05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 14 Yasa 4 yıl sonra daha yüksek fiyat teşvikleriyle değiştiriliyor HAYALLER E YENiLENiYOR MO Basın İstanbul’da mayıs ayında gerçekleştirilen 15. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nda (ICCI) yenilenebilir enerji kaynakları piyasa yaklaşımı içinde farklı boyutlarıyla ele alındı. Ekonomik krizin talepte düşüş yaratmasına dayanılarak enerjide pembe tablo çizilen konferansta, sermaye ve finans çevrelerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yasada yapılacak değişiklik beklentileri etkin oldu. TBMM’de Enerji Komisyonu’nda kabul edilen yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yeni düzenleme ile 2015 yılından önce işletmeye girecek yenilenebilir enerji tesislerine, kaynaklarına göre farklılaştırılmış fiyat garantileri getiriliyor (Tablo 1). Bu fiyat teşviklerin faturası dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği çerçevesinde elektrik borsasına kaydırılıyor. Tüm tedarikçilere sattığı elektrik miktarı oranında ödeme yükümlülüğü gelirken, bu fatura da borsa maliyetleri olarak tüketici tarifelerine yansıtılacak görünüyor. Küresel düzeyde su piyasası yaratılmasına yönelik girişimler kapsamında önem kazanan yerelleştirme anlayışı yenilenebilir enerji düzenlemelerine de, hidrolik santrallar için su kullanım hakkı verilmesinde DSİ taşra teşkilatından alınacak görüşle İl Özel İdarelerinin yetkilendirilmesi şeklinde yansıyor. Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma alanlarında, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde, içme ve kullanma suyu koruma alanları ile doğal sit alanlarında ilgili bakanlık ve koruma bölge kurulundan olumlu görüş alınmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynakları tesisi kurulumu için izin verilmesi öngörülüyor. YENiLENEBiLiRDE Enerjinin bütününde olduğu gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi de yalnızca özel sektöre yönelik fiyat teşvikleriyle düzenlenebilecek bir alan değildir. Kamunun inisiyatif alarak öncelikle yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli ve bunların değerlendirilme koşullarını oluşturması gerekmektedir. Bugüne kadar çıkarılan yasa ve teşvik sistemleri kapsamında ne yazık ki yaşanan; küçük hidroelektrik santralları başta olmak üzere lisans tüccarlığıdır. içinde bulunduğu genel enerji durumuna bakıldığında ise elektrik alanında ciddi bir dışa bağımlılık, yatırımsızlık ve pahalılık olduğu gerçeği karşısında sınırlı düzeyde ve yedek kapasite gerektiren yenilenebilir enerji yatırımlarıyla düze çıkılamayacağı gerçeği baştan vurgulanmalıdır. Yenilenebilir enerjiye ilişkin yeni düzenlemeler ise bu anlamda enerji alanına yönelik bütünlüklü bir bakış açısından uzaktır. Yenilenebilir Enerji Yasası’nın 2005 yılında çıkarılırken “devrim” olarak nitelendirildiği, ancak kayda değer yatırımın bugüne kadar gerçekleşmediği dikkate alındığında sorunun yalnızca teşvik düzeyine indirgenmesi de yeni düzenlemelere ilişkin ayrıca bir açmaz oluşturmaktadır. Enerjinin bütününde olduğu gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi de yalnızca özel sektöre yönelik fiyat teşvikleriyle düzenlenebilecek bir alan değildir. Kamunun inisiyatif alarak öncelikle yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli ve bunların değerlendirilme koşullarını oluşturması gerekmektedir. Bugüne kadar çıkarılan yasa ve teşvik sistemleri kapsamında ne yazık ki yaşanan; küçük hidroelektrik santralları başta olmak üzere lisans tüccarlığıdır. Özel sektörün yenilenebilir enerji kaynaklarında aldığı lisansların hayata geçirilip geçirilmediği, ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ yapım aşamaları gibi pek çok noktada ciddi bir denetim eksikliği bulunmaktadır. Hayata geçirilmeyen, alınmış lisanslar üzerinden spekülasyona dayanan sanal sistem ülkeyi elektrik açığıyla karşı karşıya bırakmıştır. Kamu girişimi zorunlu Teşvikli serbest piyasa ısrarı da bugün ekonomik krizle ötelenen enerji krizine çözüm olmayacaktır. Kaldı ki ekonomik kriz ortamında devlet eliyle yaratılmaya çalışılan serbest piyasanın dahi finansman bulma zorluğu ve finansman maliyetlerindeki artış karşısında ne kadar etkili olacağı sorusu gündemdedir. Kriz ortamında finansman olanağının zorlaştığı ve finansman maliyetlerinin arttığı bir gerçektir. Krizle birlikte dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarında da ciddi bir daralma yaşandığı bilinmektedir. Böylesi bir ortamda kamu inisiyatifi daha da önemli bir hale gelmiştir. Finansman maliyetlerini azaltmak açısından da kamu girişimi zorunludur. Enerji alanının daha ciddi şekilde ele alınarak planlanması, kamu öncülüğünde yatırım ve üretim programı oluşturulması gerekmektedir. Özel sektör inisiyatifine bırakılmış bu yapılanma Türkiye’nin bu alanda kendi öz gücünü devreye sokması önünde bir engeldir. Türkiye’nin kamu öncülüğünde bu alanda özellikle teknolojik gelişim sağlamak üzere ciddi yatırımlar yapması gerekmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemine aktarımında diğer önemli bir sorun ise iletim ve dağıtım sistemi planlamasıdır. Bu alandaki çok başlılık ne yazık ki ülkemizde ölü yatırımların Tayfun Akgül doğmasına neden olacaktır. Yenilenebilire rant bakışı Yenilenebilir enerji kaynaklarının, uluslararası sermaye çevresi, ulusal sermaye, bankalar ve finans kuruluşlarınca bir rant alanı olarak görüldüğü açıktır. Ülkemize yönelik bu anlamda çeşitli fonlamalar yapılması da dikkat çekmektedir. Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu’nun, 28 Mayıs 2009 tarihinde Türkiye’nin “Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi” için 600 milyon dolarlık finansmanı onayladığı açıklanmıştır. Finansmanın 500 milyon doları Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (IBRD) karşılanmaktadır. 100 milyon doları ise Dünya Bankası ile diğer çok taraflı kalkınma bankaları tarafından yönetilen ve çok taraflı bir fon olarak yeni kurulan Temiz Teknoloji Fonu’ndan gelmektedir ki bu fondan ilk kez bir projeye kaynak aktarımı yapılmaktadır. Söz konusu kredi de Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası ile ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Suya düşen devrim Yenilenebilir enerji kaynaklarımızın, hem yerli hem de temiz enerji olanağı yaratan ciddi bir potansiyel olarak mutlaka değerlendirilmesi zorunludur. Ülkemizin Tablo 1: TBMM'de Enerji Komisyonu'nda kabul edilen yenilenebilir enerji teşvik fiyatları Yenilenebilir Enerji Kaynağına Dayalı Üretim Tesis Tipi Hidroelektrik Üretim Tesisi Karada Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Denizde Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Jeotermal Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Fotovoltaik Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Biyokütle Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi (Çöp Gazı Dahil) Dalga, Akıntı, Gelgit Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ İşletmedeki ilk 10 yıl için (Avro Sen/kWh) 7 8 12 9 25 20 14 16 ENERJİ İşletmedeki ikinci 10 yıl için (Avro Sen/kWh) 20 18 8 ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle