Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 25 Mart 2014 Salı Rant değil, insan odaklı olunca... o ÖZLEM YÜZAK Ç özüm odaklı olmak, kıt kaynakları en iyi şekilde değerlendirmesini bilmek, ülke ekonomisini ileriye taşıyacak stratejileri oluştururken gezegenin önünde büyük tehdit olarak duran küresel ısınma ve doğa tahribatını temel almak... Bir anlamda küresel bir tehdidi fırsata dönüştürmeyi u Türkiye’de yerel seçimlerin hemen öncesinde Helsinki’ye becermek... Mart ayı başında çevre yaptığım gezide, kentlerin sürdürülebilirliği için nasıl teknolojilerini tanıtılması amacıyla Finlandiya politikaların oluşturulması gerektiği ve kentlilik bilinci gibi, ne Dış İşleri Bakanlığı’nın daveti ile düzenlenen yazık ki bizim ülkemizde örneklerinin yok denecek kadar az basın gezisi kapsamında 5 gün geçirdiğim olduğu kavram ve olguları yakından tanıma fırsatı buldum. başkent Helsinki’den işte bu izlenimlerle döndüm... Polonya, ABD, Fransa, Hindistan, Brezilya ve Türkiye’den toplam 5 gazeteci kamu kurumlarından, özel şirketlere, sivil toplum da kapsayacak şekilde altyapımızı temsilcilerine kadar farklı alanlardan yetkililerle hazırlayıp ilerleyeceğiz...” görüştük, fabrikaları dolaştık. Yalnız kentin büyümesi değil söz konusu olan, Türkiye’de yerel seçimlerin hemen öncesinde yeni inşaatlarda yeni yerleşimlerde, enerji verimliliği, yaptığım bu gezide, kentlerin sürdürülebilirliği için su yönetimi, atıkları enerjiye dönüştürmek, nasıl politikaların oluşturulması gerektiği ve kentlilik yenilenebilir enerji gibi çözümlerin de yaşama bilinci gibi, ne yazık ki bizim ülkemizde örneklerinin geçirilmesi... yok denecek kadar az olduğu kavram ve olguları Rant odaklı olmak ile insan odaklı olmak arasında yakından tanıma fırsatı buldum. tercihini çoktan yapmış bir ülke Finlandiya. Topu topu 1 milyon nüfuslu bir kent Helsinki, Nüfusunun az olması, Avrupa Birliği bünyesinde 2050 yılında nüfusun 750 bin daha artacağı yer alması önemli avantajları tamam, ama ötesi öngörülmüş. Üst düzey bir yetkili anlatıyor: “Yeni de var... Dünya Gelişmişlik Endeksinde en üst stratejik bir kent planlamasına ihtiyacımız olduğu sıralarda, hele Yolsuzluk Endeksi’nde en temiz anlaşıldı. Önümüze seçenekleri koyduk. Ya yeşil ülke, eğitim ve sağlık tamamen parasız, eğitimin alanları kentleşmeye ve imara açarak genişleyecektik, ya denizi ihtiyaç doğrultusunda dolduracaktık ya da var olan otobanları normal yollara, bulvarlara dönüştürerek etrafına yeni yerleşimleri inşa edecektik... Sonuncusunu seçtik. Şimdi yeni tramvay ve bisiklet yolları ve yeşil alanları kalitesinde dünyanın en iyi ülkelerinden.. Madalyonun öteki yüzünde ise zorlu iklim koşulları, kıt doğal kaynaklar, kış aylarında hemen her tarafın donduğu bir ülke olması var. Ama bunu bile avantaja çevirmeyi başarmışlar. Küçük bir söyleşi yapma fırsatını bulduğumuz Ekonomi Bakanı Jan Vapaavuori,bu durumu “insanlar fiziksel yaşam koşullarını iyileştirmek için hem kaynakları doğru kullanmayı öğrenmek hem de sürekli çözüm odaklı düşünmek zorundalar” diye açıklıyor. Bugün Finlandiya’nın toplam ihracatında cleantech yani temiz teknolojilerin payı yüzde 20. Amaç hem bu payı 2002’ye kadar 2 kat arttırmak hem de 40 bin yeni istihdam yaratmak. Bakan “fırsatlar zayıflıkların içinde gizlidir” sözü ile durumu özetliyor. İphone Finlandiya ekonomisinin bel kemiği olan Nokia’yı tahtından indirince, ardından bu yetmiyormuş gibi bu kez de ipad ülkenin ikinci geçim kaynağı olan ormancılık sektörüne darbe indirince “neye odaklanmalıyız acaba?” diye düşünmeye başlamışlar. Dünyanın geleceği ile ilgili küresel tahminlerin Finlileri getirdiği nokta ise temiz teknolojilere yönelmek olmuş. Yazılı basının yerini dijitale bırakması ile ormanlardan gelen geliri bu kez orman kökenli biyokkütle enerjiden sağlamaya başlamışlar. Enerji verimliliğini artıran uygulamalardan, atık ve su yönetimine, yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar birçok alanda şirketler yenilikçi çözümler geliştiriyorlar. Yakında Nokia