Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KEYFE Tarık Ersoy iponun tarihi, Adem'le Havva'ya kadar dayanır. Çünkü Adem pipo içmiyor olsaydı 'Adcn Bahçesi' cennetten sayılmazdı." Bugün meraklı pipocuların biraz da şakayla kanşık dile getirdikleri bu sözleri, mantığa yakın bulmakla beraber, doğruluğunu kanıtlayacak verilerden yoksunuz. Kesin olan bir şey varsa o da piponun ilk olarak dini kaygılarla içildiği şeklinde özetlenebilir. tlk insanlar tannlara sundukları adakIarın tanrılar tarafından duman olarak kabul gördüğüne inanırlardı. Bu insanlara göre, toprak ve su kcndilerine, ateş ve hava, dolayısıyla duman da tannlara aitti. Bir Kızılderili geleneğine göre pipo "Büyük Ruh"un bir parçası ve kendilerini O'nunla birleştiren aracı niteliğine sahipti. Romalı ve Yunanlı' lar yaktıkları otların dumarunı bir kamış aracılığıyla içlerine çekip keyif alırken, Herodot, Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde yaşayan tran kökenli göçerlerin kızgın taşlar üzerine serptikleri kenevir tohumlannın dumanını içlerine çektiklerini ve "zevkten bağırdıklarını" anlatıyordu. Kuzey Amerika Kızılderilileri ise yerde kazdıkları küçük bir çukura çeşitli otlar ve kenevir tohumları doldurduktan sonra, üstünü tekrar toprakla örtüyorlardı. Daha sonra buraya, ici oyuk bir ağaç dalı sokan Kızılderililer, ilk "sabit pipoyu" icat etmişlerdi. 1600'lü yıllarda pipo özellikle askcrlcr ve denizciler arasında geniş kabul gö İnsanlar, çok farklı nedenlerle pipoya merak sararlar; ama tüm tiryakileri, piponun keyfe keyif kattığı noktasında hemfikir... rüyordu. Fransa'nm Lizbon Büyükelçisi Jean Nicot'nun sayesinde Fransa'ya gelen tütünün ise çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor ve dönenıin doktorları tütünün "faydaları"nı araştınyorlardı. Bu dönemde, tütun bulmak için ise 'eczaneye' gitmek gerekirdi! tlk örneklerinin ortaya çıkışından bugüne dek geçen yüzyıllar içinde pipo da gelişmiş ve yapıldığı malzemelerden şekline kadar, her zevke, topluma ve keseye göre farklılıklar göstermişti. Kil, ağaç, porselen, mısır koçanı ve Lületaşı'ndan yapılan pipoların yanı sıra, metal de kullanılırken pipolar neredeyse her geçen gün değişik bir şekle gjriyordu. Tütün firmalarının desteğinde gelişen pipo kulüpleri, pipo kavramına farklı bir boyut getirirken piyasaya yeni çıkan tütünler üyelere postayla gönderiliyor ve fikirleri soruluyordu. (kıymık) kalıp kalmadığını görmek gerektiğini belirtiyor. Pipo içicisinin dikkat etmesi gereken ayrıntılar bununla da bitmiyor. Pipoyu kişinin kendine "alıştırması" gerekiyor. "Çünku ahşabm icini yakıyorsunuz. Ahşabın ölmemesi için piponun içinde karbondan bir kılıf meydana gelecek," diyen Noyan, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor: "Bir piponun adam olması, bilinçli bir pipocunun en az iki ayını alır. Her dakika yakmayacak, sogumadan kulunu boşaltmayacak. Zaten bu işin en zevkli yanı da pipocunun kendi piposunu kendisinin 'terbiye' etmesi." Peki pipodan hiç anlamayan ve pipo içmek isteyen bir kişi ne yapacak? "Ögrenecek efendim, ögrenecek," diyor Noyan, elinin altındaki pipo broşür ve kitaplannı gösteriyor. Neydi pipo? Yaklaşık 15 yıldan beri pipo içen, pipo hakkında çıkan yazıları kesip arşiv oluşturan Engin Noyan, " P i p o her şeyden önce bir tutkudur" diyor ve ekliyordu: "Ondan sonra da bir kültür. Bu ikisi birbirini tamamlıyor. Aslında pipo abcs bir alışkanlık. lnsarun ağzının ortasında acayip şekillerde tahta parçalari! Başka türlü tütünü nasıl içecek ki? Zamanla pipo gelişerek bir 'kültür' haline geliyor. Bugünlerde ise bir fetiş neredeyse. Aslında bir keyif meselesi. Herkes bir kere deniyor bu pipoyu. Genellikle yeni başlayanlar korkunç bir şok yaşayıp ilk dencmelerinin hüsranla sonuçlandığını görüyor KEYIF KATAR ti P Karıkaturıst Alı Ulvı. 36 pıpolık bir takıma sahıp 'azılı' tıryakılerden Eser ve Engın Noyan çıltı, pipo yayınlarını da ızleyen bırer tıryakı i , ı ' 1 12 iMinydluıu \ıvlulı<ırnmea Kasım, 17 yy ) KadMlar her donemde "tutun ışı"nın ıçınde Gelişen pipo pazarında bilgisayarlar da yerlerini almıştı. Üreticiler artık pipo tasarımlarını, bilgisayarda yapmaya başlamıştı. Pipo kulüplerı tarafından üyelere gönderılen formlarda, "Nasıl bir piponuz olmasını istcrdini/?" sorusuna verilen çizgi yanıtlar derlenerek yeni pipo modelleriniıı geliştirilmcsi dc böylece sık başvurulan bir işlem olmuştu. Pipo artık dolapları, ambalajı, temizleme aletleri, çantaları ve lütünü ıle tam bir sanayi haline gelmişti. Noyan ilk iş olarak, piponun özenle seçilmesi gerektiğini anlatıyor. Bir pipo satın alırken, ağacını tanımak gerektiğini, içinde pit Kimi insan pipoyu pi "güven verıcı" ouluyor. Kımileri de "farklı" olmak için içiyor. Sigaradan kurtulmak amacıyla pipoya başlayanlar da var. Son zamanlarda, pipo içen kadınların sayısı artmış olsa da çoğunluk için, pipo "erkeksi" bir keyif. lar. Ağzı yanıyor, içmeyi beceremiyor. Ama bütün bu başarısızlıklara karşm işin estetiğine ve kültürüne girip, piponun güzel boyutları olduğunu anlarsa, iş değişiyor." "Merak salacak ve ögrenecek. Bu işin bir literatiiru var." Buraya kadar Engin Noyan'ın anlattıklarını, piposunu tütturerek dinleyen eşi Eser Noyan, piponun beraberinde, iyi şarap, iyi konyak ve kahve gibi ahşkanlıkları da getirdiğini belirterek, "Tabii ki muhab bet ve iyi dostlukları da eklemek Iflzım. Güzel bir yemeklen sonra ya da güzel bir müzik dinlerlren pipo ile kurulacak diyalog daha .saglıklı olur" diyor. Noyanlar, "!yi bir ise, bir yazıya başlarken, dusunurken hemen orada bir pipo yakılacak ve yaşamın tadına varılacak" görüşünde birleşıyorlar. Noyanlar'ın bu görüşüne katılan ve fotoğraflarında bile ağzından pipo düşmeycn bir başka pipocu da karikatürist Ali Ulvi. Otuz üç yıldır pipo içen Ali Ulvi, ağzında pipo olmadığı ender anlan, az sonra içeceği pıpoları doldurmakla değerlendiriyor. Günde yaklaşık 25 pipo içen Ali Ulvi, bir pipoyu da 40 dakikada içtiğini belirtiyor. "Doktorumun tavsiyesi üzerine pipoya başladım" diyen Ali Ulvi ilk bakışta kişiye ters gelebilecek bu tavsiyeyi şöyle açıklıyor: "Pipoya başlamadan once gunde 3 paket sigara içiyordum. Daha sonra ülser ba^ladı midcmde. üoktorum bana, 'Sigarayı bırak diyeceğim; ama tütünün fiziki olarak nıidede yarattığı zararın yanı sıra sigarayı bırakmanın yarattığı stres de ülseri tahrik ediyor. Tütünün zararını azaltacak bir şey var, o da pipo,' dedi. Ben de pipoya başladım." Kimileri piponun bir tür 'entelektüellik" sembolü olduğunu savunuyor. Pipo kimi zaman bir daktilonun ya da açık bir kitabın yanında yer alırken tuvalinin karşısında çalışaıı