04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Büyiik krizler başkenti Birinci Dünya Savaşı'nın yıkımlarının ardından Avrupa'nın en büyük endüstri kenti ve kültür metropolü olmanın yolunu tutan Berlin, İkinci Dünya Savaşı'nda da müttefik orduları için "son durak" idi. Mehmod Kemal I BERLİN ir araştırmaya göre, "Berlin" adh kentlerin sayısı bir düzineyi geciyor. Ama ünlüsü, bizim bildiğimiz Berlin'dir. Berlin, bu yıl 750. doğum yılını kutluyor. Berlin'de sadece Almanların değil, Türklerin de bir tarihi var. Berlinli Türkler Kreuzberg'de otururlar. Burada sokaklarda dolaşırken, küçUk oyuklar görürsünüz. Bu oyuklar İkinci Dünya Savaşı'ndaki sokak çatışmalanrun izleridir. Bu, yakın tarihtir. Bir de arkeolojik araştırmalardan elde edilenlere bakıhrsa 52 bin yıl ötelere varılır. bütün SPD milletvekilleri, savaş kredilerinden yana oy kullandılar, ulkeyi savaşa soktular. Partide bölünmeler başladı. Spartakus grubunun önderliğinde işçilerin savaşa karşı bilinçli davraruşları, Berlin'i Alman solunun. merkezi yaptı. Bunda Karl Liebknecht'in, Rosa Lüksemburg'un, ve Franz Mehring'in payı büyüktür. Berlin'in önemli caddelerinde büyük kitle mitingleri yapılıyordu. Işçiler seçim yasasını, pahalılığı, savaşı protesto ediyorlar; iş, ekmek ve özgürlük istiyorlardı. Savaş, Berlin'e açlık, yoksulluk ve ölüm getirdi. Rusya'daki 1917 Ekim Devrimi, Almanya'da 1918 Kasım Devrimi'ni getirdi. 1918 Kasım Devrimi ile başlayan VVeimar Cumhuriyeti, Hitler faşizminin iktidara gelmesiyle sona ermişti. Kaizer gitmişti, ama generaller kalmıştı. Weimer Cumhuriyeti denince, akla büyük toplumsal olaylar, politik cinayetler, sınıf savaşınıları gelir. Alman Komünist Partisi ile öteki sol partiler kapatıldı, işçi hareketleri generallerce kanlı biçimde bastırıldı. Alman solunun iki lideri Liebknecht ve Rosa Lüksemburg aynntılı hazırlanmış bir planla öldürüldüler. Cinayetler durmadan sürdürülüyordu. 1922 yılında Dışişleri Bakanı öldürüldü. Cinayetler ve enflasyon, yaşamı güçleştiriyordu. Yirmi yönetim bölgesı, "Büyük Berlin" adıyla birleşti. Dört milyon nüfuslu Berlin'in elektrik, gaz, su dağıtımı düzenlendi. Berlin, Avrupa'nın en büyük endüstri kenti oldu. Demiryolu bağlantısı, havalimanı düzenlendi. Kültür alanında da en büyük metropoldü Berlin. VV'alter Gropius, Bnıno ve Max Taut kardeşler gibi mimarların öncülüğünde ilginç yapılar doğdu. Bertoll Brechl, Heinrich Mann, Alfred Döblin, Erich Maria Remarque gibi yazarlar kente yerleştiler. Kültür gelişirken ekonomik bunalım da artıyordu. Bu arada Mareşal Hindenburg, Devlet Başkanı oldu. Berlin'de işsizlik, dilencilik, fuhuş ve intiharlar durmadan artıyordu. Vergiler yükseliyor, ücretler düşüyordu. Sokak çarpışmalan oluyordu. Hükümet, her olay yerinde sıkıyönetim ilan ediyordu. Adım adım iktidara yaklaşan Naziler karşısında, Berlin sonuna kadar direnmiştir. Ancak işsizlik gençleri umutsuzJuğa sürüklüyordu ve 1931'de altı bin genç intihar etmişti. Berlin'deki rahatsızlık, Junkerleri de (zenginleri) rahatsız ediyordu. Hindenburg'dan bunu önlemesini istediler ve güçlü bir hükümet önerdiler. Hinderburg da 31 Ocak 1933'te Hitler'i Başbakan olarak atadı. Aleyhte gösteriler olduysa da Naziler iktidara gelmişti. 27 şubat gecesi çıkan Reichstag yangınını öne sürerek temel hak ve özgürlükleri kıstılar. Tutuklamalar başladı. Sosyal Demokrat Parti ve Komünist Partisi kapatıldı. Nazi Partisi, secilmiş bütün kurulları dağıttı. Göbels, Berlin kentinin denetimini ele aldı. Yasama gücünü, parlamentodan başbakanlığa aldılar. Ülkenin tek egemen gücü oldular. Nazileri tutan sermayeciler, silah ticaretinden bUyük vurgunlar vurdular. Almanya'daki bütün Yahudilerin mallarına el>kondu. "Kristal Gece" diye anılan gecede, Yahudi dükkânları ve evleri yağmalandı, sinagoglar ateşe verildi. Yahudiler toplama kamplarına sürüldüler. Berlin'de yaşayan 160 bin Yahudiden, 1946'da 7 bin kişi kalmıştı. ikinci Dünya Savaşı da Berlin üstüne bir kumardı. Savaştan önce 4 milyon 300 bin olan kent nüfusu, savaştan sonra, 1945'te, 2 milyon 800' e inmişti. Hava akınlarında evler yıkılmış, insanlar ölmüştü. Almanların Stalingrad bozgunundan sonra, Sovyet askerlerinin kafasında tek bir amaç vardı, o da Berlin. Berlin'i almak, Nazi zulmünü yenmek demekti. İki bin beş yüz kilometreyi böyle aştılar. 8 Mayıs insanlığın ve Berlin'in tarihinde yeni bir dönem açıyordu. Berlin son duraktı. Yakılmış, yıkılmıştı. Elektrikler yandı, metro çalıştırıldı, su şebekesi onarıldı. Halka ilkin ekmek verildi. 17 mayısta demokratik güçler Kent Meclisi'ni kurdular. Üç büyüklerin aldıkları bir kararla, Almanya demokratlaştırılacak, faşizmden ve militarizmden arındırılacaktı. 1945 yazında, "Berlin Kenti Müttefik Birlikler Komutanlığı" oluşturuldu. 1948 yılında taraflar arasında anlaşmazhklar çıktı. Para reformu bunu arttırdı. Herkes kendi bölgesinde para reformu yaptı. Sovyetler, Berlin'i abluka cttiler. Neredeyse savaş çıkacaktı. Sonunda iki Alman devleti, resmen ilan edildi. Doğu'dan Batı'ya göçler artaı'ak başladı. Kalifiye işçiler durmadan göç ediyorlardı. Bu durum karşısında, Demokratik Alman Cumhuriyeti, kaçmaları ve kaçakçıbklan önlemek üzere, 13 Ağustos 1961'de 'Berlin Duvarı'nı çekti. Bundan sonra, Berlin'in ikili tarihi başlar. Doğu'daki Berlin, Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin başkentidir. Batı Berlin ise, "Belediye"si ile özerktir. Duvar çekilmesi, öğrenci hareketleri, türİU olaylar, iki Berlin arasmda barış özlemini arttırmıştır. Her iki Berlin, birlikte yaşamak zorundadır. Her iki Berlin de biliyor ki savaş hiçbir zaman istenecek bir şey değildir. Her iki Berlin'de de barıştan yana olanlar çoğunluktadır. D Berlin'in açık tarihi B Yine Kreuzberg: 181315 yıllannın kurtuluş savaşı anıb. Denemeyi yapamıyorütz. Kitaplardan, yazarlardan komışuluyor. Almanya'da 20 bin yazar varmış. Her ay yalnızca birinci baskı 600 bin kitap yayımlanıyormuş. Her önüne gelen kitapçılık yapamıyormuş. Uzun bir süre kurs görmek gerekirmiş; hangi kitap hangi yazarın, nerede nasıl basılmış. Yani bir kitap uzmanı olmak gerekiyormuş kitapçı dükkânı açmak için. Garsonlar hesap alıyor, yeni gelen garsona yeni hesap açıhyor. Gün doğmak üzere. Sonu yok. tçkiye Oren'in evinde devam edilecek. Böylece geçti üçüncü gün. • • • * Bugün pazar. Yaşlı Almanlar kanal kıyılarında. Çocuklar hayvanat bahçesinde. TUrkler telefonlan işgal etmişler, Türkiye ile konuşuyorlar. Celal Çokgüngör ile 17. Junl'de dolaşıyoruz. 17. Juni bir açıkhava bitpazan. Caddenin bir yanı iki sırah kulübelerle dolu. Ne istersen var. Plaklar, ev eşyaları, bir gümuş kaşık, bir eski kartpostal. Aklına ne gelirse. Çizmeler, yağmurluklar, rayları kırılmış oyuncak trenler. Böylece geçti dördüncü gün. * • • Daha kaç gün buradayım? Burada, caddeleri Einsteln'ın, Kleist'ın, Kant'ın, Bach'ın, Schiller ve daha nice sanatçının adını taşıyan bu kentte daha kaç gün kalacağım? Berlin, gökdelenleri olmayan bir kent. Bir su üstü kenti. Geniş bulvarları ve kanallarıyla, gözalıcı, çevresi duvarlarla sınırlı bir kent. Pınar Kiir ve Aziz Nesin'le Berlin'in 750. kuruluş yıldönümünü kutlamak amacıyla Literaturhaus Berlin (Berlin Yazınevi) tarafından düzenlenen programlarda şiirler, öyküler okumak için gelmiştik. Beşinci gün bir Türk meyhanesinde içiyoruz. Adnan Binyazar, Giiltekin Emre, Acem Özler, Şahap Eraslan. Altıncı gün Olel Berlin'in lobisinde Mete Tuncay'la karşılaşıyoruz. Yedinci gün Akşit Göktürk çıkıp geliyor güler yüzüyle. Ve Aras ören'in kulağımda çınlayan sözler i: "BerUn'de ancak kısa dönemlerde yaşanır. Ben 18 yıldır buradayım. Uzun süre kalınca insan kendisini bir biiyiik hapishanede sanıyor. Ben de şimdi öyleyim işte." Dünya yedi günde mi yaratılmış? Berlin 750 yılda 750 kez. Yeniden, bir daha, her seferinde daha güzel şeyler katılarak. Ben yedi günde hangi parçasının hangi güzelliğini yakalayabilirdim? Beyaz, bembeyaz gecelerini ona bırakıp, kalabalık karmaşasına düşüyorum Istanbul'un... Ve sekizinci gUn... D Biz 1877'de nüfusu bir milyonu aşan Berlin'den başlayalım. Siemens, AEG, Deutsche Bank ekonomik yaşamı belirlerken, sanat ve bilim alanında kent, Almanya'nın merkezi olmuştur. Aleksandr von Humboldt, Albert Einstein gibi bilimciler, Fichle, Hegel gibi filozoflar, Heinrich von Kleist, Gerhartd Hauplman gibi edebiyatçılar, Schadow ve Schlnel gibi heykeltraş ve mimarlar 18. ve 19. yüzyıllann simgeleridir. 19. yüzyıla girilirken büyük bir inşa hareketi vardır. Atlı tramvaydan sonra, dünyanın ilk elektrikli tramvayı (1881) Berlin'de çalıştı. Telefon santralleri kuruldu. Kaiser Wilhelm Kilisesi'nin temeli atıldı. Reichstag'ın temeli atıldı. İlk film gösterileri. İlk "Ubahn" (metro). Sosyal olaylarda da dünyanın dikkatini üstüne çeken kentlerden biridir Berlin. Sosyal demokratlar Ulkede önemli bir kesim iken, Berlin'de oylann yüzde 75'ini almıştır. Almanya'da başgösteren milliyetçilik hareketleri, sosyal demokratları da etkiledi. 1914'ün Ağustos ayında Karl Liebknecht'in dışında ikinci Dünya Savaşı sonrası Berlin: 75 milyon metreküp yıkıntı... Bugünün "yaralan sarılmış" Berlin'i: Batıda, Dahlmann Caddesinin yeni binaları. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle