02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 ENERJİ “Dengeleme ve uzlaştırma mekanizması ile bütünlenen, alıcılar ve satıcılar arasındaki ikili anlaşmalara dayalı piyasa yapısının kurulmasına kararlılıkla devam edilecektir” denilerek yeni Strateji Belgesi olmayan bir yapıya bel bağlamış bulunmaktadır. Yeni belgede ikili anlaşmalar piyasasını tamamlayıcı olarak nitelendirilen dengeleme ve uzlaştırma sisteminin tam bir karaborsa şeklinde çalıştığı ve tamamlayıcı değil, referans fiyatların oluştuğu ana piyasa haline geldiği, hatta kamunun ikili anlaşmalar kapsamında yapmaya çalıştığı (TETAŞ’ın ihaleleri) enerji alımına da engel oluşturduğu görmezden gelinmiştir. Elektrik hizmetini finansal işlemlere indirgeyen piyasanın kurulumunda zaten öngörülmüş olan aşamalara devam edilmesi kararı yeniymiş gibi belgede kamuoyuna sunulmuştur. şöyle yer veriliyor: “Bu nedenle dengelemeuzlaştırma sonucunda ortaya çıkacak meblağların, tayin edilecek bankaya bildirilerek ödemelerin banka hesabına veya hesabından yapılması ve/veya kamu ve özel tüm tarafların ödeme riski ile orantılı teminat bulundurulması uygulamasına 2009 yılı içinde başlanacaktır.” uygulanacağı görülüyor. Gün Öncesi Piyasası’na geçişle birlikte kısıtsız piyasa takas fiyatı ve nihai takas piyasa fiyatı belirlemesi yapılmaya başlanacak. Böylece mevcut sistemde ve Ekim 2009’da yürürlüğe girecek olan gün öncesi planlama sisteminde en yüksek fiyatın daha düşük fiyat teklif edenlere de garantilendiği uygulama sürerken, Gün Öncesi Piyasası’na geçişle birlikte finansal düzenlemeler, yatırım açığı ve elektrik yokluğu durumunda fiyatlardaki tırmanışın nasıl önleneceği sorusuna yanıt oluşturmamaktadır. Sistemde 2006 yılından beri DUY’la birlikte yaşanan pahalılık ve enerji dengesizliği sorunlarının başka bir yöne evrilmesi riski taşımaktadır. Piyasadaki son aşama elektrik borsasında vadeli işlemler piyasasının oluşturulmasıyla gerçekleştirilecek. Strateji belgesinde bu piyasaya da “piyasa katılımcılarının risklerinin azaltılması” umudu yükleniyor. Arz güvenliği beklemede Arz açığına yönelik olarak strateji belgesindeki tek çare, daha önce yasal düzenlemesi yapılmış olan kapasite mekanizması ve merkezi ihale düzenlemesi olarak görülüyor. Yine yasal düzenlemeye bağlı olarak geçiş dönemi sözleşmelerinde yapılacak değişiklikler de strateji belgesinde sıralanıyor. TETAŞ’ın bir türlü gerçekleştiremediği ikili anlaşmalara yönelim elektrik alım ihaleleri de yine belgede yerini alıyor. Kamunun yatırım yapması öngörülemeyen belgede, yalnızca DSİ’nin 1200 megavatlık Ilısu ile birlikte toplam 2 bin 852 megavatlık 14 santralının tamamlanmasından bahsediliyor. Doğalgazın ağırlığının yüzde 30’un altına düşürülmesi, yerli ve yenilenebilir enerjiye ilişkin alınacak tedbir sonuçlarına bağlanırken; arz güvenliği için ithal kömüre de kapı açık bırakılıyor. Piyasa bolluğu Baştan işlemeyen piyasa yapısına yeni piyasalar eklenmesi öngörülen strateji belgesine göre, karaborsa haline dönüşen Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi’nin (PMUM) işlettiği dengeleme ve uzlaştırma sisteminin (DUY) “Gün Öncesi Piyasası” ve “Gerçek Zamanlı Dengeleme Güç Piyasası” olarak ikiye bölünmesi öngörülüyor. Ancak Gün Öncesi Piyasası’na geçilmeden önce Gün Öncesi Planlama Piyasası oluşturulacak. Resmi Gazete’de 14 Nisan 2009 tarihinde yayımlanan yönetmeliğe göre bu çoklu piyasa modeline de 1 Ekim 2009 tarihinde geçilecek. Önceki DUY piyasasına göre getirilen temel farklılık piyasa çokluğuyla birlikte aylık olarak gündüz, puant ve gece olmak üzere 3 dönem halinde yapılan uzlaştırmanın saatlik yapılması esasına geçilmesi olarak ortaya çıkıyor. Yine sistem marjinal fiyatı denilen en yüksek fiyat üzerinden saatlik uzlaştırma dönemleri için şirketlere yüksek fiyattan satış garantisi sağlanırken, 3 dönem için sağlanan yüksek fiyat garantisi bu kez saatlik baza indirgenmiş oluyor. Mevcut DUY sisteminde, kamunun elindeyken piyasanın aktörü kabul edilmeyen talep tarafı denilen dağıtım şirketleri, özelleştirme ile devirlerin başlamasına paralel olarak bir dengeleme birimi olarak kabul ediliyorlar ve piyasa işletmecisi (PMUM) aracılığıyla tüketim tahminlerini sisteme iletmeleri öngörülüyor. Ancak sisteme dahil olmaları dağıtım şirketlerinin karaborsanın faturasını ödeyici taraf olmasını değiştirmeyecek. Çünkü verdikleri alış fiyatı teklifleri değil, sistemde oluşan satış fiyatları etkinliğini koruyacak. Zaten sürekli yüksek fiyat esasıyla çalışan bu piyasaya bir de enerji açığı sorunu eklendiğinde alıcı konumundakileri zarardan koruyacak bir mekanizma söz konusu olamıyor. Elbette bu fatura dağıtım şirketleri üzerinde kalmayacak; maliyet esaslı fiyatlandırma sistemiyle tüketicilere doğrudan yansıtılacak. PMUM sisteminde şirketlerin alacaklarının giderek birikmesi, milyar TL’lere ulaşması nedeniyle yeni yönetmelikle teminat yükümlülüğü de getiriliyor. Kamu enerji şirketlerinin enerji alacağı sorunlarının gündeme gelemediği strateji belgesinde şirketlerin alacaklarına yönelik olarak teminat düzenlemesine ise ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Değerinin altında satış işareti Strateji Belgesi’ndeki diğer temel hedefler de şöyle özetlenebilir: İfadesiyle değerinin altında kamu varlıklarının satışının yapılabilmesi öngörülüyor. Dağıtım özelleştirmelerinin 2010 yılı sonuna kadar tamamlanacağı, üretim tesisleri özelleştirmesine de bu yıl başlanacağı belirtiliyor. Maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizmasının sürdürüleceği sözü ile dağıtım özelleştirmelerine yönelik kar garantisi sağlanıyor. Dağıtım, üretim ve perakende satış işini yapabilen dağıtım şirketlerinin bu faaliyetlerini 1 Ocak 2013 tarihinde ayrıştırması öngörülüyor. Yani kamu elindeyken izin verilmeyen dikey tekel yapıya özel sektör elinde izin verilirken, mülkiyet ve kontrol bazlı tekelleşmeyi önleyecek bir adım değil, yalnızca şirket ayrışması hedefleniyor. Serbest tüketici limitinin 2011 sonuna kadar konutlar hariç tüm tüketicileri kapsaması, 2015’e kadar da tüm tüketicileri kapsaması hedefleniyor. Kaynak kullanım hedeflerinde yerli linyit ve taşkömürü potansiyeline ilişkin rakamsal bir hedef belirlenmezken, nükleer enerji üretiminin 2020 yılına kadar en az yüzde 5 olması, hidrolik potansiyelin tamamının, rüzgar için 20 bin megavatın, jeotermal için 600 MW’lık potansiyelin tamamının 2023 yılına kadar kullanılması öngörüldü. Güneş konusunda hedef yerine azami ölçüde değerlendirme niyeti belirtildi. PMUM işletmesinin TEİAŞ’tan ayrılarak, yılsonuna kadar mali ve idari özerkliğe sahip yeni bir kurul yapılanması şeklinde Piyasa İşletmecisi oluşturulması planlanıyor. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Arz güvenliğine ilişkin olarak kamunun yatırım yapması öngörülmezken, karaborsaya dönüşen elektrik alımsatımlarında piyasa sayısı artırılıyor. 1 Ekim 2009’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni piyasalar da yine sistem marjinal fiyatı denilen en yüksk fiyat üzerinden işleyecek. Böylece daha önce 3 dönem için sağlanan yüksek fiyat garantisi bu kez seetlik baza indirgenmiş olacak. Strateji belgesinde 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren Gün Öncesi Planlama yerine Gün Öncesi Piyasası’na geçileceği belirtilirken, temel hedef “Bu piyasa aynı zamanda gün içindeki gerçek zamanlı dengeleme miktarını da azaltacaktır” şeklinde ortaya konuluyor. Öncelikle kısıt yönetimine ilişkin verilen yük alma ve yük atma talimatları durumunda Gün Öncesi ya da Dengeleme Güç Piyasası olup olmaması fark etmeden ikisine de aynı fiyat ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ fiyat ve miktar ikilisi bazında oluşturulan arz ve talep eğrilerinin kesiştiği noktadaki fiyatın geçerli olması öngörülüyor. Ayrıca Strateji Belgesi’nde Gün Öncesi Piyasası işler haline geldikten sonra gerçek zamanlı dengelemedeki dengesizlikler nedeniyle oluşan maliyetlerin faturalara yansıtılmayacağı hedefine yer veriliyor. Bu düzenleme talep tarafını, karaborsadaki maliyetlerin bir kısmını tarifelere yansıtamayacak olması nedeniyle zorlayıcı olarak değerlendirilebilir. Ancak böylesi ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle