22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Eylül 2011 Cuma 374 21 DOÇ. DR. BERRİN DEMİRBAŞ Endokronoloji ve Metabolizma Hast. Uzmanı ÖNCE SAĞLIK Özel TOBB ETÜ Hastanesi bdemirbas@tobbetuhastanesi.com.tr Hipoglisemi(1) H ipoglisemi, kan şekerinin 50 mg/dl altına inmesi olarak tanımlanmakta olup önemli bir sağlık sorunu ve sık karşılaşılan metabolik bozukluklardan biridir. İnsanın normal açlık kan şekeri 85100 mg/dl arasında seyir ederken, bu rakam toklukta ortalama 100140 mg/dl arasında değişir. Hipoglisemi nedenleri nelerdir? Açlıkta ortaya çıkan hipoglisemi nedenleri: 1. İlaçlar 2. Kritik hastalıklar 3. Endokrin eksiklikler 4. Pankreas beta hücresi dışı tümörleri 5. İnsülin salgılanmasının fazla olması 1. Pankreas beta hücresi tümörü 2. Pankreasın beta hücre hiperplazisi 3. Pankreas dışı ektopik insülin sekresyonu Toklukta ortaya çıkan hipoglisemi nedenleri: 1. Reaktif hipoglisemiler 1. Erken reaktif hipoglisemiler 2. Geç reaktif hipoglisemiler 2. Alimenter hipoglisemi 3. Alkole bağlı hipoglisemi Diyabetiklerde görülen hipoglisemi nedenleri: I Gereğinden fazla insülin veya oral antidiyabetik kullanmak, I Yemekleri ve ara öğünleri düzensiz saatlerde yemek I Öğünlerde gereksinimden az karbonhidrat almak I İlaçları yanlış zamanda kullanmak, I Her zamankinden fazla egzersiz yapmak, I Alkol kullanmak, I Kadınlarda adet kanamasının başlaması, I İnsülin enjeksiyonlarının yerini değiştirmek, I Sindirim güçlüğü, mide boşalmasının gecikmesi, I Soğuk/ılık ortamdan çok sıcak ortama geçmek. Hipoglisemili olgularda beyin hücrelerinin ana enerji kaynakları olan şekeri yeteri kadar temin edememesi kendi düzeni içerisinde bağımsız olarak çalışan otonom sinir sisteminin doğrudan uyarılmasına yol açar. Bu uyarılmanın amacı, karaciğer ve kaslardaki depo şekerden (glikojen) şeker (glukoz) üreterek beynin şeker ihtiyacını gidermektir. Hipoglisemi belirtileri nelerdir? Hipogliseminin şiddeti hafif, orta ve ağır olabilir. Hipogliseminin şiddetine göre klinik bulgular farklıdır: Hafif şiddette hipoglisemi bulguları; I Açlık, I Titreme, I Terleme, I Dudakta ve dilde karıncalanma, I Solukluk, I Çarpıntı, I Huzursuzluk, Orta şiddetteki hipoglisemi bulguları; I Baş ağrısı, I Karın ağrısı, I Bulanık görme, I Uyuşukluk, I Konuşma zorluğu, I Taşikardi (Kalp atım hızının artması), I Sinirlilik, I Solukluk, Terleme, Ağır şiddetteki hipoglisemi bulguları; I Bilinç kaybı, I Konvülsiyonlardır. Hipoglisemi sorunu en çok şeker hastalarında ortaya çıkmaktadır. Şeker hastalarının insülin veya ağız yoluyla kan şekeri düşürücü ilaçları dikkatsiz kullanmaları, öğün atlamaları, öğünlerde almaları gereken toplam kalori ve karbonhidrat miktarlarını azaltmaları veya geciktirmeleri, hipogliseminin ortaya çıkmasında en önemli etkenlerdir. Ağır ve uzamış egzersizlerin de hipoglisemiyi kolaylaştırabilmektedir. Şeker hastalığı dışında böbrek üstü bezi yetersizliği, hipofiz bezi yetersizliği, ilerlemiş karaciğer yetersizliği de hipoglisemi oluşturabilir. Kan şekerini düşürücü ilaçların etkisini çoğaltan diğer bazı ilaçların (salisilatlar, bazı antibiyotik) kullanılması hipogliseminin başlıca nedenleridir. Tiroid bezi yetersizliğinde, anoreksia nervozada, midenin kasılma bozukluklarında, ağır bulantı ve kusmalarda yoğun fiI ziksel egzersizler sonrasında hipoglisemi ortaya çıkabilmektedir. Eğer hafif düzeydeki hipoglisemi belirtileri yemeklerden 23 saat sonra ortaya çıkıyorsa erken, 35 saat sonra ortaya çıkıyorsa geç reaktif hipoglisemiler adı verilir. Fonksiyonel hipoglisemiler olarak da bilinen erken reaktif hipoglisemiler, genellikle genç, anksiyeteli, hiperaktif kadınlarda görülür. Yemekten hemen sonra olabileceği gibi ilk 23 saatte de ortaya çıkabilir. Burada altta yatan neden tam olarak bilinmemekle birlikte yemeklerden sonra hızlı glukoz emilimi ile kısa süreli bir hiperinsülinizm sorumlu olabilir. 2 saatlik glukoz yüklemesinde hipoglisemi ve hiperinsülinizm çoğu zaman tespit edilemeyebilir ancak tanı için hastanın anamnez verileri yeterlidir. Tedavide diyet çok önemlidir. Hastalara sık sık, az aza karbonhidrattan fakir, proteinden zengin diyet önerilir. Diyete rağmen düzelmeyen durumlarda glukoz emilimini geciktiren ilaçlar kullanılabilir. Devamı gelecek... Bu sayfa Özel TOBB ETÜ Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / 292 99 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle