Katalog

2 Eylül 2011 Cuma 374 15 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET Bir Portre H Yeni komşular bilgilendirme dosyasıyla karşılanıyor ‘Mahallemizehoşgeldiniz’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Çiğdem Mahallesi sakinleri tarafından kurulan Çiğdemim Derneği, yararlı bir uygulama başlattı. Dernek, mahallelerine yeni taşınan komşularına bir bilgilendirme dosyası sunarak “Hoş geldiniz” diyor. Muhtarlığa başvuran yeni komşulara sunulan dosyada, içerisinde para çekme makinaları ve sağlık ocakları ve diğer yaşamsal bilgiler yer alıyor. Çiğdemim Derneği, kuruluşunun 15. yıldönümünde yeni bir ilki başlattı. Dernek, mahalleye yeni taşınan ve muhtarlığa işlemlerini yapmak için giden yeni komşulara verilmek üzere bilgilendirici bir dosya hazırladı. Dernek tarafından hazırlanan dosyada Çiğdem Mahallesi ile ilgili her türlü bilgi yer alıyor. Derneğin “Tanıtım Dosyası”, mahalle muhtarlığında, yeni kayıt yaptırmaya gelen komşulara, bir ücret alınmaksızın dağıtılıyor. Dosya ile yeni taşınan komşuların mahalleyi tanımaları ve acil ihtiyaçlarında so A run yaşamamaları hedefleniyor, Çiğdemim Derneği’nin de faaliyetleri hakkında bilgi veriliyor. Tanıtım dosyasının içinde yer alan bilgilerin bazıları şöyle:Mahallenin 50X70 boyutlarındaki yerleşim planı, I Mahallede bulunan bütün işyerlerinin, resmi kurumların, okulların iletişim bilgileri, I Para çekme makinalarının yerleri, otobüs duraklarının yer leri vs. I Derneğin tanıtımı ve çalışmaları hakkında bilgiler, I Dernek üye/gönüllü formu gibi belgeler/bilgiler. · Dernek üye/gönüllü formu gibi belgeler/bilgiler. Dosya bu bilgilerle de sınırlı kalmıyor. Dosyada, cami imamının cep telefonunun yanı sıra mahallede yaşayan Hıristiyanlar da düşünülerek kilisenin telefonuna da yer veriliyor. Çiğdemim Derneği’nin hazırladığı rehberde güzellik salonları, çocuk yuvaları ve etüd merkezleri, emlakçılar ve acil tamirat ihtiyacı duyulan elektirikçiler ile tesisatçıların da bilgileri bulunuyor. Muhtar memnun Çiğdem Mahallesi Muhtarı Cemal Akın, hizmetten memnun olduğunu ve dosyayı alanların şaşırdığını, dosyadaki bilgilendirmelerden memnun olduklarını dile getiriyor. Dosyayı alanlar ise mahalle ile ilgili her türlü bilginin dosyada yer almasının ve özellikle esnafın iletişim bilgilerinin olmasının çok yerinde bir düşünce olduğunu dile getiriyorlar. er kuşak, içine doğduğu dönemin olaylarıyla büyür. Hele zaman, savaşlarla, göçlerle doluysa insanın payına bunlardan bir bölümü ister istemez düşecektir. İbrahim Safiev de, bu saydıklarımızdan fazlasıyla yararlanan bir sanatçı. Kafkasya’nın Nahçivan’ında 1898 yılında başlayan yaşamı, savrulup giden bir yaşamdır. İlk resim eğitimini Erivan Lisesi’ndeki öğretmeninden alır. Daha sonra sırada Moskova Güzel Sanatlar Akademisi vardır. Birinci Dünya Savaşı sonunda Sovyetler Birliği’nden iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail atölyesine devam ederek tamamladığında yıl 1923’tür. Okulun bitmesine karşın onunla yollarını ayırmaz. 1930’a değin Namık İsmail’le çalışmalarını sürdürür. Artık, adı, bildiğimiz şekliyle İbrahim Safi olmuştur. Yeni kurulmuş cumhuriyete ve onun önderine olan bağlılığı sonucu bir dizi portre çalışması yapar. İzlenimci (Empresyonist) anlayışta bol renkli ve üst üste vurulmuş boya katmanlarıyla dolu tuvaller imzası gibidir sanatçının. Büyüklü küçüklü çok sayıda resimler yapar kısa sürede. Bu bağlamda, işlek ve hızlı çalışmalarıyla üretkenliği, onun kişiliğinin en bilinen yönü. Özellikle, İstanbul’dan seçtiği şiirsel görünüşler yanında öteki konularda da çok sayıda resimler ortaya koymuştur. Bunlar arasına Paris, Roma, Münih, Köln, Viyana ve Atina gibi değişik Avrupa kentlerinden görüntüleri de yerleştirmek gerekir. İlk sergisini 1946 yılında İstanbul’da açar. Bir süre bulunduğu Ankara’dan çalıştığı konular arasında Ziraat Bankası’nın Ulus’taki genel müdürlük binası görüntüleri belleklerde yer etmiş resimleri arasındadır. Büyük bir olasılıkla, bunların bankaya satışı yoluyla parasal açıdan desteklenmiş olması akla gelmiyor değil. Çünkü bu arada dekor çalışmaları yaptığı da yazılanlar arasında. Sürekli izleyen, aldığı görsel notlarla birikimini zenginleştiren sanatçı, İstanbul ve Ankara dışından İzmir, Antalya ve Bursa gibi yurt köşelerinden genel görünümleri ele alır. Bir de değişik yapıları konu edindiği tuvaller boyar İbrahim Safi. Çok sayıda resim yapan sanatçı, 1983 yılı başlarında Odakule’de retrospektif nitelikli bir sergi açmayı planlar. Bu sergi, açılacak yüzüncü sergisi olacaktır aynı zamanda. Başka topraklarda başlayıp İstanbul’da süren yaşam bu serginin açılma sürecinde, 4 Ocak 1983 günü sona erer. Beyoğlu Postacı Sokak’taki evinde biten yaşama, binlerce resim yanında acılar ve özlemlerle dolu günler de eşlik edecektir. Eşi ve çocuğu yurttan ayrılıp başka ülkelere göç ederler sanatçının ölümünden bir süre sonra. Böylelikle, savrulan yaşamlara yenileri eklenip duracaktır. Geriye kalansa resimler yalnızca. Şimdi elimizdeki banka binası görünümü aracılığıyla Ulus’un bir halini anımsamak güzel olmalı.