Katalog

14 31 Mart 2012 Cumartesi ? Haberler ? Artık isteyen herkes rüzgâr türbini kurarak ihtiyacı olan elektriği üretip fazlasını da satabilecek. Fukuşima'da suçlu bulundu: İnsan hatası ransız bağımsız radyasyon laboratuvarı ACRO’dan nükleer fizik uzmanı Dr. David Boilley, The Chronicle of Higher Education Japonya yetkilisi Dr. David McNeill, Fairewinds Associate’ten nükleer mühendis Arnie Gundersen ve Nükleer güvenlik uzmanı Dr. Helmut Hirsch tarafından hazırlanan “Fukuşima’dan alınan dersler” başlıklı rapor, dünyanın her an benzer bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre meydana gelen kazanın sorumluluları Japon Hükümeti, işletici firmalar ve nükleer endüstri. Kazadan çıkarılması gereken esas ders de şu: “İnsan eliyle yapılan bu nükleer felaket, dünyanın herhangi bir yerindeki başka bir nükleer santralde de tekrarlanabilir ve milyonlarca insanın hayatını tehlikeye sokabilir...” Raporda, Japon yetkililer ve Fukuşima nükleer santralini işletenlerin, ciddi bir kazanın riskleri konusunda yaptıkları varsayımlar konusunda tamamen yanıldıklarına dikkat çekilerek “Gerçek riskler biliniyordu ancak görmezden gelindi ve üzerinde durulmadı” gibi çok ciddi bir iddiayı ortaya atıyor. F Kendi elektriğini kendin üret! “E nerji Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik” değişikliği ve uygulama esaslarının yer aldığı tebliğ sonunda çıktı. Yıllardır defalarca değiştirilen ardından da iptal edilen yönetmelik, konut ve işyerlerinde heyecan yarattı. Çünkü yönetmelikte yapılan yeni düzenleme ile küçük tüketiciler bir araya gelerek tek bir rüzgâr türbiniyle konutlarının, yazlıklarının, ticarethanelerinin, fabrikalarının ve turizm tesislerinin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. Hatta ürettikleri fazla elektriği de satarak ek bir gelir elde edecek. Üretimde yerli rüzgar türbinini tercih edenlerin satış fiyatı 11 cent/kW, yani diğerlerine göre yüzde 50 daha yüksek olacak. Kuru P temizlemeye dikkat! aris Belediye Meclisi, üyelerinin ortak onayıyla, kuru temizlemecilerin kullandığı “perkloroetilen” isimli maddeyi yasakladı. Kısaca “PERC” diye bilinen bu maddeyle ilgili, Dünya Sağlık Örgütü de 1995 yılında, kanserojen olabileceği konusunda bir uyarı yayımlamıştı. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı uyarıya göre, PERC böbrek ve sinir sistemi için oldukça tehlikeli bir madde ve kuru temizleme işlemi yapılırken çıkan buhar hem çalışanları, hem de çevrede yaşayanları etkileyebiliyor. Fakat bu tehlike bilindiği halde Fransa’daki kuru temizleyicilerin %90’ı bu maddeyi kullanmaya devam etmişler. Daha da ilginç olan ABD, Danimarka gibi ülkeler de yasaklamayı planlıyorlar; ama bu yasak nedense ancak 2020 yılı gibi geçerli olacak. Ancak şimdilik yeni açılan kuru temizleyicilerin bu maddeyi kullanmalarına izin vermiyorlar. (Kaynak: Ekogazete) Yüzbinlerce kişinin hayatı değişti Büyük felaketlerle başa çıkma konusunda en hazırlıklı ülkelerden biri olarak bilinen Japonya bile, büyük bir nükleer facia karşısında yetersiz kaldı. Acil durum ve tahliye planları insanları radyasyondan korumaya yetmedi. Radyoaktif kirlenmeden uzaklaşmak için gerçekleştirilen tahliye çalışmaları yüz binlerce insanın hayatını değiştirdi. Bu insanlar, yeterli finansal destek olmadığı için yaşamlarını yeniden kuramıyor. Japonya, nükleer kazanın tüm maliyetlerinden işletici firmayı sorumlu tutan üç ülkeden biri. Ancak Japonya’da yükümlülük yasası ve tazmin programı gerektiği gibi işlemiyor. Kazanın üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, kazadan etkilenen insanlar kaderine terk edilmiş durumda ve zararlarının çoğu da Japon halkının vergileriyle ödenecek. Kaçak ağaç kesiminden 'milyarlarca dolar rant' D ünya düzeni hızla değişiyor, insanlık doğayı sömürmeye devam ediyor. Bu konudaki bir uyarı da Dünya Bankası'ndan geldi. Her iki saniyede bir futbol sahası kadar ormanın kesildiğini söyleyen Dünya Bankası raporu tam da insanın içini acıtacak cinsten. “Ormanlar için Adalet” başlıklı rapora göre, kaçak ağaç kesimi dünya çapında 1015 milyar dolarlık bir rant yaratıyor. Kaçak ağaç kesimi organize suç örgütlerinin yürüttüğü ve elde edilen karın büyük kısmının yolsuzluğa bulaşmış yetkililere gittiği belirtiliyor raporda. Bu durumdan en çok etkilenen ülkeler arasında Endonezya, Malezya ve bazı Batı Afrika ülkeleri bulunuyor. Dünya Bankası, bazı ülkelerde kaçak kesimden sorumlu olanlar hakkında yürütülen soruşturmaların olumlu yönde büyük bir etki yaptığını vurguluyor ve diğer ülkelere de aynı yönde adım atma çağrısında bulunuyor. Bağışçı ülke ve kurumlara da, kolluk kuvvetlerinin yasadışı kereste ticaretiyle mücadele kabiliyetini arttıran programlara kaynak sağlamaları tavsiye ediliyor. Dünya Bankası'nın çalışmasında, kaçak kesimden elde edilen orman ürünlerinin ticaretiyle, uyuşturucu ticareti gibi mücadele etmek için bazı yöntemler öneriliyor. Türkiye hâlâ vazgeçebilir Bu rapor Türkiye açısından da önem taşıyor çünkü. Akkuyu, Sinop ve Trakya’da nükleer santral kurma planları hala hayata geçirilmedi yani geri dönmek için geç değil. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi de Fukuşima felaketinden sonra dünyada pek çok ülkenin ders alıp nükleer santrallerini kapattığını ya da kurma planlarından vazgeçtiğine vurgu yapıyor ve “Türkiye ise nükleeri sorgulama gereği bile duymayan nadir ülkelerden. Bu raporla Türkiye Hükümeti’ne hala zaman varken nükleer santral planlarından vazgeçmesi için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Nükleer yerine, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerjilere yapılacak yatırımlarla binlerce yeni iş sahası açılabilir, enerji bağımsızlığımız sağlanabilir, iklim değişikliğine neden olan karbon salımları azalır ve insanlar nükleer radyasyon riski altında yaşamak zorunda kalmaz” uyarısını yapıyor.