Katalog

25 Mart 2014 Salı 3 Ataköy sahil şeridi İstanbul Ataköy’de Tarihi Baruthane binalarının bulunduğu ve TOKİ’ye ait arazide usulsüzce başlatılan inşaat alanı Ataköy sahilini talan ediyor. Bine yakın kayıtlı tarihi ağacın hemen hemen hepsi artık yok. Sökülüp başka bir yere dikileceği söylense de, henüz böyle bir dikim işlemi gerçekleşmedi. Bu arada sahil şeridinde inşaat sürüyor; otel tamamlandı, 11 blokluk rezidansla 5 blokluk diğer rezidansın yapımı devam ediyor. Burası turizm imarlı bir bölge olmasına rağmen bir turizm binası yapılmadı. Otel, konut, rezidans yapılıyor. Ayrıca sahil şeridindeki doğal çizginin de yeri değiştirilmiş durumda. Dört parsellik bu bölgede, yalnızca bir parsel İstanbul 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca durdurulmuştu. TMMOB’un 9. İdare Mahkemesi’ne açtığı davada Ataköy Sahili için Yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Gezi’den Kentlilik bilincine... Gezi Parkı eylemleri ile başlayan süreçte en fazla atılan slogan “Buuu dahaaa başlangıç, mücadeleye devam...” oldu. Kentlilik bilincinin gelişmesinde de önemli bir adımdı Gezi... Çevreci bir eylemle başladı, özgürlük ve demokrasi mücadelesine dönüştü. Yerel Demokrasinin yaygınlaştırılması, Katılımcı Yönetim, Tarihi ve Kültürel mirasın korunması, Doğal Hayatın korunması, Kentlilik Bilinci, Kentli Hakları, Planlı ve Sürdürülebilir büyüme.. Aslında hepsi bir bütünün parçası. Şu anlaşıldı: Kentlerin asıl sahibi ne hükümet ne yerel yönetimler ne de onların işbirlikçileri, kentlerin asıl sahibi kentliler. Hepsi geliyor, nasıl bir ortamda yaşamak istediğimize dayanıyor. Yeşilin, tarihi ve kültürel dokunun sürekli olarak inşaat kepçelerinin, ÖZLEM dozerlerin altında kaldığı ve kalacağı YÜZAK yerleşimler mi; yoksa insana ve çevreye saygılı kentler mi? Bunun farkında olanlar artık taleplerini de bu doğrultuda oluşturuyor. Haksız uygulamalara, imar yolsuzluklarına, ranta dayalı projelere tepki veriyorlar. 5 gün sonra kentlerimizin, yaşam alanlarımızın geleceğini oylamak üzere sandık başına gideceğiz. Bu yüzden bu sayımızda kentlilik bilincini işlemek istedik. Kendilerine Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar adını veren bir grup bir süreden beri Kent Suçları Günlüğü yayınlıyor internetten. İnşaat firmalarına peşkeş çekilen arazilerden, orman kıyımlarına, usulsüz HES’lerden, talan edilen çiftliklere... Belediyelerde artık sistemleşmiş hale gelen bu çıkar düzenini ortadan kaldıracak ve hesap soracak platformlarnın sayısı giderek artıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden... Zaten iktidarın en fazla ürktüğü alan da tam burası. Kentlilik bilinci geliştikçe demokrasiye sahip çıkma konusunda daha fazla adım atılacak. Dediğimiz gibi “bu daha başlanğıç, mücadeleye devam...” [email protected] insanların, mahallilerin, çalışanların, akademisyenlerin, öğrencilerin ve işsizlerin “Şehirci Sensin” diyerek bir araya geldiği İMECEToplumun Şehircilik Hareketi de kentte yaşanan yağmaya karşı durarak sesini duyuruyor. Hem de yalnızca İstanbul, İzmir, Ankara’da değil, tüm Türkiye’de örgütleniyorlar. “Susmak” diyorlar, “yapılanlara ortak olmak anlamına geliyor.” Peki neler yapılıyor, neler oluyor Türkiye’de? Kent yağması ne boyutta? ve kaderi bizzat Başbakan tarafından belirlenen yapı, son olarak Kadir Topbaş’a ihale ediliyor.Tüm bu el değiştirmeler esnasında yalıda tadilatlar yapılırken, İstanbul Boğazı’nın kanunsuz bir şekilde doldurulup beton döküldüğünü öğreniyoruz. Atatürk Orman Çiftliği talan ediliyor Atatürk Orman Çiftliği’nde doğa ve kültürel tarih talan ediliyor. Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve pek çok insanın karşı durduğu, davaların açıldığı süreçte son olarak Danıştay kongre merkezi, düğün salonu ve spor kompleksine durdurma kararı verdi. İstanbul Boğazı’nda, Çınaraltı’nda tarihi eser niteliği taşıyan Abdullah Ağa Yalısı’nın usulsüz bir şekilde el değiştirmesi ve söz konusu yapının yağmalanmasının hikayesi eskiye dayanıyor. 1980’li yıllarda yalının kullanım hakkı Erkan Mumcu’nun Kültür ve Turizm Bakanı, Cemil Çiçek’in ise Adalet Bakanı olduğu dönemde, Adalet Bakanlığı’na devrediliyor. AKP’liler arasında elden ele gezen Çınaraltı’nda tarih yağması yaşanıyor! Bozcaada, Türkiye’nin doğal sit alanlarından biri ve ekolojik yapısıyla bir doğa harikası. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25 bin ölçekli nazım imar planı ile yapılaşmaya açılıyor. Yeni plana göre adanın yüzde 90’ını kapsayan tarımsal alanlar, “bağevi ve tarımsal fabrika” adı altında yapılaşmaya açılırken, güney kıyılarında ise konut ve turizm tesisi alanı adı altında inşaat yapılabilecek. Bozcaada’da doğa katliamı Orman Bakanlığı’nın Milli Parklar Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğe göre, milli parklarda kamu yararı görülen, yapılmasının zorunluluk olduğu ileri sürülen her türlü yapıya izin verilecek. Milli parklar tehlike altında İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayın Yönetmeni: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Beste Paydaş Ertan Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri