Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTADAN H A F T A Y A Mehmed Kemal Osmanlı Sadrazamlannın İki Gömleği Var Slyasal tarihimlniz unutulmaz klşileri vardır. Sırası duştükçe bunların öykulerl anlatılır. Bazan ders olur, bazan unutulmaz blr öykü. Bu siyasotçller tek başlarına bir parti glbidirler. Bir partiye glrseler de, girmeaeler de kendl baslarına oyiarı toplarlar. Diyellm kl Fethl Çellkbaa. bir başına bir parti glbidlr. Girdiği her seçimde Burdur illmizden oyiarı toplar gelir. Partlye girse de, bağımsız kalsa da oylar onundur. 1950 yılında slyasete atıldığı zaman Demokrat'tı. Daha sonraki yıllarda HOrrlyet Parti'II oldu, CHP'li oldu, oyiarı yükleyip geldi. Salt kendi Içln oy almazdı, Yanında suruklediği adayları da Meclise sokardı. Son girdiği parti özal'ınkidir, gene seçim bölgesinden oyiarı toparlayıp gelmlstlr. Bir de tarikatçiden ornek verellm. öğrenimini Fransa'da yapmış, hatta bir Avrupalı bayanla evlenmiş Kamuran Inan'ın da her girdiği seçimde oyiarı çantada kekllktir. Hangı partiden olursa olsun oylar onundur. AP'den girdi oyiarı topladı. özal'ın partisinden relerandum sırasında evetleri devşirdi. Seçimlere girerken, Sunalp'ten yanaydı, gene oylar onun oldu. Şlmdi sıra geldi Otman Bolükbaşı'na Osman Bey de siyaset hayatımızın unutulmaz kisilerlnden biridir. 1946 da Demokrat Partl'den siyaset yaşamına girdi. Meydanlarda demokrasi söylevlerl verirken büyuk kalabalıklan ardından surukledl. Öyle zamanlar oldu ki, Demokrat Parti demek Osman BÖJukbaşı demekti. Ancak Osman Bey'le geçinmek zordu. Buyük Onü, kalabalıklan coşturmasıyla tek başına bir parti giblydi. ö n e çıkmak istemez, slyasetçlleri geriden guderdi. öyle oldu ki Demokratlarta geçlnemedi, bazı arkadasları ile Millet Partisi'ni kurdu. Kendi başkan olmamış, dilediği klşiyi başkan seçtirmişti. Seçim bölgesi olan Kırsehlr'den başka bir partinin kazanması olası değlldi. Seçim sistemi çoğunluk olduğundan oytarın çoğunu alan Bölükbaşı, milletveklllerinin de hepsinı alırdı. Seçim yasası, bugün özal'ın koyduğu seçim yasasının benzeri idi. Çoğu alan tümüyle öne geçiyordu. 1950 seçimlerinde Bölükbaşı mllletvekilliğini tek basına almıştı. Buna kızan siyasal Iktldar, Kırsehir'i, Osman Bölükbaşı'na oy verdiği için cezalandırmıştı. Blr II nasıl cezalandırılır? Bir ili tutar ilçe yaparsınız, o il cezalanmış olur. Bugünkü siyasal iktidar bunun tersini yapıyor. Kasabaları ilçe yapacağım diye tavlıyor. İlçe yapacağım diyor, seçimlerden sonra... Yani bunun anlamı seçimlerde oyiarı verirseniz, ilçe de olursunuz. Böiükbası, Millet Partisi, Cumhuriyetçl Millet Partisi, daha bilmem ne millet partisi diye birçok parti kurdu, girdi, çıktı. Fakat kalabahkların sevgisi hıçbir zaman ustünden eksilmedi. Hangi meydanda konuşuyorsa, o meydanda kalabalıklar toplanıyor, var guçleri ile alkışlıyorlardı. Alkışlar boldu, ama iktidara giden yolda oylar azdı. Alkıslıyorlar, oylarını vermiyorlardı Bu duruma kızan Bölükbaşı'nın bir gün tepesi attı. alkışlayanları azariadı: 'Alkışlar btze, oytar Iktktar partlaİMİ.. Yutuyonım mu •anıyorsunuzl.." Azarlıyordu, alkışlar eksllmlyordu. Böiükbası da tuhaf polltlkacılardan biriydi. Uzun süre siyaset sahnesinde kaldı. Ismet Pasa koalisyonları döneminde karma hükümette arkadaşları görev aldılar. Bölükbaşı kabineye girmiyordu. Ama dışardan kabinedeki arkadaşlarını yönetmeye bayılıyordu. Hele bunlardan biri Bayındırlık Bakanı olmuştu. Adamı telefonlarda hazır ol durduruyordu. Açıyor telefonu saatlerce konuşarak buyruklar veriyordu. Koallsyon bozulduğunda adam parti değiştirdi de Bölukbaşı'ndan kurtuldu. Bu kez de öteki partinin tutsağı oldu o başka... Bugün çoğunluk oylarına dayanarak her şeyi yapacağım kanısında olan özal dönemi başlamıştır. Böyle dönemlerl çok gördük. Tanrı ömür versln Bölükbaşı da gordü. Oylan ajınca her şeyi yapacağım sanan Adnan Menderas'in dramatlk yaşamı ortadadır. Bunu özal da bilmiyor mu? 'Osmanlı sadrazamlannın iki gömleği olduğunu' Başbakan olduğunda kendi söylememiş mlydi? D ŞA.RLER Yüreğimin yarısı Gökyüzündeyken güvercinler bir gece akkanat yüreğime indiler. Avcılar çıkageldi zulüm biten ormanlardan akkanatlı güvercinleri yüreğimde öldürdüler. Gözden, gezden, arpacıktan dağlar atımı mavzer namlunun kor sıcağından yürek yakımı mavzer Niye böyle bulutlu türküler...! Niye böyle yıldızsız öyküler...? Suya vurur ayın yarısı oyy... zalım gecelerde vurulur güvercinler. oy.. sönük gözlere insanca dua oyy.. tetik düşüren ellere beddua , Kuşlarmı özledim Kurşun gibi konuşurdun kızınca sesini özledim vapurlannı trenlerini özledim o tarihsel kentin o türküyü dostluk üzre o deli ırmak insan selini özgürlüğe varan ellehni özledim. Bruegel Yaratma özelliği Her şiir bir "özel dünya yaratma" çabasının sonucu mudur? Bu sözle şiirde bulunması gereken iki özellik, yaratma özelliği ve öznellik mi belirtilmiş oluyor? Jean Wahl, bu soruları şöyle yanrthyor: "Ben, şiiri şu 'dünya yaratma' sözüyle tanımlamaktan çekiniyorum. 'Dünya' düşüncesi geriye dönük, bütüncü bir kuruntunun ürünü gibi geliyor bana. Oysa şiir daha çok, bir 'dil yaratma', bir 'müzik yaratma1, 'müzik olan bir dil yaratma' işidir." Sonuçta söz dönüp dolaşıp bir "dünya yaratma"dan çok, bir "dil yaratma" sorununa dayanıyor. Çünkü şiir, dile dayanıyor. Dünya da bu yaratılan dilin içinde yer alıyor zaten. Bu dil ile kendisine yaşanılır bir alan buluyor dünya. Hem var olan hem de yaratılmak istenen dünya üstelik. D SÖZ: Can sıkıntısı şiirin cehennemidir (Max Jacob) elleri çivili bir Isasın şimdi bir Spartaküs çağların ötesinde Önerme Kerem gibi . Sevmeli insan Sevince Aslı gibi sevmeli Sevgiliyi olmadık yerde (zamana örtüp gözlerini) Ağzının kıyılarından öpmeli. Küçük şeylerden Tat almalı insan Küçük kavgalardan Onurlu karşı çıkışlardan Yanna dair Küçükdev umutlardan Geçirmeli kendini Korku tünellerinden, y Ay yarısı gece yarısı mavzer yarası zulüm yarası oyy.. güvercinler kurşun vızıldar bir gün, mutlanırım yüreğimin akkanatlı sevdalılan turkü sürer, ırmak akar, mutlanınm yüreğimin bir yarısı kan ' . özgürlük tutunur ellerime ölümsüz şalağa bakar mevsimi gelince yeşerir yeşil öbür yarısı kuşlar sarar ovayı KAMİL BAYRAK Karanlıklar şafaklandı Bir sesim iki sesim üç sesim Çoğala çoğala sesim Göğü doldurdu Sesim güneş denizi oldu Bir gül iki gül üç gül Sayısız gül açtı sesim Sabaha karşı Sesim gül bahçesi oldu Dört karanlık üç karanlık iki karanlık Bir karanlık ve Hiç karanlık kalmadı Karanlıklar şafaklandı SÜLEYMAN BEKTAŞ kuşların da yok şimdi kuşlarmı özledim. NAZİF YEŞİLÜK Sözcü Her şiir kendi mutfağından Yaralı sözcüklerle çıkıyor Gün yüzüne imgelemi pas tutuyor Aynasından Derman uman ozanın Dağlann Kentlere küskün Bteklerinde llkyazta buluşan bir çiçek Sözcüsü oiuyor 'yeni şiir'lerd» Gizli dokunuşlar tarihinin İBRAHİM OLUKLU Sevdasız yaşamamalı insan Umutsuz yaşamamalı Yarını yeşertip içinde Sınırlarından taşmalı. HÜSEYİN DİLMEN 21