Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşayan evler, akıllı şehirler “Ev yetiştirmek” kavramını ortaya atan organik mimarinin isimlerinden Mitchell Joachim, şehirlerin en küçük yapıtaşı olan evlerden başlayarak biyoloji ve mimarlığı kullanıp ekolojik kent tasarımı odaklı bir yaklaşım sergiliyor. Böylece doğadan beslenen, yaşayan ve tekrar doğaya dönebilen üretimler gerçekleştiriyor. Nasıl mı? o sayfa 11 25 Mart 2014 SALI / PARASIZ ÖZEL EK nSAYI: 56 Gezi’den kentlilik bilincine... Kentlilik bilincinin gelişmesinde önemli bir adımdı Gezi. Çevreci bir eylemle başlayan, özgürlük ve demokrasi mücadelesine dönüşen... Katılımcı yönetim, yerel demokrasinin yaygınlaştırılması, tarihi ve kültürel mirasın, doğal hayatın korunması, kentli hakları, planlı ve sürdürülebilir büyüme... Bunların hepsini içeren... Aslında şu anlaşıldı: Kentlerin asıl sahibi ne hükümet ne yerel yönetimler ne de onların işbirlikçileri; kentlerin asıl sahibi kentliler... Kentleri özne olarak kabul ettiğimizde “kente karşı işlenen suçlar” tanımı çıkıyor karşımıza. İmar yolsuzluklarından inşaat firmalarına, peşkeş çekilen korulara, orman kıyımlarından talan edilen sit alanlarına, usulsüz HES’lere... Bunların hepsi elbette birer kent suçu. Bunları kamuoyunun dikkatine getiren, duyarlı kentlinin örgütlenmesi için oluşan platformların sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Kentliler artık “Susmak, yapılanlara ortak olmaktır” diyor. Carlos Latuff’a sevgi ve saygıyla...