26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 28 Mayıs 2013 Salı “İklim Değişikliği: EnerjiÇevre” başlıklı seminer için Türkiye’ye gelen Nobel ödüllü Dr. Rajendra K. Pachauri, kırılma noktasına yavaş yavaş geldiğimizi söylüyor. Dr. Pachauri “İklim değişikliği geleceğin değil şimdinin sorunu” diyor ve ekliyor, “Bunun tek sorumlusu da insan.” Hepimiz sorumluyuz B “Nehirler birleştirir, barajlar böler” G üney Amerika, ABD, Avrupa, Afrika ve Türkiye’deki baraj karşıtları ve uluslararası doğa koruma örgütlerinin temsilcileri, antik Hasankeyf kentini ve Dicle Vadisi’ni sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı şantiyesinin girişinde barışçıl bir protesto düzenleyerek, Ilısu Baraj alanının girişini geçici olarak bloke ettiler. Aralarında Amazon yağmur ormanlarında baraj karşıtı mücadeleleriyle tanınan ünlü Kayapo Kabilesinin Şefi Megaron Txucarramae’nin ve Hasankeyflilerin de olduğu 20 eylemci, üstünde İngilizce ve Türkçe “Nehirler birleştirir, barajlar böler: Ilısu ve Belo Monte’yi durdur” yazan bir pankart açtılar. İstanbul’da düzenlenen Dünya Nehirler Konferansı’na katılan uluslararası delegasyon, Hasankeyflilere ve Dicle Vadisi’nde yurtlarından olacak 35 binin üstünde insana destek vermeyi ve Orta Doğu’nun son özgür akan nehri Dicle’nin barajlara kurban edilmemesi gerektiğini amaçladıklarını belirttiler. Doğa Derneği Hasankeyf Kampanya Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, “Ilısu Baraj projesi durdurulmadan ve Hasankeyf kurtarılmadan Türkiye’deki barış süreci tamamlanamaz. Aynı zamanda, Dicle ve Fırat nehirlerinin sularının barajlarla tutulması Türkiye Hükümeti’nin komşularıyla “Sıfır Sorun” politikasıyla çelişiyor. Çünkü Orta Doğu’da giderek artan su krizi bölgede gerilimin giderek artmasına sebep olabilir” dedi. Amazon ve Hasankeyf Brezilya’daki Belo Monte ve Türkiye’deki Ilısu, dünyadaki en tartışmalı dev baraj projelerinin başında geliyor. Her iki proje de eğer hayata geçirilirse dünyanın kültürel ve doğal en önemli iki havzası olan Amazon ve Mezopotamya’da geri dönülmez yıkımlara neden olacak, toplamda 75 binin üstünde insan yurtlarını terk etmek zorunda bırakılacak. Ilısu Barajı aynı zamanda Irak’ın Basra sulak alanlarının tekrar kurumasına ve bölgedeki geleneksel tarımın ölmesine neden olacak. Ilısu Barajı şantiyesindeki eyleme katılan Kayapo kabilesinin lideri Megaron Txucarramae “Şingu Nehri’ni Belo Monte’den kurtarmak için sürdürdüğümüz mücadele, Dicle Nehri’ni Ilısu Barajı’ndan kurtarmak için sürdürülenden farklı değildir” dedi. Enerji Tasarrufu Sağlayan “Yeşil Banyo Çözümleri” Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, binaları çevresel etkilerine göre değerlendiren ve dünya çapında kabul gören sertifikasyon programları LEED, BREEAM ve DGNB ile uyumlu ürünlerini Yeşil Banyo Çözümleri isimli bir katalogda topladı. Katalogda, su ayak izini azaltmaya ve su kalitesini korumaya yönelik geliştirilen ürünler yer alıyor. VitrA ve Artema’nın, yapılarda suyun en çok kullanıldığı alan olan banyolara yönelik çözümleri, yeşil bina tasarlamak isteyen mimar ve mühendisler için rehber niteliği taşıyor. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Banyodan Sorumlu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, “Türkiye’de 2023 yılına kadar hayata geçirilecek ofis ve konut projelerinin tamamının Yeşil Bina Sertifikası uyumlu olması durumunda enerji tüketiminde yüzde 2450, su tüketiminde yüzde 40 oranında azalma sağlanması mümkün. Bu da yaklaşık olarak 25 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor” diyor. oğaziçi Üniversitesi’nin 150. yıl etkinlikleri kapsamında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli başkanı Dr. Rajendra K. Pachauri, “İklim Değişikliği: EnerjiÇevre” başlıklı bir seminer verdi. Nobel ödüllü Dr. Pachauri’nin konuşmasının özünde Mahatma Ghandi’nin “Yanlış yolda ilerliyorsan hızının hiçbir önemi yoktur” sözü yatıyordu. Bu söz, “Doğru yolda ilerliyorsan, hızın önemlidir” diye de okunabilir. Günümüzün en önemli sorunu iklim değişikliği ve doğanın insan eliyle sonunun hazırlanması. Zaten Pachauri de “Dünya iklimi insan faaliyetlerinden etkileniyor. Doğal kaynaklar da. Deniz suyu ısınıyor, kuzey kürede buzullar eriyor, okyanus su seviyesi artıyor. Sıcaklık dereceleri yükseliyor. Bu, Dr. Rajendra K. Pachauri ağır yağışları da beraberinde getiriyor. Sera gazı emisyonları artıyor, karbondioksit artıyor. Bu değişimin tarım üzerine etkisi büyük. Tarımsal etkinlik azalırsa, hem geçim hem hayatın devamlılığı tehlikeye girer. Açlık ve yetersiz beslenme diğer yandan gıda güvenliği sorununu da gündemde tutacak. Milyonlarca insan sel felaketiyle karşı karşıya kalacak. Su kaynakları azalacak.Doğadaki kar örtüsü azalacak. Bir çok tür yok olacak. Sektörler bundan etkilenecek. Hepimiz etkileneceğiz.” Dr. Pachauri, bu konuda “uyum sağlayıp gerekli önlemler alınmalı. Yerelde yapılıyor ama küresel işbirliği şart. İnsanlar verdiği zararı fark ederse değişim olacaktır ” diyor ve tekrar hatırlatıyor: “Dünyayı daha fazla kirletme hakkınız olduğunu düşünüyorsanız, tavrınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor.” Karbondioksit emisyonunun 19702004 yılları arasında yüzde 80 seviyelerinde arttığını söylüyor Dr. Pachauri, bunda da yine insan faaliyetleri önemli bir etken: “2030 yılı tahminlerine göre emisyonları azaltmanın maliyeti GSMH’nın yüzde 3’ü. Bu ülkelerin rahatça gerçekleştirebileceği bir fedakarlık. Eğer GSMH doğal kaynakları korumak için kullanmazsak, her şeyi kaybedeceğiz. Dünya tek bir aile. ‘Oturduğumuz yerde güvenliyiz, diğerleri ne yaparsa yapsın’ gibi bir düşünce benimseyemeyiz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle