Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Ben siyasetçi değilim, hizmet adamıyım Y Can HACIOĞLU ılmaz Büyükerşen, 14 yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor. Şehre hizmetleri ve emekleri büyük. Hatta Büyükerşen, “Ben hayatım boyunca hiç siyasetçi olmadım” diyor, “Hep hizmet adamı olmayı tercih etim. Bugün bulunduğum noktada siyaset, Eskişehir’e hizmet etmemin bir aracı. Ben hayatımı bu şehre ve bu şehrin insanlarına adadım. Yaptığım her şeyi bu şehir ve bu şehirde yaşayan insanlar için yaptım.” diyor. Büyükerşen, büyük bir hayalin peşinden giderek yürütüyor çalışmalarını. Yaşanılacak bir şehir için, yaşayanların gururlu bir şekilde “Eskişehirliyim” diyebilmesi için... l 14 yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Bu süre zarfında başarılı hizmetlere imza attınız. 14 yıllık dönemde yapmaktan en mutlu olduğunuz proje nedir? 1999 yılında göreve geldik. Üzerinden 14 yıl geçti. Bu dönem zarfında yapmak istediğim, Eskişehir’i insanların yaşamaktan mutluluk duyacağı, ailelerin çocuklarına bir gelecek kurmak için ilk tercih edecekleri, gençlerimizin de eğitimlerini tamamladıktan sonra gidecek başka bir şehir aramak yerine kalıp yerleşecekleri ve yaşamlarını sürdürecekleri bir kent yaratmaktı. Hem Türkiye’de, hem dünyada adından övgüyle söz edilecek, insanların görmek isteyecekleri ve her Eskişehirlinin “Eskişehirliyim” demekten mutluluk ve gurur duyacağı bir şehir yaratmaktı bütün idealim. Elbette böylesine büyük ve kapsamlı bir hayali gerçekleştirmek isterken en büyük güvencem Eskişehirlilerdi. Onların inancı ve güveniydi. Hem üniversitedeki hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinde beni asla yarı yolda bırakmadılar. Ben de onları bırakmadım, bırakmam da. Gerçekleştirmekten en mutlu olduğum proje derseniz, işte sözünü ettiğim, Eskişehir’le ilgili bu olumlu ve çok yönlü algının ve tanımlamanın bugün hem Türkiye hem de dünya tarafından kabul görmüş olmasını söyleyebilirim. l Yapmayı çok istediğiniz ancak bazı engeller nedeniyle gerçekleştiremediğiniz proje veya projeler var mı? Elbette var, olmaz olur mu? Gerek yeterli mali kaynaklar, gerek mahkemelerin verdiği kararlar gerekse de siyasi nedenlerle yapamadığım projelerim dışında büyükşehir belediyesi olarak kredibilitemiz çok yüksek. Mali sıkıntılarımızı aşmanın yollarından biri bu. l Peki ya siyasi açıdan ne gibi olumsuzluklar yaşıyorsunuz? Siyasi açıdan yaşadığımız olumsuzluklar ve engellemeler halen devam etmekle birlikte geçtiğimiz 20042009 dönemini unutmamız mümkün değil. Biliyorsunuz o dönemde 5 yıl boyunca Büyükşehir Meclisi’nde AKP’li üyelerin çoğunluğu vardı. Ne yazıktır ki o dönemde görev yapan görev yapan AKP’li meclis üyeleri bizimle birlikte olup, yaptığımız hizmetlerin altına imzalarını atmak yerine her şeye karşı çıkarak, muhalefet ederek ve engelleyerek şehrin 5 yılını boşa harcamasına neden oldular. 2009’dan sonra yani şu an içinde bulunduğumuz dönemde meclis çoğunluğunu kazandığımız için bir taraftan 20042009 döneminin eksikliklerini tamamlamaya çalışırken bir taraftan da yeni projeler hazırlayıp gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bunun en tipik örneği “Tramvay Hatlarının Uzatılması Projesi”dir. Sürekli engellemeler yüzünden bir türlü gereken onayı alamadığımız için projeye başlamamız ancak 2011 yılında mümkün oldu. O engellemeler olmasaydı biz bugün belki de tramvay hatlarıyla ilgili üçüncü adımı konuşuyor olacaktık. Bunun hikâyesini Eskişehirliler yakından biliyor zaten. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen. var. Ancak bunların hiç birinden vazgeçmiş değilim. Engelleri tek tek aşarak yapma gayretimizi sürdürüyorum. Mali olanaksızlıklar ve siyasi nedenleri aşmanın bir şekilde yolunu buluyoruz. Mahkeme kararları ile ilgili olanları da, hukukun emrettiği şekilde, hukuka ve yasalara uygun hale getirerek yapıyoruz. Biliyorsunuz Eskişehir, bugün sayıları 30’a ulaşmış olan büyükşehirler içinde geliri en az olan illerden biriydi. En azından ilk 16 büyükşehir arasında öyleydi, durumun yeni eklenen büyükşehir belediyeleri ele alındığında nasıl bir tablo ortaya koyacağını henüz tam bilemiyoruz. Gelirimizin azlığı nedeniyle birçok projeyi yurt dışı kredi kaynakları kullanarak gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz, yurt dışı kredi temin ettiğimiz firmalar da verdikleri kredilerin gerekli şekilde kullanılıp kullanılmadığını kuruşu kuruşuna takip ediyorlar. Hem tramvay hem de Porsuk Projesi’nde ilgili kredi kuruluşlarından büyük övgüler aldık. Bu da bizim, kıt kaynaklara sahip olsak da elde ettiğimiz olanakları en verimli şekilde kullandığımızı gösteriyor. Bu açıdan, hem yurt içinde hem de yurt ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI ÖNEMLİ! l Sizce Eskişehir’in en büyük sorunu nedir? Şehirlerin sorunları asla bitmez. Dünya gelişiyor, Türkiye gelişiyor, buna bağlı olarak insanların yeni ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Diğer taraftan insanlara ne kadar çok hizmet ve proje yaparsanız yapın hep daha fazlasını, hep daha iyisini isterler. Bu, insanın doğasında vardır. Aslına bakarsanız, uygarlıkların ortaya çıkmasında asıl itici güç de budur zaten. Hep daha fazlasını ve daha iyisini aramak. Ancak elbette bunu makul çerçeve içinde tutmak gerekiyor. Eskişehir’in bence en önemli sorunlarından biri, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana şehirleşme anlayışındaki yanlışlar nedeniyle bugün şehir merkezinin kımıldayamayacak denli sıkışmış olmasıdır. O günlerde Eskişehir’i dizayn edenler farklı ve ufku daha geniş bir şehircilik anlayışına sahip olsalardı, bugün şehir merkezinde hareket kabiliyetimiz çok daha geniş olabilirdi.