Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ralarında ODTÜ öğretim üyeleri ve mezunlarının da olduğu 9 ailenin kurduğu Güneşköy Kooperatifi Ankara’ya yakınlarında 75 dönümlük bir ekolojik köyün temellerini yavaşca atıyor. 6 yıl önce arazisi alınan bölgede 3 yıldan beri de organik tarım yapılıyor, sertifikalı ürünler yetiştiriliyor. Arazide ODTÜ ve Türk Traktör’ün işbirliği ile imal edilen ve bitkisel yağ ile çalışan bir de traktör bulunuyor. Kooperatifin kurucularından ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. İnci Gökmen yeni bir yaşam modeli oluşturmak amacıyla yola çıktıklarını Güneşköy Kooperatifinin aynı zamanda Küresel Ekoköyler AğıAvrupa’nın da bir üyesi olduğunu belirtiyor. Gökmen, Hisar Köy’ün hemen yanında oluşturmaya çalıştıkları köyde bu yaz saman balyası kullanarak ekolojik iki bina tesis ettiklerini söylüyor. Neden saman balyası kullanıldığı sorumuzu ise Gökmen ‘ısı yalıtımı’ önemli bir faktör. Ayrıca örneğin ABD’de saman balyasından yapılmış 100 yıllık binalar var. Biz gerçek anlamıyla dünyadaki benzerleri gibi bir ekolojik köy yaratmayı hedefliyoruz. Ancak bunun ve sürdürülebilir yaşamın temelinde eğitim yatıyor. Bunun için bu sürdürülebilir yaşam çalıştayları düzenliyoruz” diye anlatıyor. A Orada ekolojik bir köy var Ankara yakınlarında... K imi ODTÜ’de öğretim üyesi, kimi mezun, kimi bambaşka bir alanda... 9 ailenin kurduğu Güneşköy kooperatifinin kurmaya çalıştığı ekolojik köy şekilleniyor. Amaç, yeni bir yaşam modeli. aten ODTÜ Toplum ve Bilim Merkezi tarafından 1117 Şubat’ta ikincisi düzenlenecek olan Uluslararası Sürdürülebilir Yaşam Çalıştayı da bu modelin yaygınlaştırılması için yapılan eğitim programı. Z Amaç, yeni bir yaşam modeli Prof. Gökmen bu kapsamda bu yıl ODTÜ Toplum ve Bilim Merkezi 11 17 Şubat 2008 tarihinde ikincisini düzenleyecekleri Uluslararası Sürdürülebilir Yaşam Çalıştayı hakkında da bilgi veriyor: ODTU Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan çalıştay aynı zamanda Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma EnstitüsüUNITAR tarafın dan onaylanmış olan Ekoköy Tasarım Eğitimi (ETE) müfredatını da esas alıyor. Peki nedir bu eğitimin içeriği? Ya da başka bir deyişle “Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi” nedir? “Bu çalıştay, dünya çapındaki 23 ekoköyde sürdürülebilirlik konusunda uzman ve öncü eğitmenler tarafından tasarlanmış ‘Ekoköy Tasarım Eğitimi (Ecovillage Design EducationEDE)’ programını esas alıyor” diyen Prof. Gökmen, ikincisi düzenlenecek olan eğitim programının, sürdürülebilirliğin ekolojik, sosyal, ekonomik ve bütüncül dünya görüşü gibi farklı boyutlarını kapsadığını vurguluyor. Kentsel ve kırsal yaşam için sürdürülebilir tasarım temeline dayalı, ekolojik köy eğitimi elementlerini içeren bir haftalık yoğun bir eğitim programının dili İngilizce ve katılım ücretsiz. Çalıştay, Güneşköy Kooperatifi, Küresel Ekoköyler AğıAvrupa ve Gaia Vakfı’nın katkılarıyla gerçekleşiyor ve farklı ülkelerden deneyimli uzmanlar eğitimleri veriyor. Eğitim programı, Avrupa’nın farklı ülkelerindeki sürdürülebilir yaşam modellerinde ve ekoköylerde uygulanan sürdürülebilir yaşam örneklerini, modellerini ve yaklaşımlarını kapsıyor. Bu program, başta Findhorn, Aurovielle, Crystal Waters gibi ekoköyler olmak üzere kırsalda ve kentlerde bir çok farklı ülkede, beş kıtada uygulanıyor. Dikkat! Piller zehir saçıyor ‘Kuru’ piller bilinçsizce kullanıldığında, başta böbrek, akciğer ve deri olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor. Pilin çevre, insan ve hayvan sağlığına verebileceği zararı önlemenin yolu, pilleri atık toplama kutularına atmak. adyolarda, saatlerde, fotoğraf makinelerinde, duyma cihazlarında, oyuncaklarda ve daha birçok yerde kullanılan “kuru” piller bilinçsizce kullanıldığında, başta böbrek ve akciğer hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV), kuru pillerin neden olduğu tehlikeler konusunda tüketicileri uyarıyor. Vakıf, çinko, kurşun, nikel, kadmiyum, gümüş, cıva ile alkalinler ve elektrolitler olmak üzere çeşitli ağır metaller içmesi sebebiyle, pillerin uygun olmayan biçimlerde doğaya atılması durumunda, sızdırma yoluyla içlerindeki kimyasal maddeleri etrafa yayarak insan sağlığını ve çevreyi tehdit ettiğini belirtiyor. TÜRÇEV şu uyarılarda bulundu: Pille R ri, küçük çocukların ve evcil hayvanların erişemeyeceği yerlerde bulundurun. Kaygan ve küçük olduklarından disk şeklindeki piller (kol saatlerinde, işitme cihazlarında kullanılır) kolayca yutulabilirler. Pilin çevre, insan ve hayvan sağlığına verebileceği zararı önlemenin yolu, bilinçli tüketimden geçiyor. Bu konuda üstümüze ne gibi görevler düştüğünü Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği Genel Sekreteri İlker Sel’e sorduk. Pillerin hayatımızı kolaylaştırdığını ve kesinlikle temasla ya da evde durdukları yerde zehir saçmadığını belirten Sel, “Sorun pillerin atılma aşamasında ortaya çıkıyor. Pillerin içindeki zehirli maddeler toprağa ve suya zehir saçarak çevre, hayvan ve insan sağlığına zarar veriyor” diyerek şu açıklamada bulundu: “Atık pillerin kesinlikle evsel çöplerle karıştırılmaması gerekiyor. Sıradan bir çöp gibi davranılmamalı; naylon torba, kutu veya kavanoz gibi ayrı bir yerde biriktirilerek çoğumuzun belki de hiç duymadığı atık pil toplama kutularına atılması gerekiyor.” 2005 yılında faaliyete geçen atık pil toplama kutularının yeterince bilinmemesinden yakınan Sel, seslerini duyuramamaktan dertli. . İlk olarak İstanbul’a konulan atık toplama kutuları şimdi Sakarya, Trabzon, Sıvas, Ordu gibi birçok ile yayıla rak ülke genelinde 20 bin noktaya ulaşmış ve her yıl yüzde 50 oranında artıyor. Pilleri atık toplama kutularına atmak dışında satıcılara geri verebileceğimizi de belirten Sel, “Satıcı da alıcı kadar sorumlu. AAldığınız pilleri gidip verebilirsiniz. Ancak siz verseniz de satıcıların ellerine geçen atık pilleri ne yapacağı belli olmadığı için en doğru yol, atık pillerin atık toplama kutularına atılması. Biz büyük alışveriş merkezlerine kutu koymak için anlaşma yapmaya çalışıyoruz” dedi. Sel son olarak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yeni tebliğlerle belli bir oranının üstünde kurşun, cıva ve kadmiyum içeren pillerin ithaline sınırlama getirdiğini belirterek bunun olumlu gelişme olduğunu kaydetti. 11