Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6ÜN L Ü K SalâhBirsef Hastalık Çarşamba, 18 Şubat 1987 Sabah sekiz kırk beşıe uyandım. Kalkmak içiıı yatakta doğruldumsa da başım bir eksen çevresinde saatte 600 km. hızla dönmeye başladı. Yatak da benımle bırlikte dönüyordu. Yoo dönen, yatak değil bindiğim uçaktı. Saniyede, yatağın ayakucunda gizli eller belırdı. Başıtnı ıkı üç küreğin üstüne yerleştirerek aynı hızla yatağın üstüne fırlattılar. Bir, bir daha, bir daha. Aynı şeyi dört kez denedimse de gizli eller de beni dört kez savurdular. Ourultumden Jalc uyannuştı. Koştu, başırnın altına yastıklar ycrlcştırdı. Yarım bardak da su içırdi. Bana bir de kesmeşeker getır. Şekerı de yıyınce, Jalc'nın koruması altında, bırtakım yalpalarla kendımı salondaki berlere attım. Zar?or bulup getirdiğimiz doktor, benim eskı ılaçlarınu (Sefal, Dırisentin) verdi. Bıı de Bencxol ckledi. Ama hastalığımın adını süylemedi. Ja tek dize kalmıyoıdur. 15.00 1 adet Asabrin. 17.30 Sabahattin Kudret. Akşam yemeği: Tavuk, patates, salata. 22.00 Ronikolretard. Pazartesi, 2 Mart 1987 Bugün en iyı günüm. 1 greyfurt, 2 elma, 1 ayva (küçük), 1 ^algam (prostat için), 2 domatesle içim şenlendirılmiştir. Orhan KemaFin öykülcri. Dılnyada ne kadar insan varsa o kadar da bacağından asılacak kı.şi var. Bacağından asılan her insan da bacağından asılacak bir başka insana ibret olamaz. En eski yasa budur. Bir başka yasa da: T Insanoğlu ayazda kalınış bir bencildir. Fakir Baykurt (Yılanların Ğcü): Bizde bir dürzü, bir nıesnet başına geçti mi, hemen kulu kendi önüııde eşmeye başlar. Çarşamba, 4 Mart 1987 1 karnıyanklı uykudan sonra Cim Londos bir kafayla uyandım. 10 dakika Çin jimnastıği. Kahvaltı: Sefal ve Ronikol. öğle yemeği: Sefal ve Ronikol. llaçlar, sizi çok seviyorum. Muzaffer Tayyip'in dediği gibi, aklınızda bulunsun. Bütün gün kar yağdı. Jale Çengelköy'e Nezim'e (öğle yemeğine) kolayca gittiyse de üç saatte, 1619 arası, dönebildi. Yolda beş kez taşıt değiştirmiş, Duvardibi'nden Kadıköy'e değin de yürümüş. Üsküdar donmuş vesselam. Herkes dukkâmnı gündöndüde kapamış. yıllarca önce (1962) Roma'dan, bedavadan da ucuza almıştım. Kerataların canı ve kanı plastik oğlu plastik. Ama içimi kirazlandırrmşlardı. Bugüne değin hep lacilere, kırmızılara değer gösterirdim. Artık onları hiç tutmuyorum. Zaten lacinin bir yarası var. Geçen yıl bir arkadaş üstünde sigarasını söndürdü. Şimdi, şimdi, elime onlardan biri geçerse, aladışappak, tabak dizisinin altına dehleyip ustten bir sarı ya da bir yeşil çekiyorum. Ahmet Yesevi: Son günlerin (ayfaları süslerier evlerini Mayalanna kapılıp boıariar huylannı Pazar, 1 Mart 1987 Sekiz saatlik, iki karnıyanklı bir uykudan sonra dokuzda uyandım. Kafam oldukça palindromos. Yani sağdan da soldan da okunsa dürümü aynı. tki bardak su. Kahvaltı. Sefal. 12.00 1 adet Ronikolretard. 12.30 Haftalık sakal traşı. Gösteri ve Yeni Diişiın dergisinde bir sürü şiir. Şimdilerde genç şairler aralarından bir ıkisini yakından tanıdığım için söylüyorum hiçbir şiiri ezberlerine çekmeye yanaşmıyor. Bunıı gülünç buluyorlar. Oysa bilinçaltınm serpilip boy atmasında, şiirc destek olacak tetiğe getirilmesinde ezberin büyük yararları vardır. Rousseau şiir yazmadığı halde, Latin şairi Vergilius'ün Çoban Şiirleri'ni tam yirmi kez ezberlemeye durmuştur. O, bunu daha çok, yerden kalkmayan belleğini güçlendirmek için yapıyordur. Işin tuhafı, her defasında da aklınPerşembe, 26 Mart 1987 Elias Canetti (Körieşmc): Profesör Kien'in aynası yoktu evinde. Kitaplardan ayna koyacak yer kalmamıştı. Pazar, 19 Nisan 1987 Doktor, kırmızı eti yasakladığından beri sebzelere abandım. Gerçi ben 10 yıldır pcrhiz yemeklerinden şaşman, ama bu kez bütün bütüne zeytinyaglılara döndüm. Semizotu, prasa, havııç, şalgam, lahana, kereviz, ebegümeci, ıspanak... Topunıı