Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 Ağustos 2011 Cumartesi 7 Fikirtepe: Depremin adı, rantın tadı var Aslında bundan 12 yıl önce ilk söylenti ortaya atıldığında Fikirtepe’de emlak fiyatları fırlamaya başladı. Merkezi konumu nedeniyle rant sağlayacağı beklentisiyle büyüğünden küçüğüne birçok yatırımcı semtte yatırıma soyundu. Gecekondular inanılmaz prim yaptı. İlçe sakinleri kurdukları ofislerde firmaların yüzde 60’a yaklaşan pay tekliflerini değerlendiriyor. Bir daireye yetecek arsası olmayanların anlaşmaya yanaşmaması ve yüzde 10’luk belediye payı görüşmeleri kilitliyor. Kentsel dönüşüm projesi olarak tanımlanan Fikirtepe projesi’nin bugüne kadar ortaya atılan diğerleri gibi sadece rant temelli bir dönüşüm olacağı açık. Söylenildiğinin aksine dönüşümde deprem olgusunun ise sadece adı var. stanbul’un varoş semtlerden biri Fikirtepe. Kadıköy’ün tam ortasında. Kadıköy’ün hatta İstanbul’un en eski yerleşim birimlerinden olan semt, Hasanpaşa, Ziverbey, Göztepe ve Merdivenköy’le sınır. İstanbul’da kentsel dönüşüm projesinin ilk adımı Fikirtepe’de başladı. 1 milyon 500 bin metrekarelik alanda yapılan proje çalışması ve imar düzenlemesi 14 Ocakta Belediye Meclisinden oy birliğiyle geçti. Yüzde 10 ile 80 arasında imar artışı verildi. İstanbul'da olası depreme karşı binaların güçlendirmesinde örnek proje olarak gösteriliyor ve tüm İstanbul’a model olması öngörülüyor. Sırada Dragos, Esenler, Güngören, Küçükçekmece, Zeytinburnu ve Okmeydanı var. Toplum İçin Şehircilik grubu yaptığı bir araştırmada, depremden korunma çalışmaları ve rant arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seriyor. Kentsel dönüşümde İstanbul’un deprem için öncelikli risk altında bulunan birçok mahallesi olmasına rağmen örnek proje olarak Fikirtepe seçiliyor. Sebebi ise; daha fazla rant.Toplum İçin Şehircilik Grubu’nu hazırladığı raporda Neden Fikirtepe? Sorusunun yanıtı şöyle veriliyor: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) firmasının hazırlattığı Türkiye Cumhuriyeti İstanbul İli Sismik Mikro Bölgeleme Dahil Afet Önleme / Azaltma Temel Planı Çalışması raporuna göre Istanbul’da Fikirtepe’den daha acil durumda olan mahalleler var. JICA’nın raporunda ortaya konan “Bina Hasar Görebilirlik Analizine” göre Hasar Görebilir Binalar, “Felaket Hasarlı”, “Ağır Hasarlı”, “Orta Hasarlı” olarak sınıflandırılmış. Bu sınıflandırmaya göre Kadıköy mahalleleri içerisinde “Felaket Hasarlı” mahalle bulunmazken bir “Ağır Hasarlı” mahallenin bulunduğu, bunun da ilçede yer alan binaların %4’ü oranında olduğu görülüyor. “Orta Hasarlı” 25 mahallenin bulunduğu Kadıköy’de orta hasarlı binaların oranı %89, toplam hasar görebilir bina oranının %93 olduğu sonucu çıkıyor. Oldukça yüksek bir oran söz konusu; ancak bu oran Zeytinburnu, Bakırköy, Bahçelievler, Güngören ve Fatih’te %100. Üstelik Kadıköy’dekinin aksine “Felaket Hasarlı” ve “Ağır Hasarlı” oranı oldukça yüksek. Çalışmanın İ yapıldığı dönemde, bugün ayrı bir ilçe olan Ataşehir’in de Kadıköy içerisinde değerlendirildiğinin gözden kaçırılmaması gerekiyor. Deprem güvenliği değil kar Grubun raporunda “deprem güvenliği değil kâr en öncelikli konu haline getiriliyor” tespiti yapılıyor. Planlama alanının nüfus yoğunluğu desantralize edilmesi gerekirken, plan kararlarıyla yoğunluğun 2 katına çıkmasının önü açılıyor. Planlama alanının donatı yoksunluğu 1/1000 ölçekli plan raporunda dahi kabul edilmiş olmasına rağmen plan kararlarında hiçbir yeni donatı alanı tanımlanmıyor. Alüvyonlu (yumuşak zeminli) alanlarda bina kat sayısının düşük tutulması gerekliliği depreme yönelik bütün çalışmaların ortak vurgusu olmasına rağmen Fikirtepe için hazırlanan planda kat yüksekliği serbest bırakılıyor. Deprem anında en çok ihtiyaç duyulacak ve barınma ihtiyacını karşılayacak olan açık alanlar planlama alanında tanımlanmadığı gibi mevcut açık alanlarda yapılaşmaya açılmasının da önü açılıyor. Deprem anında ulaşım güvenliğini sağlayacak yol genişliklerinin ve acil durum güzergâhlarının belirlenmesine yönelik planda hiçbir karar alınmıyor ve bu anlamda bir düzenlemeye yer verilmiyor. Raporda vurgulanan bir değir unsur da Fikirtepe’nin asıl sakinlerinin burada yaşamayı sürdürmeyeceği. Raporda bu konu şöyle ele alınıyor: Mahallede yaptığımız görüşmelerde ortak kanaat, mahalle halkının yeni yapılacak konutlarda yaşamasının mümkün olmadığı. Mülk sahipleri şimdiden elde edecekleri daire veya daireleri satıp başka bir yere göçmenin hesaplarını yapıyor. İnşaat firmalarının sonuçlandırdığı anlaşma ise yok denecek kadar az. İnşaat şirketleri bir taraftan halkın nabzını yokluyor diğer taraftan da projenin ortaya çıkmasıyla birlikte yükselen fiyatların düşmesini bekliyor. STK’lar dışlanıyor Bugüne kadar yerinde dönüşüm ve katılım süreçlerini vurgulayan meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin mahalle sakinleri tarafından sürecin dışında bırakılması da bir değir çarpıcı unsu. Belediyenin hazırladığı ve imar haklarını yükselten plana dava açabilir endisesiyle Meslek odalarına karsı bir tepki oluşmuş.