23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hayal transatlantiğine buzdağı çaıptı Adalı çocukların, İstanbullu gençlerin ve bir zamanlar Sait Faik'in serüven yatağı Kaşıkadası, turistik tesislere yer vermek için el değiştirirken, yelken açılacak bir hayal limanı daha sislene karışıyor. CezmlEnöz Marmara'da Kaşıkadası serüveni noktalanırken S aıt Faik'in ömrunde "ilk ve son kez" bir ınsanı yıkanmış arzularıyla öptuğü yer neresidır bılır misiniz? Kaşıkadası... Sait Faik'in ömründe ilk ve son kez öplüğü ve tarifsız bir aşkla sevdiği, mavi gözleri, incecik yüzü, yanık göğsü ve çıplak ayaklarıyla Odisya bir Rum çocuğudur ve kafasına otlardan çelenk yapmıştır. Odisya, Yakup, "Sultan Hamit cücesi" kadar ufak olan ısimsiz bir çocuk, Mücahit, Burgazlı iki küçük çocuk ve Saıt Faik bir gece Kaşıkadasına çıkarlar. Tersine bir kaşık gıbi kapanmış ve üzenne çıkanları olmadık hayallere surukleyen Kaşıkadası'nı Portekizli gemicıler bulmuşlar ve Burgazadanın hemen önündeki bu gizemlı adaya en asilerini bırakıp gıtmişlerdir. Portekizli asi gemici belkı hâlâ yaşıyordur. Unutmadan, adada bir de vahşi kabile vardır. Şımdı herkes kendince bir Robensondur ve Kaşıkadası bir hayal transatlantiğıdır ve mehtaplı gecelerde oraya sergüzeşt aramaya Sait Faık ve Burgaz'ın aşk yuzlu çocukları gider. Ve Saıt Faık, bir korsan çocuğu kadar güzel ve vahşı olan Odisya'ya ve onun yüzündeki kederli, saf anlama 'fena tutulduğunu' ilk kez Kaşıkadası'nda anlar; öyle ki, uykusu kaçar, Odisya'yı uyutup, Kaşıkadası'nın en guzcl nar ağacının altında, kocaman bir vapurun uzaklasan ışıkları gibı görünen Heybelı'nin plajını seyrederken efkârlanıp, ömründc ıkinci cigarasını Kaşıkadası'nda içer. Bu sırada Portekizli ası gemicinin ayışığı' içindekı kulubesinde güzcl bir kız, sevgılisinin saçlannı okşamaktadır, genç erkek ise kızın öteki elinı sürekli öpmektedir Kadınları sarhoş eden yemişler... Kaşıkadası'nın sahıbı olan adamın evinin penceresinde çocuklar mumlar yakmışlardır. Portekizli asi gemicinin malikânesini, bir zamanlar ada çiftlikken yapılmış etrafı tel örgıilu domuz ahırını ve ahırın önündeki bahçıvan kulübesini geride bırakıp dönmekteyiz; yalnız ihtıyatlıyız, çünkü Kaşıkadası'nda uzun otların örttüğu içleri derin ve Kaştkadası'nda en oüzel ilk heyecanlannı yaşayan Saıt Falk, "Kaşıkadası'nda" adlı öyküsünde, duşlsrden yapılmış bu 'hayal transaöantioTne bir buzdaflının çarpablleceui fanteztelnl gelistiriyordu. Tersine bir kaşık gibı kapanmış ve ijzerine. çıkanlan olmadtk hayallere sürukleyen Kaşıkadası'nı Portekizli oemicllerinkeştettifll söylenlr. (Fotoğnf: HUSNU ATASOY) simsiyah sularla dolu birçok sarnıç vardır. Ve adada geceleyin koşanlar bu sarnıçlara düşcbilır. Adada kayısı, zeytin ve ada kadınlarını sarhoş eden olgun ve iri kocayemişler vardır... Bu Ermenı 1940'h yıllarda Kaşıkadası'nı Monsieur Danon isimli bir İstanbullu Yahudi tüccara, şimdilerdeki ortalama bir ayakkabı fiyatına 35.000 liraya satar. Aradan yıllar geçer. Bu süreç içinde Monsieur Danon Kaşıkadasına gözü gibi bakar. Avrupa'dan özel çiçekler getırip Ada'ya diker. Ve bu arada 4/1'i vakıflara ait olan Kaşıkadası'nın satışı sırasında bir sorun kalmaması için vakıf bedeli olarak 90 milyon lira öder; ama yakın zamana kadar adasını kimseye satmayı düşünmez. Yıllar geçtikçe Kaşıkadası'na olan ilgi artar ve Monsieur Danon'a adasını satması için cazip teklifler yapılır. Nitekim Doğuş tnşaat firması adaya alıcı çıkar; fakat ödeme şeklinde bazı anlaşmazlıklar olur. Kısa bir süre sonra devreye ömer Dinçkök girer ve şirketi adına Kaşıkadası'nı 4 milyar liraya Monsieur Danon'dan satın alır. Adaya özel kadastro getirilir, Ada Sit bölgesinden çıkartılır, imar tadili yapılır. Ve turistik tesis yapımı için ön hazırhklarbftvlece tamamlanmışolur. tekim rahmetlı hocamız Prof. Ümit Doğanay'ın da bu yönde etkin çabalan vardı. Doğanay hoca, Bafa gölünün kamulaştırılması konusunda radyodan yaptığı bir konuşmasında, ada, göl, akarsu vb. özgün doğa oluşumlarının özel mülkiyetin değil, kamusal mülkiyetin denetiminde olması gerektiğini vurgulamıştı. Değerli hocamız Doğanay Bafa gölünün tüm balıkçıların kullanımına açılması için bir hukukçu olarak üzerine düşeni yapmıştı. Bütün bunları bildiğimiz halde, şımdilerde Marmara, Ege ve Akdeniz'de birçok adamn özel kişilere ait olduğunu ve yıne bırçok adanın satışa çıkartılacağını öğrenmek bizi yoğun bir karamsarlığa sürüklüyor. Evet, artık Kaşıkadası'na Burgazadalı maceraperest çocuklar gidemeyecek... Kaşıkadası'na turistik tesis Bütün bunları niye mı anlatıyorum? Çünkü artık Kaşıkadası'na sergüzeşt (macera) aramaya hiçbir yoksul Burgazlı çocuk gıdemeyecek de ondan... Çünkü Kaşıkadası'nı, son özel sahibi Monsieur Danon 3 milyar lıraya TÜSİAD Genel Başkanı önıer Dinçkök ve yakınlarına sattı. Kaşıkadası'nı, sahip olduğu şirket adına alan ömer Dinçkök, Kaşıkadası'nda turistik tesis yapacak... Ve... Kaşıkadası'nda en güzel ilk heyecanlannı yaşayan Sait Faik'in korktuğu başına gelmıştir. Kaşıkadası'nın bazı kişilerin eline geçip, orada evler ve plajlar yapüacağını söyleyen yazarımız, kulübeler, vahşiler, Portekizli gemiciler, Robenson dUşlerinden yapılmış olan 'hayal transatlantiğine' yani Kaşıkadası'nabir buzdağının çarpacagını tahmın etmıştir... Ve Kaşıkadası hazır buzdağına çarpmışken Sait Faik'in "Kaşıkadası'nda" adlı öyküsünde anlattıklarının yanında hayli sıkıcı olan Kaşıkadası'nın mülkiyet tarıhini kısaca aktaralım: 1935 yılında Hazine, Kaşıkadası'nı bir Ermeni şahsa yaklaşık 25.000 lıraya satar. O zamanlar bu Ermeninin adada işlerini gören Emin Dayı isminde bir de yardımcısı vardır. Sait Faik'in içlne doğan... Kaşıkadası'na yerliyabancı zengin turistler, özel davetliler, 'seçkin' ve 'elit' zümreden kişiler gidebilecek yalnızca... Artık ne vahşiler, ne Portekizli gemiciler, ne bıçkın Yakup, ne de Sait Faik'in bir korsan çocuğu kadar vahşi ve güzel arkadaşı Odisya; hiçbıri hiçbiri Kaşıkadası'nda 'Sergüzeşt aramaya' çıkamayacak. Kaşıkadası'nı 'çok zengin' ve 'çok güçlü' insanlar satın almışlardır ve hayal transatlantiğimiz buzdağına çarpmışttr. Ve bütün bunlar Sait Faik'in içine doğmuştur... D Prof. Ümlt Doğanay'a saygı Bütün bu alışlar, satışlar olup biterken bız ıse ada vapurlarının Kaşıkadası'nın önUnden süzülüp geçmemesini, bu adaya da uğramasını yani kısacası Kaşıkadası'nın halka açılmasını tabii tahripkâr olmayan, doğayı seven, yeşili koruyan halkaönerebilmek için çeşitli yollar artyorduk. Ni 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle