23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kendimi doğa ile tamir ediyorum Kadın girişimcilere daima büyük destek veren Meltem Kurtsan, şimdi de doğal hayatı korumak için yeni projelere soyunuyor ÖZLEM YÜZAK Hem girişimci bir kadın, hem de doğa dostu... Sözünü ettiğimiz kişi Meltem Kurtsan. Kadın Girişimcileri Derneği’nin (KAGİDER) kurucularından ve ilk başkanı. Kurtsan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı... Meltem Kurtsan ile Merter’deki ofisinde sohbet ediyoruz. Yüzü her zamankinden daha canlı, gözleri pırıl pırıl... “Kış başından beri her hafta sonu Bodrum’a gidiyorum. Toprağı çapalıyorum, belliyorum, bitkilerin fotoğraflarını çekiyorum, isimlendiriyorum” diye anlatıyor. Geçen aylarda satın aldığı 5.5 dönüm arazi belli ki onda yepyeni projelerin filizlenmesine sebep olmuş. “Dağın başında aldım o araziyi, botanik bahçesi yapacağım. Bodrum ve yöresinin o zengin bitki örtüsünü hem kendim tanımak hem de başkalarına tanıtmak istiyorum. Özellikle bu mevsim her gün yeni bir filiz fışkırıyor topraktan” diyor. Zaten Doğal Hayatı Koruma Derneği’ne de Kurtsan Grubu bünyesindeki şirketi Otacı kanalıyla destek veriyor. Yeni çıkardıkları bitkisel saç bakım ürünlerinin satışından bir bölümünü derneğe gelir olarak aktarıyorlar. Meltem Kurtsan DHKD Başkanı Prof. Dr. Neriman Özatay’ın öncülüğünde yürütülen Özel Bitki Alanları Projesi’ni de yakından takip ettiğini söylüyor... Kurtsan yoğun çalışan bir iş kadını, aynı zamanda ciddi bir sivil toplum deneyimi bulunuyor. “Yoksa Bodrum’a ve doğaya kaçış bir soluklanma mı?” diye soruyorum. Samimiyetle, “Aslında bir kırılma noktası” diyor ve sözü sürdürüyor: “Daha KAGİDER Başkanlığım sona ermemişti. Bir toplantıda konuşmacıyım. O gün de Dünya Ekonomi Forumu’nun Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi açıklanmış. Türkiye yine sonlarda. İşte o gün söz bitti. Diyecek laf bulamadım. 5 yıl boyunca kadının sorunları ile ilgili çalışıp arpa boyu sonuç alamıyormuşum hissi var ya... Kimi kime şikâyet edeyim. Koskoca hükümeti kime şikâyet edeyim. Derin bir üzüntü duydum yalnızca... Şimdi ise kendimi doğa ile tedavi etmeye çalışıyorum. Biraz geri çekilip kendime, yaşadığımız ortama, Tür Kadın Emeğini Değerlendirme Derneğinden mesaj var! Sıra Kadınlarda! Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı olarak 1986 yılından bu yana yoksul kadınların yaşam kalitelerini iyileştirmek ve yerel kalkınmaya katılımlarını güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Bu yıl da Türkiye’deki kadın kooperatifleri ve kadın girişimciler arasında bir iletişim ağı oluşturarak deneyim paylaşmalarını, işbirlikleri geliştirmelerini ve ürettikleri ürünler için satış kanalları oluşturmalarını desteklemek üzere yeni bir çalışma başlattık. Bu iletişim ağının önemli bir parçası da kooperatifler ve kadın girişimcilerin aktif biçimde kullanacağı bir web portal olacaktır. Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler göz önüne alındığında, toplumun geniş kesimlerinin de bu teknolojilerin sağladığı fırsatlara ulaşması büyük önem taşıyor. Ancak bilindiği gibi kadınların bilgisayar altyapısına ulaşımları son derece sınırlıdır. Bu nedenle kadın kooperatiflerine ve kadın girişimcilere dağıtmak üzere bağış bilgisayarlara ihtiyacımız var. Bu doğrultuda özel şirketler tarafından kullanılabilir durumda bilgisayarları n bağışlanması, kadınların hem kendi aralarındaki iletişimi ve deneyim paylaşımını artırmak, hem de dış dünyayla bağlantılarını sağlamak konusunda çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Şimdiden ilginiz için çok teşekkür ederiz. kiye’deki gelişmelere dış bir gözle bakmaya ihtiyacım var. Doğa gerçekten ilaç gibi...” Kurtsan ailesinin birinci ve ikinci kuşak aile fertlerinin tamamı eczacı. Meltem Kurtsan, babası Niyazi Kurtsan ile yıllarca birlikte çalıştıktan sonra babasının vefatıyla tüm sorumluluğu üstlendi. Kurtsan Holding’in çatısı altında 3 marka var, bunlardan biri Türkiye’nin en eski doğal ürün markalarından olan Otacı... İlk bitkisel pastil deyince hemen akla gelen bir marka. Şampuandan sabuna, kozmetikten yüksek lifli ürünlerle girilen gıda pazarına kadar birçok ürünün çatısı Otacı... Meltem Kurtsan “Biz firma olarak doğada her şeyin var olduğuna inanıyoruz. Onun için insanlara hastalanmadan ve güzellikleri bozulmadan, onun önemini anlatmaya çalışıyoruz. Biz ilaç firmasıyız ama bizde antibiyotik bulamazsınız. Bitkisel pastiller vardır. Bunlar hastalık öncesi veya hastalık esnasında alınarak boğaz ağrısı, öksürük olmaması ve kişin rahatlaması amacıyla kullanılabilecek doğal ürünler. Bakış açımız tamamen doğal ve bitkisel ürünler üzerine kurulu” diyor. “Güçlü kadınların var olduğu ve kadına yol açılan, fırsat verilen bir ailenin içinden gelmem kişisel gelişimimde önemli oldu. Hatta KAGİDER’in yapılanmasında yer almam da bundan kaynaklanıyor, kadınlara örnek olma isteği bunun sonucu sanıyorum” diyen Meltem Kurtsan, bir yandan da yeniden öğrenciliğe başlamaya hazırlanıyor. Bu kez hedef, Eczacılık Fakültesi’nin önümüzdeki dönem açacağı lisansüstü fitoterapi programı. Yani bitkilerle tedavi. Kurtsan LES sınavına girmiş ve kazanmış.. eylülde başlayacak olan dersleri heyecanla beklerken “Hem doğa ile haşır neşir olmak, hem de bu alanda da kadın girişimcilere fikir önderi olmak için işte yeni bir fırsat” diye ekliyor. OECD: Kadın çalışmadığı için parlamentoya giremiyor OECD’nin “Cinsiyet ve Sürdürülebilir Kalkınma” başlıklı raporda yine Türkiye son sıralarda. Rapor “cinsiyetlere göre istihdam uçurumu, çalışan kadınların yüzde 50’den az olduğu Türkiye, Meksika, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde en belirgin durumda” derken Türkiye’de kadınların çalışma hayatına yetersiz katıldıkları için parlamentoda yetersiz temsil edildiklerini vurguladı. Bunun yanı sıra dünyada kadın nüfusundan daha iyi yararlanmanın ekonomik büyümeyi arttıracağı, yoksulluğu azaltacağı, sosyal ortamı geliştireceği ve tüm ülkelerde sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanmasına yardımcı olacağı belirtildi. Raporun “Kadınlar ve Ekonomik Büyüme” başlıklı bölümünde insani sermayenin yarısını oluşturan kadınların dünyada “en az yararlanılan kaynak” olduğu belirtildi. Ulusal ve küresel düzeyde sürdürülebilir ekonomik büyümenin kadınların işgücüne katılımına ve yetenekleriyle mesleki hünerlerinden daha fazla yararlanılmasına bağlı olduğu belirtilen çalışmada, kadınların işgücüne daha fazla katılımlarıyla birçok OECD ülkesinde görülen “yetersiz doğurganlık” ve yaşlanmanın etkilerinin telafi edilebileceği kaydedildi. Rapordan bazı başlıklar: Kadınların işgücüne katılım oranı tüm ülkelerde erkeklerden az. Her 100 kadından ortalama 60’ı OECD ülkelerinde işgücüne katılıyor. Ancak sosyal ve ekonomik faktörler olduğu kadar kamu politikalarından kaynaklanan nedenlerle ülkeler arasında da büyük farklılıklar söz konusu. Kadınların işgücü içinde aldıkları pay ile parlamentoda temsilleri arasında bir ilişki bulunmaktadır. Kadınların siyasi hayata katılımları, kısmen ekonomiye katılımlarını da yansıtmaktadır. Kadınların parlamentoda en yüksek temsille bulunduğu ülkeler, kadınların emek piyasasında büyük yer aldıkları İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka gibi İskandinav ülkeleriyle Hollanda’dır. Kadınların işgücüne katılımlarının de düşük olduğu Türkiye, Yunanistan, İtalya ve Macaristan’da, kadınların parlamentoda temsil oranları da düşüktür. 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle