Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 13 Ocak 2012 Cuma 393 Ankara’dan dünyaya açılan bir gazeteci ‘Yatırıminsana yapılmalı’ abah Gazetesi yazarı Nur Batur, ideali olan gazeteciliğe Anadolu Ajansi’nda başladı. Basın sektöründe, Türkiye ve yurtdışında önemli görevler alan Batur, ufkunun Amerika’ya gitmesiyle açıldığını, üniversite yıllarında dünyanın merkezini Türkiye olarak düşündüğünü söylüyor. Yurtdışına çıktığında Türkiye’nin dünyanın gündeminde dahi olmadığını gören Batur, hâlâ dünyadan kopuk olunduğuna dikkat çekiyor ve “İç siyaset odaklı bir atmosferdeyiz. Çarkı döndüren ise ekonomi. Bir ülkeyi parlatan kültürsanat, spor ve insandır. Bunlara yatırım yapılmalı” diyor. Saddam Hüseyin’den Benazir Butto’ya kadar pek çok liderle tanışma fırsatı bulan Batur, en çok Benazir, Yasser Arafat ve Rauf Denktaş’tan etkilendiğini söylüyor. Ankaralı bir gazeteci olan Batur, çocukluğundan bugüne değişen başkenti “Ankara benim çocukluk yıllarımda kasaba gibiydi fakat daha Batılı görüntülü ve daha düzenli bir kentti. Dünyada bu tür şehirler kuruluş dönemi özelliklerini koruyor. Ankara modern oldu ama karakterini kaybetti” diye anlatıyor. Batur ile başkent manzaralı odasında görüştük: Basının merkezi İstanbul ama sizin dönüşünüz eninde sonunda hep Ankara’ya olmuş. Neden? ¦ İdealim İstanbul’a kamaktı ama insan her zaman hayallerini gerçekleştiremiyor. İstanbul’dan 2 defa önemli teklif geldi ama çalışma ortamını beğenmediğim için kabul etmedim. Atina dönüşümde gidecek oldum, bu seferde temsilcilik teklif edildi ve yine Ankara’ya döndüm. Dışarıdan dünyaya bakmak ile içeriden değerlendirmek arasında ne fark var? ¦ Üniversite yıllarımda ve ilk gazeteciliğe başladığım zaman dünyanın merkezinin Türkiye sanıyordum. Amerika’ya gidince merkezde Türkiye’nin olmadığını, hatta Türkiye’nin dünyanın gündeminde dahi olmadığını farkettim. Türkiye’de, dünyanın gündeminden farklı bir gündem işliyor. İç siyaset odaklı ve siyasi polemiklere fazlaca gömülmüş bir atmosferde yaşıyoruz. Dünyanın nasıl döndüğünü anlayan çok az insan var. Dünyadan halâ kopuğuz. Çarkı döndürenin temelde ekonomi olduğunu bilmek gerek. Yurtdışına çıkınca bir ülkeyi parlatanın kültür ve sanat, spor, insan olduğunu görüyorsunuz. Türkiye milyonlar harcayıp lobiler oluşturdu. O lobiler Sertab Erener’in, kız volaybol takımının, Yunanistan’da İbrahim Kutluay’ın yaptığını yapamadı. Türkiye dizilerin yaptığını milyar dolarlar harcasa yapamazdı. Sanata, spora, müziğe yatırım yapılmalı. : r u t a B r Nu S ‘Hazır bir kadın birikimi var’ Türkiye’de kadınlar siyasette daha çok yer almak için ne yapmalı? ¦ Öncelikle yüzde 30 kota kesinlikle olmalı. Kadınlar siyasete yerelde başlamalı. Çünkü kadın detaycıdır. Yerelde başarılı olup atılım yapabilirler. Ayrıca kadınlar yalnızca siyasette değil, bürokraside, bölgesel yönetimlerde, valiliklerde, kaymakamlıklarda, emniyet müdürlüklerinde de olmalı. İş örgütlerinde, sendikalarda kadın yok. Bence kadın örgütleri siyasete verdikleri ağırlığın aynısını diğerlerine de vermeli. Çünkü hazır bir kadın birikimi var. Kadınların özgüvenleri yüksek ve siyaset dünyası da kadını siyasi kimliğiyle kabul etmeye başladı. Pek çok liderle tanışma fırsatı buldunuz, sizi en çok etkileyen kim oldu? ¦ Benazir Butto beni kadın, anne, güçlü bir siyasetçi olması, öldürülmesi ve son röportajı yapmam nedeniyle çok etkiledi. Filistin lideri Arafat’dan çok etkilendim. Türkler arasında ise Denktaş en çok etkileyen oldu. Kıbrıs davasının ardında çok başka bir Denktaş olduğunu gördüm. Zeki, müthiş dehası olan bir siyasetçiydi. ‘Teknoloji geldi ama estetik yok’ Yetiştiğiniz Ankara ile şu anki arasında ne fark var? ¦ Ankara benim çocukluk yıllarımda kasaba gibiydi fakat daha Batılı görüntülü ve daha düzenli bir kentti. Şimdi ise Batı ile Doğu’nun ortasında duran bir yer. Teknoloji geldi ama estetik yok. Büyük caddelerimiz, parklarımız, meydanlarımız yok. Dünyada bu tür şehirler kuruluş dönemi özelliklerini koruyor. Ulus Sineması, eski Kızılay binası, parkı korunmalı, bulvar kültürü öldürülmemeliydi. Paris’i, Londra’yı metroyla korudular. Ankara’da da öyle olmalıydı. Ankara modern oldu ama karakterini kaybetti.