17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 27 Ağustos 2011 Cumartesi 'Kaçkar senin, sahip çık' J MİNE ŞİRİN EMA Vakfı'nın AB desteğiyle hayata geçirilen ve bölgede "tehlike altında olan" doğayı koruyarak da kalkınmanın mümkün olduğunu ortaya koyan Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi'nin kapanış etkinliğine katılmak üzere üç gün sürecek yolculuğumuz, sabah 6'da havaalanında başladı. Ben hariç herkesin sevinçten cin gibi olduğunu gayet net hatırlıyorum; uçak korkusunu yenememiş bir insan olduğumdan, kalbim patlayacak gibiydi Erzurum'a inene kadar. Dünyada Erzurum'a eskiden Arzen korumada denirmiş... Ferhat ile Şirin öncelikli en önemli söylencesine Nâzım Hikmet'in 25 sıcak nokta ve verdiği ses kulaklarımdaydı uçaktan inip yere adım attığımda doğa harikalarından biri çın çın: "Merhaba Arzenliler! Ağlayan ayva gülen nar!" Arzen olarak belirlenen adını taşıyan pastanede kahvaltı için toplanıldığında ne kadar da Kaçkar kalabalık olduğumuzu Dağları'nın; görebildim. Profesyonel biyolojik çeşitliliği, fotoğrafçılar, gazeteciler, uzmanlar, TEMA gönüllüleri ve doğal kaynakları projeye destek vermek için ve yaban hayatı aramızda olan müzisyen Özlem tehlike altında. Tekin. Kahvaltının ardından Kaçkar Dağları, bize kalan serbest zamanda, Erzurum merkezde ne var ne yaşamın yok görmek için aceleyle devamlılığını koşturmaya başlıyoruz. Malum, sağlamak adına Yusufeli'ne doğru yola çıkacağız ve Artvin programımızı hayati öneme düşündükçe nefesimiz kesiliyor. sahip değerlerini Minübüslerle Yusufeli'ne geleceğe taşımak doğru ilerliyoruz artık... Yolumuzun üstündeki Tortum için destek Şelalesi'nde mola veriyoruz. bekliyor. Hava o kadar sıcak ve en büyük kâbusum yaban arıları öyle çok ki, ağaç altında çayımı yudumlayıp yerimden kımıldamasam mı?.. Fakat Tortum Şelalesi'ne yukarıdan bakmanızla, kendinizi onlarca basamağı inmiş ve şelalenin dibinde bulmuş olmanız işten değil. Efsunlu dense yeri, çağıl çağıl bir şelale. İndiğimiz onlarca basamağı, şelalenin yüzümüzü yalayan damlalarıyla biraz olsun serinlemiş olarak çıkıyoruz bu kez. Bir sonraki durağımız, Kaçkar Dağları Projesi kapsamında yapılan ve yörede üretilen meyve ve sebzelerin saklandığı soğuk hava deposu. Projenin T Kırsal Kalkınma Uzmanı Tamer Soylu rehberliğinde ziyaret ettiğimiz soğuk hava deposunda, 110 üyeli Yusufeli Sebze Üreticileri Birliği Başkanı Muhlis Bozkurt'la sohbet ediyoruz. Birliği hayata geçirdikten sonraki yıl işlerin yaver gittiğini fakat bir sonraki yıl o kadar da şanslı olmadıklarını, pazarlama sıkıntısı sebebiyle ürünlerinin ziyan olduğunu anlattı bizlere. TEMA ile işbirliği içinde, Kaçkar Projesi'nin bir ayağı olarak, soğuk hava deposunu kurmuşlar. Bu sayede ürünlerinin pazara gireceği zamanı ve değerini belirlemek gibi muazzam bir avantaja da sahip olmuşlar. Proje kapsamında yapılan ağaçların bodurlaştırılma çalışmalarını da eklemek gerek; daha fazla verim alınması kadar, meyvelerin daha kolay toplanması, ağaçta kalmamaları bu sayede sağlanmış. Çiftçilere eğitimler verilip yem bitkisi ekimi, arıcılık, meyvecilik, orman ürünlerinin değerlendirilmesi gibi faaliyetler desteklenmiş. İş bununla bitmiyor tabii, elde kalan lezzetli ürünlerin bir başka yolla değerlendirilmesi imkânı da var: Kurutularak. Yusufelili Nuray Özçelik, birikimlerine TEMA, AB fonu ve Tarım Bakanlığı'nın desteğini de katarak bir kurutma tesisi kurmuş. Böylelikle bölgede yetiştirilen o muhteşem kayısılar, dutlar, erikler ve daha pek çok meyve ve sebze işleniyor, kurutuluyor, paketleniyor ve pazara sunuluyor. Üstelik tesis meyve ve sebzeleri hem ham olarak hem de kurutma, turşu, reçel, pekmez vb. işlemler yaparak pazarlayabilecek yapıda. Bir kadın girişimci olarak Nuray Özçelik'i dinlerken etkilenmemek mümkün değil. Pek çok zorlukla Rakamlarla Kaçkar Dağları Projesi ± Bu proje, stanbul'un yüzölçümünün üçte birine karşılık gelen 1800 m2'lik bir alanda uygulandı. ± 4 yıl 8 ay süren çalışmada daha önce bilinmeyen, nesli tehlike altında 3 bin bitki türü saptandı. 112 endemik/tehdit altında/yetersiz verili bitki türü tespit edildi. ± 22 sürüngen ve amfibi türü saptandı, 20 tanesi yöre için yeni olan 200 kelebek türü tespit edildi. ± 8 köyden seçilen ev, ilkokul, öğrenci yurdu ve pansiyon gibi 10 bina, "örnek oluşturması" için yalıtıldı. ± 6 bin kiraz, ceviz, asma ve elma fidanı ile toplam 250 meyve bahçesi oluşturuldu. Hayvancılığı desteklemek için de 8400 kg. yem bitkisi tohumu satın alınarak ekimi yapıldı. ± 600 çiftçiye Tarım Bakanlığı işbirliğiyle tarımsal eğitim verildi, kitapçıklar hazırlandı. karşılaşmış olsa da yılmamış, üstelik koca vadiyi sular altında bırakacak "baraj" ihtimali dahi yolundan döndürmemiş onu. İlk günkü programımızın son durağı, bölgenin en önemli değerlerinden "kırmızı benekli alabalıkları" ziyaret. Yıllardır bilinçsiz ve hatta kaçak avcılık sebebiyle ülkemizde nesli tükenme tehlikesi yaşayan bu kıymetli tür, proje kapsamında korumaya alınmış. Bazı bölgelerde avlanması yasak olsa da, bir adım daha ileri gitmek gerektiğini anlatıyor Tamer Bey; bu balığın yetiştirileceği, bir kısmının doğaya bırakılacağı, kalanınınsa hatırı sayılır bir gelir kalemi olarak bölge halkına katkıya dönüşeceği Kırmızı Benekli Alabalık Çiftliği! İlk gün için yoğun sayılabilecek programın sonuna geliyoruz. Konaklayacağımız İhtiyaroğlu Otel'de yapılan Kaçkar Dağları proje sunumuna AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini, Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu ve TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Orhan Doğan da katılıyor. Proje Müdürü Hatice Dinç Sarısoy'un sunumunda "koruma ve planlama için bilimsel yaklaşım, kırsal kalkınma, yaban hayatı zenginleştirme ve sürdürülebilir turizm" başlıkları altında, projenin dört ayağından bahsedildi saydam gösterisinin eşliğinde. Kaçkar Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda bölgenin doğa turizmi için büyük
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle