şeyleri gözden mi kaçırmıştı? Sonradan bunlar tartışılrr'Ştır. İnsan "birey" midir, "tek bir kişi" midir? Kuşkusuz, hayır. İnsan ruhu çocukluk çağında başlayıp biten, hayatının sonuna kadar bu oluşumla yaşayan bir varlık mıdır, insanın bütün davranışları cinsellik itkisiyle mi belirlenmektir? Freud'dan sonra bir çok psikiatr, birçok düşünür bunları tartışmıştır. Çok önemli şeyler söylemesine karşın Freud, çok önemli şeyleri de söylememişti. Freud'un söylemediği en önemli şey, "insan ruhunun toplumun yapısı ıçinde biçımlenmesiydi." Bir toplumun yapısı, toplumun sosyal, ekonomik, kültürel yapısı insan ruhunu etkıler, bıçimlendirir, insan davranışlarının sağlıksız ve sağhklı olanlarını belirler. Toplumun yapısını bilmediğinız, dikkate almadığınız, insan üzerindeki etkilerini incelemediğiniz zaman, o toplum ınsanının ruhsal nıtelıklerıni, olumluolumsuz yanlarını, davranış özelliklerini, bunalımlarını anlayamazsınız. Bu gerçek, "bıreysel psıkolojı"nın yerine "toplumsal psikoloji"yi koydu. Bu gerçek, insan ruhunu sadece çocuklukta yaşananlarla, sadece cinsellikle açıklamak isteyen öğretinin temel yanlışını gösterdi. Eğer bir insanı anlamak istiyorsanız, bir insanın bunalımlarını anlamak istiyorsanız, önce o insanın toplumsal koşullarına bakacaksınız. O insanın içinde yaşadığı toplumun değer yargılarına bakacaksınız, o insanın içinde yaşadığı toplumun kurumlarına bakacaksınız, o insanın içinde yaşadığı toplumun ondan is'ediklerine bakacaksınız. Bir insanı anlamak, o insanın hayatın her yönüyle yaşadığı etkileşımleri anlamak demektir. insanı anlamakla Robenson'u keşfetmek, birbirinden çok başka şeylerdir. Freud, bu gerçekle aşıldı ve gerilerde bırakıldı. LJ lenmiş, yeşermiştir. Her güz sonıında duşünürüm. Şimdi kış ayları başlayacaktır. lnsanlar "gene kış geldi" diye içlerini çekeceklerdir. Gene odun, kömür derdi başlarına çökmüştür. Gene işlerine gitmeleri güçleşecek diye sıkılacaklardır. Gene "bir an önce evime kavuşayım" diyeceklerdir. Şimdi, çok az kişi, "bunlar geçecek" diye düşünecektir. Çok az kişi, "gam çekme gönül, baharın sonu yazdır" diyecektir. Her güz sonunda, "gene yaz geliyor" derim. Hayretle sorarlar, "önümüz kış değil mi yoksa kışı unuttun mu?" "Gene ya/ geliyor" derim. İnsan neye bakarsa onu gorür. Kara, çamurlu toprağa bakarken tohunuı poıüıseniz, çıplak ağaca Hakarken dallara yu rüyen o/suyunu görürseniz yaz aylarını go rürsünüz. Bahar havası çarpar. lnsanlar baharın çarptığını bilir. "Beni bu güzel havalar mahvettü' Kendinizi kışın kasvetine kaptırmışsanız, bahar sizi çarpar. Kendinizi doğanın değişmesine hazırlamayı bilmiyorsanız, bahar sizi çarpar. Bahar yorgunluğu güzcl bir yorgunluktur. Daha bedeniniz doğaya karışmaya hazır değildir. Hunıın vitamin eksikliğiyle, mineral eksikliğiyle ilgisi vardır elbette. Bedeninizde kalsiyum azalmıştır, magnezyum azalmıştır, B vitanıinleri azalmıştır, C vitanıini azalmıştır. Bahar yorgunluğu geçicidir. Doğa size yardımcıdır. Sebzeleri, salataları, meyveleri sizin için hazırlamıştır. Şöyle sebzesi, salatası bol bir beslenme, hafif yürüyüşler, baharın tadını çıkarmaya hazırlanan duygular, bahar yorgunluğunu alır, götürür. Bahar yorgunluğu, yataktan kalkmaya hazırlanan insanın gerinişi gibidir. Koşınaya hazıi lanan atletin ısınma turları gibidir. Belki de bahar yorgunluğu dediğimiz bedensel olmaktan çok ruhsal bir "hazır olmayış". Kendimizi yenileşmeye, yeşermeye, yeniden doğmaya hazır tutmayışımız. Oysa, doğa ne güzel bir örnek. Her yıl bize ne güzel bir ders veriyor. Doğa bize "üzülmeyin, sıkılmayın, dertlenmeyin" diyor. "Bunların hepsi geçicidir, hepsi geride kahcıdır. Toprak yeniden buğday verecektir, ağaçlar yeniden çiçeklenecektir, çiçekler yeniden meyve olacaktır!' Tohurn kurunıaz, özsu bitınez, Yeter ki, bunu bilelim.n ı Baharın simgesi gelinciktir. f (Papaver Rhoeas) elincıkle akraba bir başka "papaver" ise haşhaştır: Papaver somniferum. Kırların süsü gelincikle, haşhaşın meyveleri birbirine çok benzer. ikisi de kapsül biçimindedir. Haşhaş kapsülü çizilince beyaz, yapışkan bir sıvı çıkar: Atyon sakızı. Afyon. Çağlar boyunca insanla ortak serüveni başlamıştır. Afyonun bulunuşu insanın en eski uygarlıklarına kadar uzanır. M.Ö. 4000 yıllarından beri bilinen afyon, yorgunluk, ağrılar ve sıkıhtılara karşı kullanılmıştır. Sümerler, Asurlular, eski Mısır, eski Yunan, eski Anadolu uygarlıkları, eski Çin afyonu öğrenmiştir. Bu bitkinin tarihi, bir yanıyla insanlığın da tarihidir. Hayatlar kurtarmış. hayatlar söndürmüştür. Savaşlara yol açmış, acılar dindırmiş bu bitkinin bugünün tıbbında da önemli bir yeri var. Hayatlar kurtarmış, hayatlar söndürmüş, savaşlara yol açmış bir bttkldlr Haşhaş. Bugünün tıbbında da Önemli bir yeri var Haşhaşın. Afyon içindeki alkaloidlerin önemlileri morfin, kodein, tebain, papaverin, narkotin yirmiden fazla alkaloid içinde en etkilileri. Afyonun iki özelliğı insanları çok etkilemiştir: Ağrı kesici olması ve keyif vermesi. Ağrı kesme özelliğinın çok güçlü olması, savaşlardaki yaralanmalarla, kırıklarla sonuçlanan kazalarda hayat kurtarıcı bir rol oynamasına yol açmış, böylece "kurtarıcı" bir görevin sahibi olmuştur. Keyif verici özelliği ise, afyon alışkanlığının nedeni olmuş, insanın sıkıntılarını gidermesı, ınsanlar için kolay bir yol olmuş, böylece de afyon alışkanlığı doğmuştur. Zaman gelmiş, afyon alışkanlığı toplumların benimsediği bir olgu sayılmış, zaman gelmiş bir toplumsal mücadele konusu olmuştur. Bununla birlikte de kaçakçılığı, bu yolla büyük paralar kazanılması önem kazanmıştır. Konuyu sürdüreceğiz. D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle