Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Odunpazarı evleri tarihe tanıklığa davet ediyor O dunpazarı, Eskişehir’in güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulu ve şehrin ilk yerleşim yerini oluşturuyor. Odunpazarı semtindeki Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi evler, Safranbolu, Beypazarı, Göynük gibi yerlerdeki mimari özellik ve motifleri taşıyor. Bir rivayete göre Eskişehir’e yerleşmeyi düşünen ilk halk, Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı’nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar. Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı’na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur. Osmanlı örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak günümüze gelmişler. Evlerse genelde iki tip olarak yapılanmış. İlk tipte konutların girişleri sokaktan, bahçeleri arkada. İkinci tip konutlar ise bahçeler önde, konutlar bahçe içinde olacak şekilde, 1, 2 ya da 3 katlı yapılmış. Konutlar genelde bir sofa ve etrafındaki odalardan oluşuyor. Çok katlı konutlarda zemin kat, mutfak ve depo gibi servis hizmetlerine ayrılmış, yaşam üst katta sürmüş. Konutların ön cephelerindeki iki tarafa pencereli köşe odası, daha büyük ve önemli. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de adından büyük bir övgüyle söz edilen Odunpazarı, bugün seyahatnamede adı u 19. yüzyıl mimarisinin en güzel örnekleri olan kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli, bitişik düzenli cumbalı evleri ile Odunpazarı sokaklarında dolaşırken tarihe tanıklık edebilirsiniz. geçen sokakların beşini aynı isimle korumaya devam ediyor. Zaten evleri ve sokakları bütün gizemi ve ihtişamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Odunpazarı Meydanı’na bakan ve yoldan görünür bir bölgede Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından kültür merkezi projesi kapsamında evler aslına uygun olarak restore edildi. Odunpazarı Belediyesi’nin Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesi, bu tarihi ve kültürel mirasın dünyaya tanıtılması açısından önemli bir girişimi. Bu proje kapsamında öncelikle geleneksel Odunpazarı evlerinin yoğun olduğu 30 sokakta 300 ev, 3 cami, 1 külliye, 2 kervansaray, 15 çeşme ve 1 hanın restorasyonu aslına uygun şekilde gerçekleştirilmiş. Tabii bu proje yalnızca kültürel mirası korumak ve yarınlara taşımakla sonuçlanmıyor. Bölge insanı için de ciddi bir ekonomik gelişmeye kapı açıyor. Her geçen gün artan turist sayısıyla, yürütülen tanıtım faaliyetleri ile bölgede ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Hatta şimdilerde Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ile Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi de bu alanda bulunuyor. Ayrıca lületaşı ustalarının çalışma atölyeleri ve satış bölümleri de gezilmeye değer. Bir çok kadın girişimci de kendi işletmelerini açmış, faaliyete geçirmiş durumda. 300 yıllık Hafız Ahmet Efendi konağında konuklarına hizmet veren Gülşen Hanım ve tarihi Atlıhan çarşısında yöresel lezzetler sunan Hacer Hala Odunpazarı’nın lezzet duraklarının başında geliyor. Çi böreğin tadına bakmak isterseniz Kırım Kültür Evi de tercih edilebilir. Gezerken yoruldunuz mu? Odunpazarı bölgesinde yer alan 300 yıllık bir geçmişe sahip Kaymakam Çeşmesi, konuklarına bir yorgunluk suyu ikram ediyor. Kanla kurulan tiyatrodan, Anadolu’nun Kültür ve Sanat Başkenti’ne Y ıl 1950. Eskişehirli bir grup genç, “Eskişehir Konser ve Tiyatro Derneği’nin çalışmalarına başlar. İstanbul’dan tiyatro topluluklarının Eskişehir’e gelmeleri sağlanır, Halkevi ile birlikte küçük bir orkestra bile kurulur. 50’li yılların sonlarında da Akademi Tiyatrosu adı altında Turgut Özakman’ın “Duvarların Ötesi” adlı eserini sahneleyen gençlerin aldıkları övgülerle heyecanları artar. O dönemin Türk Devrim Ocakları Eskişehir şubesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Muhtar Özkaptan, Gürbüz Özgün, Ünhan Taner, Güngör Onal, Atalay Şener ve İ. Cem Aşkun’dan oluşan Türk Devrim Ocakları Yönetim Kurulu “TDO Oda Tiyatrosu”nu kurmak kararını verir. Genç ekip, düğün salonunu dönüşümlü bir sahne olarak kullanmaya başlarken, finansman sorununu çözmek içinse “Harpte ülke için dökülen, kaybedilen kan, sulhta da ülkenin aydınlanması ve kültürel kalkınması için neden verilmesin?” diyerek, kan bankasına kanlarını satarak bu sorunu dünyada görülmemiş bir şekilde çözer. Bu da tarihe “Kanla kurulan tiyatro” olarak kazınır. Tiyatro 1966 yılına kadar sahnesini açar. Tiyatro topluluğunu oluşturan gençler, haftasonları köylere oyunlarını götürür. 1966 yılında bir gece tiyatrosunun sahnesini açtığı mekanda elektrik kontağından yangın çıkar ve tiyatro o günden 2000 yılına kadar perdelerini açamaz. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in göreve gelir gelmez bir yıl içinde yaptığı en önemli çalışmalardan biri, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarını kurmak olmuştur. Ardında, Eskişehir halkı Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Senfoni Orkestrası ile tanıştı. Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde Şehir Tiyatrolarının sahne sayısı 6’ya yıllık seyirci sayısı da 100 bine ulaştı. Senfoni Orkstrası konserlerine başlangıçta sadace 50 civarında kişi gelirken, bugün Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası izleyici sayısı da, yıllık 50 bini geçti. Senfoni Orkestrası sayesinde, Devlet Opera ve Balesi’nin çok sayıdaki gösterisi de Eskişehirliler ile buluşuyor. Bazen Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Senfoni Orkstrsının konserine gitmek için bilet bulunamıyor. Gösteriler kapalı gişe oynuyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Eskişehir’de kırk yıllık bir geçmişi olan tiyatro sanatını en iyi şekilde devam ettirebilmek ve Eskişehir seyircisini tiyatrodan mahrum bırakmamak için yoğun bir tempoda çalışmaya devam ediyor. Seksenin üzerindeki sanatçı ve teknik kadrosuyla bugüne kadar toplam altı sahnesinde, elli üç oyunu binlerce kez sahnelemiş olan, Şehir Tiyatroları haftanın her günü düzenli olarak perdelerini açıyor ve yüzde yüze varan doluluk oranı ile her sezon ortalama yüz binin üzerinde seyirci ile buluşuyor. Yaz aylarında Eskişehir Bilim Sanat ve Kültür Parkı içerisinde yer alan 2 bin 500 kişilik açık hava amfi tiyatroda konserler, tiyatro gösterimleri gibi sanatsal faaliyetler yürütülüyor. Eskişehir ayrıca çok yakında bin 300 kişilik modern bir kongre merkezi hizmete giriyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanan dev tesis Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na, Senfoni Orkestrası’na ve şehir operasına da hizmet verecek şekilde planlandı.