sıraya dizdim. Ispanağa cskılcr karaot derlermiş. Silahtar Mehmet Ağa'nın Nusretname'sinde şöyle yazılıdır: 8 Temmuz 1695 Cuma gunü Padişahımız (II. Mustafa) başçadırda karaot (ıspanak) yemeği yerken bana: "Acep tarihçi, bizim karaot yediğimi/j de tarihe yazar mı?" demişlerdi. Ben de saygıyla: "Elbette Hünkârnn, bu latifedcn padişahımı/ın dileği ancak yazsın demektir" karşılığını vcrdiğim için bu lıkrayı buraya yazdım. Sözcüklerin çoğu, zamana karşı koyarsa da kimileri çağlaıa, yıllara göre değişiyor. Ahmet Mithat Efendı, burjuva karşılığı için "esnaP' sözcuğunü kullanır. Cumhuriyetten sonra, bunun yerini Fransızcadan aktarılan "burjuva" sözcüğü aldı. Şimdilerde ise kentsoylu deniliyor. Nedir, bu sonuncusuyla "büyük burjuva", "küçük burjuva" terımlerı de ortadan silindi. Cuma, 20 Şubat 1987 Sabahın beşine değin, berjerde, buyük bir başanyla uyanık kaldıktan sonıa, herhangi bir vartaya uğramadan yatağıma sığındım. Dokuzda uyandığımda kafamı yastıktan zor kaldırdım. Gizli eller gelip bu kez kafamın arka yakasına demir levhalar çaktılar. Kahvaltıdan sonra l Sefal alınca açıldım. Sonra yine kapandım, yine açıldım. öğleye doğru Doktor tkna telefon ederek sağlığımı sordu: Bir hafta geçsın de şekerine bir daha baktıralım. Onun üzerınde durmak gerek. Akşamustu bir Bostancı yaptım. Kahvede Barlas'la Behzat. Pir Sultan Abdal: Nil deryası iki şak oldu Sarardı gul benzim soldu Bakışı aslanda kaldı Darbı dahi bir koçtadır Perşembe, 26 Şubat 1987 Bir saatlik sağa dön, sola don taliminden sonra gecenin ikisinde yine ayakta. Tecelli'den iki öykü. "Yemin" dört dörtlük. "Tezek" ise kahn tığla örülmüş. Tecelli çok az yazıyor. Kitapta sadece 8 öy1 kü. Hem de kaç yılda! Bir de Fikret Otyam ın "aydınlıkgerçekçi" bir önsözu. Yazardan olanları değil, olması gerekeni ne anlanıa geliyorsa dökturmesini istiyor. Saat dörtte yine ver elini yatak. Dokuzda kalkıp yarım saat kıpırdamadan durdum. 10.45 kar serpiştirmeye başladı. 10.47 kafam birden açıldı. İO.SS kafam yine çangıl çungul. 10.56 1 Sefal. 11.00 Kar iyisinden indiriyor. 11.20 Kar durdu. Öğlcden sonra Ataç'ın günluğü. Ataç, sevdiğı yazarların yargılarına pek Önem verir. Simcnon'u, Mösyö Gide'in ona el çırptığını, papcinilediğıni bildiği için okumuştur. Ama sonunda vızvız bir yazar olduğunu çakar. Doğrusu, Gide'in Simenon'u koyacak yer bulamaması onunla sıkıfıkılığından, güllüni kallım oluşundandır. Değerinden değil. Yazarların dostlarının güledeğini çalması, Salâh Birsel, "salondaki berjer"de... onların üstundeki hamhalatlığı silkelemesi, yüz bin eyvah ki, her memlekette geçer akçe. Ataç, Simenon'ları devirdikten sonra başka bir şey de olur. Tum polis romanlarından so^ ğur. 7 Ocak 1953 günü günlüğünde şunlar okunacaktır: Hiçbiri, hiçbiri ilginç değil o romanların, hepsı de boş şeyler. Ben de birçoğunu okudum. Pierre Very'ninkileri, Dorothy Sayersinkileri, Agatha Christie'ninkileri beğendiğimi güzel bulduğumu sandım. Kendi kendimi aldattım. Vüüyyy, bunlan döktürdükten sekiz ay sonra, yeniden Simenon'lara saldıracak, dahası başta Katil (LAssassin) olmak üzcre bir ikisi' ni de Turkçeye aktaracaktır. 18.00 Birden bir kurt açlığına düştüğümden iki dilim ckmekle bir dilim kaşar. Üstüne bir nes (Nescafö). Akşam yemeği: iki dilim ekmek, yarım tabak zeytinyağlı ve yoğurtlu pazı. Bir adet sarmısak ayrıca alınmıştır. 21.10 radyoda: Bcethoven'm Kader senfonisi. Cumartesi, 28 Şubat 1987 Uykumda "Ölüm Gelgıtleri" denememi noktasına, vırgülüne varınca yazdıktan sonra dokuz buçukta uyandım. Bostancı'da 1517 arası Barlas'la. 18.00 1 adet Asabrin (günlük ilaçlara ek olarak) 18.30 Baygınlık geldiği için yanm porsiyon patates salatası. Ve çay. Çay bardaklannın altındaki tabaklar duz kırmızı, laci, sarı, yeşil ve de is rengi. Onları 17