Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sabahçı kahvelerinde gece Nodül Diskotek'ten sonrak idurağımız, yine Bejoğlu'nda bir sabahçı kahvcsi oluyor. Eski, bakımsız bir binanın ikinci katındaki kahveyitarifle buluyoruz. Üçbeş masada müşteriler oyun oynuyorlar. Biz, kahvede garson olarak ealışan Erhan Çobanoğlu'yla birlikte boş masalardan birine oturuyoruz. Erhan yirmi bir yaşında ve bekâr. Ayda iki yüz bin lira kazanıyormuş. Gece çalışmaktan herhangi bir yakmması olmadığını söylüyor. Böylece, biz dc ilk kez yaşamından hoşnut bir gececiyle karşılaşmış oluyoruz. Bu arada, kahvedeki müsterilerden ikiüç kişi söyleşimize katılıyor. Önce, bunlardan birinin "gece rehberi" olduğunu, daha sonra da gece rehberinin ne demek olduğunu öğreniyoruz. Ve turistlere "gece rehberi" Gece rehberi, güzel bir "muhabbct" isteyen turistlere bu konuda yardımcı olan ve bu hizmetinin karşılığında, turist götürduğu eğlence yerinden yüzde alan kişi demekmiş. Her ne hikmetse, turistlerin götürüldüğü eğlence yerlerinde bol bol kadin bulunuyormuş! Ama bizim rehber, ışin o bölümüne karjşmıyormuş. Ne yazık ki, bu namuslu rehberin adını da öğrenemedik! Hakkında Öğrenebildiğimiz şeyler, yirmi bir yaşında ve bekâr olduğuydu. Bir de tngilizce ve Arapça olmak üzere, iki dili "süper" konuştuğunu söyledi. Ama nedense, kendisine lngilizce olarak "İngilizceyi nerede öğrendin?" diye sorduğumuzda, o da bize tngilizce olarak "Evet, lngilizce konuşabilirim" diye yanıt verdi! Sonra da TUrkçe olarak, Arapçasının daha süper olduğunu açıkladı. En son olarak da aylık gelirinin yaklaşık bir milyon lira olduğunu öğrendik. Yazımızın başında, sözünü ettiğimiz şoför öğretmenin durumu bizı çok üzmüştü. Oysa, sabahçı kahvesinden neşeyle aynldık. Gece rehberinin ayda bir milyon lira kazanıyor olması, içimize su serpmişti. Demek ki özal ekonomişi her meslek grubunu aynı biçimde etkilemiyordu! Sabahçı kahvesinden çıktığımızda, pavyonlar, dükkânlar birer birer kapanmaktaydı. Garsonlar, gecenin pisliğinı deterjanla köpürtüp yollara akıtıyorlardı. Taksiler, yüzlerı boyalı, bitkin kadınlarla yalpa vuran Kabataş Iskelesi yanındakl Petrol Ofisi sabaha kadar çalışır: Gece vardiyasında benzlncilık rahattır, tek sorun aikoiu tazıa Kaçıranıar ıotograt: UÖUR SANER erkeklri kaldırımlardan topluyor, göz açıp kapayasıya uzaklaşıyorlardı. Gecenin son demleriydi yaşanan... Çorba zamanı Artık, gidilebilecek tek yer bir işkembeci dükkânı olabilirdi. Rastgele daldığımız bir işkembecide karşı.laşıyoruz Nihal Çeken'le... Üzerinde, hiçbir deterjan firmasının, ürUnünUn gucunü göstermek için televizyon reklamlarmda kullanmayı göze alamayacağı bir önlük var. Dukkânın genel görünümü de Nihat Usta'nın önlüğilyle uyum içerisinde. Geceye trajik bir nokta koymak isteyenler, bıırada bir çorba içerek amaçlarına ulaşabilirler. "Nihat Usta", yirmi sekiz yaşında. Maaşla çalışıyor. Haftada altı gün, gtlnde on iki saat çalışarak ayda yüz elli bin lira kazanıyor. Gece çalışmayı sevdiğini söylüyor. "Ben beş yıldır gece çahşıyorum" diyor. "Bana gUndiiz işi bulsanız da kabul etmem. Ahştım artık ge. ce yaşamaya. Gunduz çalışınca bir tuhaf oluyorum." İşkembeci dükkânları, geceyi kazasız belasız atlatabilenlerin son durağı. Sabahı acil serviste karşılayanlar da az değil... Gecenin bilançosu "acil"lerde Suleyman Şabin, Alman Hastanesi'nin telefon santralında görevli. "Gece gelen hastaların yüzde altmışına konıılan teşhis, alkol zehirlenmesidir" diyor. "Bunlar, gecenin bir vaktinde ayakta duramayacak halde gelirilirler. Nöbetçi doktor hemen ınidelcrini yıkar, serum lakar. Sabahleyin, hiçbir şey olmamış gibi evlerine giderler." Hastaneden aynldığımızda, sokaklar iyiden iyiye boşalmıştı. Ne gececilere, ne de gündüzculere ait olmayan bir zaman diliminde evlerimize doğru yürüyorduk. D Fikret Adil'den bir Asmalımesçit gecesi G azetecı yazar Fikret Adll (19011973), yenı basımı kısa bir süre sonra lletişim Yayınları arasında yer alacak olan "Asmalımesçlt 74" adlı kltabında, yalnızca geceyi yaşayan bir semt olarak burasını şöyle anlatır: Topkapı'daki otogarda, yoflun Anadolu ve Trakya trafifli içinde, seyyar köftecıden ba$ka bir yer gözünfoe ilişmez "netsinizi köreltmek" için Fotoğrat UÖUR SANER Gündüzlerı Osmanbey'de kontcksıyon şçılıflı yapan Mardınlı Rıdvan Hazer (27), tum gece boyunca tombalasını Şlkırdatiyor. Fotoğrat: İRFAN UNUTMAZ "Buranın (Asmalımesçit) ozelliğinl, güneş görmeyen, dolambaçlı, rutubetli, her köşebaşı amonyak kokusu yayan sokaklara açılan demlr kapılı, demir kepenk ve parmaklıklı pencerelerle bu kokuşmuş havayı İçine çekmeye hazırlanan karanlık evler ve onlarda oturanlar tamamlar. Odalardaki çlcekler, saksıları içerislnden pencerelere doğru, zayıf dallarmı uzatmaya çalışırlar; çoğu 25 mumluğu geçmeyen elektrlk lambaları küvatlerdeki suların plsllklerlnl göatermezler ve Insan eğer bu evlerden blrlslnde oturursa gecelerl uyuyamaz, çünkü Aamalımesçlt'ln nabızları glbi, durmadan topuk sesleri, sofalarda ve bltlşlk evlerde dolaşır, her an odanızın önunde birinin nefes aldığını sanırsınız. Sabaha karşı da uyumak elde değildlr. Bu saatlerde artistter işlcrinden dönerler, çoğu içmiş olduğu için yüksek sesle konusurlar, yanlarında getirdikleri adamlarla "Daha içellm, yatmayalım" diye tartışırlar, gramofon çalarlar. Bütün bunlara, sokakian geçmey* başlayan almltçl, zerzevatçı, tütçü naraları, tramvay dandanları kanfir.Asmalıtnasçlt'te Insan, ancak oraya yerleştlkten bir hafta sonra ve sabah saat S ile 18 arası uyuyabilir."