04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bundan 30 yıl önce, "Afrika Kraliçesi" Ketty, savanların mahır bır avcısıydı Afrikafnın 'büyücü beyaz kadııfı Ketty Bonazza İtalya'da doğmuş. Küçük yaşında evden kaçarak, çeşitli işlere girip çıkmış ve sonunda dansöz olmuş. Kendisini 1952 yılında Afrika'da bulmuş. O günden bu yana da Afrika için çalışıyor. "Bu ülkede bir ömür boyu yaşadım, burkinabe olmaya hak kazandım ve burada gömülmek istiyorum. Pama'da, kocamın, aslanlarımın yanında ve benim gerçek anam olan savanın bır köşesinde uyumak istiyorum. Benim ebedi evim, yağmur yağdığında inanılmaz bir yeşile bürunen bu topraklar olacaktır. Oua tepesinden birkaç metreuzakta, yel değirmenlerinin altına gömün beni. Oua ne midir? Benim pek çok kez görebildiğim kutsal bir pitondur. Ben eskilerin ruhları tarafından korunduğumdan bana gozukmüştıir. Onu arayan pek çok kışi olmuştur ama an surüleri onları kovmayı bilmiştir. O tepe hem kutsal hem de beddualı bir yerdir. Orayı ^ahiplenen ölecektır, bunu da herkes seyredecektir." llk okuyuşta size "Benim Afrikam" filminı hatırlatan bu sözler Karen Blixen'e ait değil. Bunları anlatan, Ketty Bonazza adındaki 63 yaşında bir ltalyan. 35 yıldır eski adı Yukarı Volta olan Burkina Faso'da yaşayan bu sanşın, mavı gözlu kadın, ülkenin tüm destanlarında ve masallarında "kontes" adıyla yer almış. Burkina Faso'daki yaşlılar, çocuklarını onun evıne taşıyorlar. Tüm istedikleri, çocukları da bu kadını tanıyabilsinler. Ketty'nin gerçek adı Eva Zambonini. Vada N'Gourman'dan, Pama'ya kadar tüm buyücülerin de ruhsal karısı. Animistler, onu kraliçe adıyla anıyoı, onun evine akıl danışmak, yardım ıstemek için gelıyorlar. "Pama'da" dıyor kraliçe, "elimi alnıma koysam, herkes telaşlanır "ne oluyor, bir şey mi var?" diye. 110 yaşında Pama'da olen buyuk buyucu, asıl guçlerini oğlu Jampabo Onaja'ya degil, bana bıraktı." Ketty Bonazza, Europeo dergısine anlattığı yaşamına şöyle başlıyor, "Avlanmaya 1957 yılında başladım. Bir ltalyan olan kocam Tony ile Pama'da bir kamp kurmuştuk. 1978 yılında 3.57 m. uzunluğunda ve 300 kg. ağırlığında bir aslanı vurduğum için Guiness Rekorlar Kitabı'na geçtim. 30 yıl boyunca savan'a hep kırmızılar giyerek gittim ve boğalara meydan okudum. Hemingway'in kitaplannda fırlamışa benzeyen bu anılar Burkina Faso'nun dört tarafında anlatıhr. Boğaların, aslanların ve fillerin izini süren avcılara (kendilerine verilen adı Pisteurlar) bu serüvenleri dört bir yanda anlatırlar. "Avdan söz ederken, tanıdığım en büyük pisteuru anlatmadan olmaz. Robın adındaki bu Nijeryalı, savanlarda doğmuş büyumüştü. Sanki hayvanlar tarafıddan emzirilmişti. Maya gibi kullandığı bir bezden başka bir şey gıymeden savanda yaşar, bir tüy üzerinde yürür gibi sessız hareket ederdi. Hiç konuşmazdı. Yıllarca benim pisteurum oldu. Robın, büyülü bir insandı, savanda yaşayan pek çok kutsal ruhtan bırine sahipti. O elini havaya kaldınnca, bir boğa sürüsü ürker kaçardı. Bir gün beni 12 fılın yarım metre uzağına kadar götürdu. Nasıl mı yaptı bunu? Savana gitti, fil surüsune yaklaştı. Yere diz çöktu, sonra dört ayak üstunde yürümeye başladı. Ve fılleri peşine takıp, bana kadar yuruttü onları. Ve Robin, bana savanın ne denli kutsal bir yer olduğunu öğretti. Beni bir fil mezarlığını görmeye ilk kez göturen de Robin oldu. Burası Afrika'nın en kutsal yeridir. Sıze nerede olduğunu söyleyemem ama var olduğunu biliyorum, gördüm. Orada bınlerce gövde, binlerce diş var. Tum filler, kuraklık olduğunda, yaralı veya yaşlı olduklannda oraya ulaşmaya çalışırlar. Uçsuz bucaksız bir yer. Robinle gittiğim zaman inanamadım, gözlerimi ovuşturdum. Robin, sürekli benim gördüklerimin gerçek olduğunu yineliyordu." Bayan Bonazza için savanın hiçbir gizi yok. Her yanını tanıyor ve "Savan senı yakalar" diyor ve sürdürüyor konuşmasını "Sana güven veren bir ana gibidir, seni, bağrına basar ve korur. Bunun için de yazılı olmayan av kurallarına uymak gereklidir. örneğin aslanların dışkıları, bazı ayinlerde kullanıldığı için Afrikalılarca kutsal sayılır. Bence, avın altın zamanlarını böylesine destansı duklarından ateş edemiyordum. Sonunda, dikkatimi yoğunlaştırdım, hayatımın en iyi nişanını aldım ve hayvanı vurdum. Kocam, yara içinde yere yuvarlandı." Ketty Bonazza'nın parmaklarında dört adet ilginç yüzük var. Boynunda büyük bir aslan pençesi asılı. Ayrıca iki kutsal eşyasından hiç aynlmıyor. Biri bileğine takılı bir kese (içinde ne olduğu sır) ve bır büyücünün ona ölürken verdiği deri kemer. Ketty Bonazza beyaz ve sarışın ama Afrika onun ruhuna ışlemiş. Avrupa kültürünün içinden çıkıp, Afrikalı bir büyücü olmak için katettiği yol inanılmaz derecede Ketty Bonazza'nın albümünden 1950'lerde, savanın ortasmda gerçek bir ilginç. kraliçe güzelliği; Ketty bır kaç yıl sonra, kocası ve dostları Fausto Coppı ile, "1952 yılında Ouga Ketty, Guiness Rekorlar Kitabı'nda adı geçen dünyaca ünlü bır avcı... dougou'ya Fransız bir günlerde ltalya'ya döneceğim ve bir kampangazeteci ile gelmiştim. Afrika pazarları hakya başlatacağım. Pama'da bir okul ve yokkında bir belgesel hazırlıyorduk. Aynı gün, sullara günde bır kap sıcak yemek dağıtacak burada küçük bir inşaat şırketinin sahibi olan bir aşevi kurulması için para toplamaya çalıTony ile tanıştım. Beni görür görmez; "Beşacağım. Pama ve Burkina Faso benim yanimle evlenir misin?" dedi. Ciddi ve çalışkan şantımın tek amacıdır. öldüğüm gün, Pama'bir insan havacı vardı. Köylere gittiğimizde yaşlılar, kadınlar, ço da Uç gün üç gece sUrecek bir şenlik düzenlenmesini ve köylerden gelenlere yiyecek dacuklar, san saçlanmı ellemek isterlerdi. Büğıtılmasını vasiyetnameme yazdım. Belki üç yüculer ve şefler beni yanlarına oturtur, bana icecek sunarlardı. Kendimi ayrıcalıklı his gün bile yetmez.." 5 bin kişilik bir nüfusa sahip Pama'nın adısediyor, bana böylesine iyi davranan insannın Bonazza şeklinde değiştirileceğini düşülara karşı kendimi borçlu sayıyordum. Onnenler pek çok. Afrika'nın verdiklerini Afları çok yakından tanımak istiyordum. Onrika'y a iade etmek için böylesine çalışan sarı ların hastalıkları iyileştirmek için saçlı bir kadının adını... D kullandıklan otları kullanmaya başladım. 35 "Afrika Kraliçesi" Ketty Bonazza eski bir dansöz kılan bir dizi gelenek ve kuraldır. Birincisi: Asla hayvanı arkasından ve jip UstUnden vurmayacaksın. tkincisi: Savanda amaç araçları bağışlamaz, hayvan ve insan arasındaki mucadelede koşullar eşit olmalıdır. Üçüncüsü: Hayvan asla yaralı bırakılmaz. Riskli de olsa, onu izlemek ve öldürmek gereklidir. Dördüncüsü: Dişi aslan öldürmek uğursuzluk getirir. Beşincısi: Hiçbir avcı, eğer bir fil vurmamışsa, gerçek avcı sayılmaz. Altıncı kuralı Afrikayı ve avı çok seven bir yazar, Hemingvvay, belirlemiştir: İnsan, insan olmak için Uç kez korkmalıdır, bir aslandan konuşulduğunu duyunca, iki onun izterini görünce, üç onu karşısında görünce. Ve o insan onu vurmalıdır." Madam Bonazza, dördüncü kuralı bir kez bozduğunu anlatıyor. "1968 martında bir dişı aslan vurdum. Bütün pisteurlar bağırıp, çağırmaya başladılar. Başıma bir felaket geleceğini, erkeğin gelip, öç almak için kocamı öldüreceğini söylediler. Gerçekten 20 gün sonra, savarun tam ortasmda Singou'da kamp kurmuştuk. Kocam Tony, otların arasında bir aslan gördü, ona ateş etti ama sadece yaralayabildi. Sonra, tüfeğini tekrar doldurdu ve hayvanı çalıların arasında aramaya gitti. O anda aslan ortaya çıktı, Tony'nin üzerine atladı ve penceleri ile tüfeği kırdı. Tony, kendini korumaya çalıştı ama her tarafı kan içindeydi, tabancasını bulmaya çalışıyordu. Ben koştum, pısteurlara seslendim. Kocam ve aslan arasındaki boğuşmayı seyrediyordum. Ikisi birbirine sarmaş dolaş ol yıldır Afrika'dayım bir kez bile ateşim çıkmadı. "Ben her zaman gereksinmesi olanlara yardım ettim. Eğer bin kazandıysam yüzUnu yoksullara verdim. Burkina Faso'ya da bir şeyler yapmaya çalıştım.Bir Katolikkilise, bir doğumevı yaptırdım. Kuraklık yıllarında kuyular kazdırdım. Onlarca çocuğu Tanguetadaki (Togo) misyoner hastanesine yolladım. Bazı gençleri okuttum. Ayrıca spor etkinlikleri düzenliyor, tumuvaları fınanse ediyorum. Burkina Faso için çok şey yaptığıma ınanıyorum ve daha fazla yapmaya niyetliyim. Peki, Afrika Kraliçesi olmadan önceki yaşantısı neydı Ketty'nin? "Reggio Emılia kentinde bir aylıkken ailem Parma kentine taşındı. 15 yaşında iken evden kaçtım. Biletsiz olarak bir trene bindim ve yaşlı bir kadın beni eteğinin altında sakladı. Milano'da trenden indiğimde, yaşlı bir çiçekçi kadın beni evıne götürdü ve ertesi gün beni sahne sanatçılanna kostum diken yaşlı bir terziye çırak verdi. Evden kaçtığımın ikinci gunü iş bulmuştum. Provalar sırasında cesaretlenerek sahneye fırladım ve "balerin olmak istiyorum" dedim. Emprezaryo yanıma yaklaştı, baştan ayağa inceledi beni, bir bastonla etekleriımi kaldırıp.bacaklarımabaktı ve "tamam, işe alındın" dedi ve böylece dansöz oldum." Biliyorum, benim yaşantımdan bir kitap olur. Ama bu kitabın gelirinin Burkina Faso'nun yoksullarına dağıtılması koşulu ile yazacağım ya da yazdıracağım. önümüzdeki 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle