Katalog

Prof. Kadıoğlu “Havadan Sudan”da anlatıyor Bilsek de bilmesek de, istesek de istemesek de havanın içinde ve suya bağımlı yaşıyoruz. Havadan sudan konular hayatımızda giderek daha da büyük önem kazanırken, açıklanmaya ve yorumlanmaya muhtaç ayrıntılar içeriyor. “Tabiatın gönlünü almanın tam vakti!” sloganı ile yola çıkan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Hayykitap’ın “Yeryüzünün Ahengi” serisinden yayınlanan “Havadan Sudan” isimli kitabında önce bilgilendiriyor, sonra olası felaket ve afet senaryolarını anlatıyor, son olarak da uygulanabilir çözüm önerileri sunuyor. Prof. Kadıoğlu’nun eğlendirerek bilgilendiren kitabını okuyanlar, hem doğayı tanıyacak, onu koruma bilinçlerini geliştirecek, hem de güncelliğini hiç kaybetmeyen iklim, hava ve su ile ilgili önemli problemimiz hakkında doğru bilgilenecekler. Karşıdan Karşıya Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’un simgesi elbette Boğaziçi. Doğal güzelliklerinin yanı sıra insanları, semtleri, iskeleleri, kayıkları ve “büyülü şehrin gelinleri” diye nitelenen vapurlarıyla da efsanevi özellikler taşıyor. Neşet Dereli’nin Karşıdan Karşıya isimli kitabı Boğaz’ın karşılıklı iki yakasının bu efsanevi özelliklerini, günlük hayata ve edebiyata yansıyan boyutlarıyla gözler önüne sererken deniz ulaşımının Hazinei Hassa vapurlarından İDO’nun deniz otobüslerine nasıl bir seyir izlediğine de tanıklık ediyor. ‘Çöp teknolojisi transferine son verin’ Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP), AB ülkelerini çöp teknolojisi transferine son vermeye, hükümeti de zehirli atıkların yakılmasına karşı imzaladığı uluslararası anlaşmalara uymaya çağırdı. Mersin’in Tarsus ilçesinde 1920 Ocak tarihleri arasında yapılan TÜRÇEP Temsilciler Toplantısı Sonuç Bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Doğu Akdeniz, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz ve İç Anadolu Çevre Platformu yöneticilerinin katıldığı toplantıda, yerel, ülkesel ve küresel çevre sorunlarının görüşüldüğü belirtildi. Tarsus’ta yapılması planlanan “tehlikeli atık yakma tesisi” ile ilgili hukuki sürecin incelendiği ve yargının aldığı yürütmeyi durdurma kararının memnuniyetle karşılandığı ifade edildi. Yerel güçlerin çabalarıyla ulaşılan bu kararın benzer girişimlerin engellenmesine de örnek olmasının temenni edildiği bildirgede şöyle denildi: ‘’AB ülkelerini çöp teknoloji transferine son vermeye, hükümeti zehirli atıkların yakılmasına karşı imzaladığı Stockholm Konvansiyonu’na uymaya çağırıyoruz. Tehlikeli kimyasalların kullanımına kaynakta son verilmesini hedefleyen temiz üretim teknolojileri devreye sokulmalıdır.’’ Çevre dostu, doğal değerleri koruyan bir maden yasası için alternatif taslak hazırlama çalışmaları ile Temiz Enerji Platformu kurulması yönünde çalışmaların sürdüğü belirtilen sonuç bildirgesinde, doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını destekleyen tüm kuruluşlar, bu oluşuma güç vermeye davet edildi. Nükleer enerji kaynaklarının kullanımına yönelik girişimlerle başlayan tehlikeli sürecin dikkatle izlendiği ifade edilen bildirgede, şunlar kaydedildi: ‘’Bu konuda yetkililerin uyarılması ve kamuoyu duyarlılığının arttırılması için bir dizi eylem ve etkinlik planlanmıştır. Etkinliklerin niteliği ve zamanı önümüzdeki günlerde duyurulacaktır. Ciddi bir tehlike olan ‘Küresel Nükleer Enerji Ortaklığı’ için ABD Türkiye’yi davet etmiştir. Halen 103 nükleer santralı olan, fakat son 30 yıldır yenisini kurmayan ABD’nin bu kurnaz tutumu, eski teknolojilerini ve nükleer atıklarını transfer çabalarını göstermektedir.’’ Yasalara, çevreye zarar verenler hakkında daha bağlayıcı cezalar konulması istenen bildirgede, ‘’Kirleten öder’’ mantığının terk edilmesi ve işyeri kapatma da dahil ağır hükümlerin uygulamaya konulması istendi. Bildirgede ayrıca bilgiye erişim, karar süreçlerine halkın geniş katılımı ve adalete erişimi öne çıkaran uluslararası Aarhus Sözleşmesi’nin TBMM tarafından bir an önce imzalanmasının zorunlu olduğu vurgulandı. 13