Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 Tarih öncesi kentle birlikte yaşamak S kalakay, köbete, haşhaşlı bükme gibi hamurişleri yapılıp yeniyor. Eskişehir’e gitmişken kent içindeki Papağan’da ayaküstü ara öğün olarak çibörek atıştırmak kaçınılmaz ama ayrıca Eskişehir Çibörek Evi’nde çiğ böreğin yanı sıra Tatar mutfağının kuzu sorpa, köbete, kavurma börek, sarıburma gibi tipik yemeklerini de denemek gerek. Eskişehir’in İstasyon köftecileri de bir alemdir. Tam istasyon girişinin karşısında dizi dizi dizilen köfteciler sadece tren yolcuları için değil sırf buraya köfte yemek için gelen Eskşehirliler ile de dolup taşar. İstanbulAnkara hızlı tren aktarmasında deliler gibi koşup Köfteci Ali’den köfte sardırdığımı çok bilirim. Vakit olunca biraz ilerideki ev yemekleri yapan lokantada sarma dolma yemek de ayrıca unutulmaz bir deneyimdir. Çarşı içinde Tatlıdil köftecisi, sanayi bölgesi köftecilerini anmadan geçmek olmaz. Ayrıca Balaban kebap Feridun ustaya bir uğramak, kebapçı Abdülselam’ı bir ziyaret etmek de listeye eklenebilir. Çevre yoluna çıkıp Birsen kebapta ise hem kebap ve yemek çeşitleri, hem de çibörek yiyebilirsiniz. Tatlı için ise restore edilen eski hal binasındaki Mazlumlar’da gelincik ve gül suyu şerbetli su muhallebisi yemek ve üstüne bir okkalı bir Türk kahvesi içmek mutlak şarttır. 1917’den beri hizmet veren Arnavut kökenli Mazlumlar muhallebicisinin sütlaç, keşkül, kazandibi gibi sütlü talılarının yanı sıra kaymaklı ekmek tadayığı ve krem karameli de es geçilmez. Kış zamanı ise mis gibi gerçek sahlep içmek bambaşka bir keyiftir. Elbette Fransız etkisiyle gelen ekler ve nuga gibi pastane tatlarını da unutmamalı. Bu lezzetleri çay veya kahveyle kahvaltı niyetine de deneyebileceğiniz gibi Acıktım Kafe veya Doyuran Kahvaltı Salonu gibi mekanlarda da doyurucu kahvaltılar yapabilirsiniz. Klasik usul kazanda kaynayan pekmezli suya batırılarak fırınlanan çıtır simitlerin nefasetini de eklemek lazım, hele içine gene bir Eskişehir ürünü olan Namlı pastırmalarını gömerek. Eskişehir’in gelenksel lezzetleri yanı sıra genç öğrenci nüfusu sayisende her zaman cıvıl cıvıl olan Porsuk boyundaki kafeleri, pubları de es geçilmemeli. Buz gibi biranızı yudumlarken atıştırdığınız kuruyemişlerin kalitesine şaşırarak kentin kuruyemişleriyle de bilindiğini hatta üç yerel firmanın Peyman adı altında birleştiğini hayretle öğrenebilirsiniz. Ya da keyifle çayınızı yudumlarken Eskişehir’in en köklü kuruluşlarından Eti bisküvilerini atıştırabilirsiniz. Eskişehir son yıllarda uluslararası mutfakları sunan kaliteli lokantaları ile de dikkati çekmeye başladı. Kenti gelenekten geleceğe taşıyan yeni mekanlar sayesinde eski adına yenilikçi ve modern çehresini ekleyen bu kent gerçekten de keyfi çıkarılacak nadir kentlerimizdendir. aylinoneytan@yahoo.com ivrihisar ilçesinin Ballıhisar Köyü, Friglerin önemli kenti olan Pessinus ile iç içe bir yaşam sürdürüyor. Uzun yıllar yerli ve yabancı arkeologların yaptığı çalışma ortaya çıkan antik kent Pessinus ile Ballıhisar iç içe bir yaşama başladı. Sivrihisar’a 16 kilometre uzaklıktaki Ballıhisar Köyü’nde bulunan Pessinus Friglerin önemli bir kenti sayılıyordu. Geçmişi Milattan Önce 5000 yıllara dayanan Pessinus, Anadolu’nun tarihinde önemli konumda yer alıyordu. Milattan önce 3500’lü yıllardaki önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunan antik kent, Roma ve Bizans dönemlerinde de tarihteki yerini korudu. Pessinus kentinde, Anadolu’nun Bereket Tanrıçası Kybele (Kibele) için büyük bir tapınak yapıldı. Romalılar döneminde, Milattan Önce 25 yıllarında Roma İmparatoru Augustos, Pessinus’u Galatya eyaletine kattı. Bu dönemde iyiye büyüyen şehir sınırlarını genişletti. Antik kente yen yerleşim yerleri eklendi. Pesisinus, kendi adına para basma ayrıcalığına sahip oldu. Pessinus kenti, önemi Bizans döneminde değerini yitirmeye başladı. Gözden düşen kent, bakımsız kaldı. Yerleşim alanındaki yapılar zarar gördü, söküldü. Milattan sonra 800’lü yıllarda ise antik kent, bütün özelliklerini yitirmiş bir konuma geldi. Bu durum Sivrihisar’ın ( Justiniapolis) üstünlüğü ele geçirmesine vesile oldu. 1967 yılında Ballıhisar’da tarihe tanıklık etmiş Pessinus’u çıkarmak için Belçikalı ve Türk arkeologlar ortak bir çalışma başlattı. Günümüzde antik kent tamamıyla gün yüzüne çıkmışken, Pessinus ve Ballhisar köyü birli,kte bir yaşam sürdürüyor.