Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Haliç Tersanesi yıkılıyor Kültürel ve tarihi mirasa kim sahip çıkacak? T ürkiye’de de Haliç’teki tersanelerin yaşayan bir gemi inşa sanayi müzesi olarak düzenlenerek halka açılması gündeme getirilmişse de çok fazla ilgi görmedi. Haliç tersanesinin geçmişi İstanbul’un fethine dayanır. Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü devletler arasında yer alabilmesi, sınırlarını büyütülmesi ve korunması için; denizen ekonomik olduğu kadar, stratejik bakımdan da önemini anlayan Fatih Sultan Mehmet, güçlü bir donanma için 11 Aralık 1455’te İstanbul’da devrin en büyük tersanelerini kurma çalışmalarını başlatmış. Kurulması düşünülen tersane için, Kasımpaşa deresinden başlayarak Camialtı meydanına kadar uzanan alan seçilmiş ve bugün adları ile anılan Haliç Tersanesi, Camialtı Tersanesi ve Taşkızak Tersanesi’nin çekirdeğini oluşturmuş. Türkiye Denizcilik İşletmelerinin bünyesinde olan haliç tersanelerinde bugün saddece vapurların bakım onarımı yapılabiliyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en eski tersanelerinden ve Türkiye gemicilik tarihinin kuşkusuz en önemli tanığı olan Haliç Tersanesi yıkılıyor. Osmanlı donanmasının en önemli merkezlerinden biri olan ve İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla “tarihi sit alanı” ilan edilen Haliç Tersanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) yıkılıyor. Koruma kurulunun 22 Mart 1995’teki kararı uyarınca kurul izni alınmadan fiziki değişiklik yapılamayan tersanede, aralarında elektrik atölyesi, kimya laboratuvarı ve arşivin de bulunduğu pek çok bina yıkıldı. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş yetkilileri, tersanenin mülkiyetinin 2006’ya dek kendilerine ait olduğunu anımsatarak, 2006’da Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla İBB’ye devredildiğini belirtti. Usulsüz yıkım ile ilgili yüksek mühendis Necat Selimoğlu Aralık 2007’de İstanbul Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunurken uzmanlar Haliç Tersanesi’nin neden önemli olduğunu şöyle açıklıyorlar: 1 2 3 Avrupa’nın yasayan en eski endustri yapilarindan biridir. Bu tersanedeki izler, sadece Türkiye tarihi açısından değil Avrupa tarihi açısından da öne taşımaktadır. Türkiye’deki denizcilik ve muhendislik tarihinin basladığı yerdir. Kullanılan makinalar,planlar,tasarım ve yapım teknikleriyle ilgili bütün bilgiler tarihi açıdan önemlidir. Bir işlem yapilacaksa, içine dozerleri sokarak de gil, hangi amaçla yıkımların yapıldığı kamuoyuna açıklanarak yapılmalı. Tersanenin konumu ve şu andaki durumu şehir hatları vapurlarının üretimi ve bakımı için ideal durumdadır. Tersanenin kapatılması bu bakımı olanaksızlaştıracaktır. 4 5 6 Tersane 1455 yılından hizmet vermektedir ama daha evveli de vardır. Bizans ve oncesi ayni yerde bir tersane oldugu bilinmektedir. Bu durum burada bir arkeolojik veri calismasi yapilmasini zorunlu kılmaktadır . Tersane TDİ’den Belediyeye ancak tersane amaçlı kullanılmak üzere devredilmistir. Bu konudaki protokol bellidir ve iki tarafı da bağlamaktadir. Ama yıkımların amacının rekreasyon sahası yaratmak oldugu bilinmektedir. İTU ile tersane iliskisi onemlidir. İstanbul da ilk muhendislik ogretimi burada baslamistir. İTU biranlamda burada kurulmustur. Yapilar ve havuzlar tarihi acidan onemlidir. Dünyayı saran otomobil Japon otomobil firması Mazda sürdürülebilir bir toplum yaratılması amacıyla ürettiği yeni otomobilini görücüye çıkardı. Taiki adı verilen otomobil “dünyayı sararak koruma” temasını işliyor ve Japonca atmosfer anlamına geliyor. Taiki, önde motor, arakadan çekiş düzeni, kısa çıkıntılar ve üst kısmı tam olarak camla kaplanmış bir formdan oluşuyor. Hava akımını görsel olarak ifade eden tasarımı yaratmak için verilen mücadelede gökyüzünden süzülen bir çift Hagoromo görüntüsünden Japon efsanesinde uçmak için kutsal bakirenin kullandığı pelerin ilham alınmış. Gösterge panelinden koltuklara ve kapı şekline kadar, iç bölge rüzgar akışının görsel olarak betimlendiği dinamik duyguyu oluşturuyor. Taiki’de, Mazda’nın çevre ve sürüş performansına yeni standartlar getirmek amacıyla ürettiği yeni nesil RENESIS motor kullanılıyor. Yeni motor trafikte rölantide boş yere yakıt tüketeceğine hemen kendini durduruyor ve sürücü gaza dokunduğu anda bir marj motoruna ihtiyaç duymadan püskürtülen yakıtın ateşlenmesiyle kendi başına çalışmaya devam edebiliyor. Bu sayede yakıt tüketimi de düşüyor. Taiki’nin, Mazda’nın, sürdürülebilir kalkınmayı amaçlayan gelecek nesil spor arabalarının gideceği yönü gösterdiği belirtiliyor.