Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET Bir Portre dettendir, bizim yetkililer içeride başka dışarıda başka konuşmayı sever. Belki de böyle ikili oynamak genlerle ilgili bir sorun olmalı. Bilinmez. Ne demek istendiğini daha da açıklamak anlamında birkaç olaya yakından bakmalıyız. Tarihin sayfaları arasında kalmış eylemlerden çıkarılacak yeteri ölçüde ders var gibi. Bu zengin örneklerimize bakarak ne denli övünsek (!) az gelir. Elbet başka konularda da örnekleri vardır ama doğallıkla, bizim çıkış noktamız sanat olacak. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, daha önce yurt dışına eğitim için gönderilen sanatçılarımız 1914’te geri çağrılırlar. Bu nedenle, 1914 kuşağı ya da Çallı kuşağı diye adlandırılacak sanatçıların çoğu zamanın güçlü devlet adamı Enver Paşa’nın buyruğuyla kurulan Şişli Atölyesi’nde resim yapmaya başlayacaklardır. 1917’de açılan atölyede kimler yok ki? İbrahim Çallı, Ali Cemal, Namık İsmail, Hikmet Onat, Sami Yetik, Diyarbakırlı Tahsin, Halil Paşa, Feyhaman Duran gibi o dönemin sanatçılarını burada görebiliyoruz. Şehzade Abdülmecid de bir ara katılacaktır buraya. Şişli’deki atölyede hazırlanan cephe dekoru içinde model olarak askerler görevlendirilir. Hikmet Onat’ın “Cephede Mektup Okuyan Askerler” resmi bu ortamda hazırlanan yapıtlardan yalnızca birisidir. Amaç, savaşın coşkusunu, kahramanlık duygularını sanat yoluyla yansıtmak, kitleleri savaşa hazırlamaktır. Enver Paşa’nın sanata yatkınlığını bu bahaneyle tanımış oluyoruz böylece. Ama, hemen ardından Şehremini (belediye başkanı) Cemil Topuzlu döneminde açılan Gülhane Parkı’na kadınların girmesi sorunu çıkıyor. Enver Paşa dindar olduğu için, kadınlar ve erkekler için ayrı günler öneri ve buyruğunu verir. Yine bu kapsamda, sokaklarda kadın ve erkeğin birlikte görünmesi engellenecektir. Bir ressam tarafından yapılan peçeli ama yüzü açık kadın portresi yasaklanır ardından. Ziya Gökalp, Talat Paşa ile bunları tartışarak yasakların kaldırılmasını sağlar. Yurt içindeki baskıcı ve sansürcü anlayış, 1920 yılında Bakü’de toplanan Doğu Halkları Kurultayı’nda bambaşka bir kişilikle ortaya çıkar. Çünkü politikada kendine çıkış yolları arayan Enver Paşa’nın, bu kez, içinde yer almak istediği ortamda ne denli aydın olduğunu gösterme zamanıdır. Kurultaya sunduğu bildiride şöyle der: “Yoldaşlar! Özgürlük ve mutluluk denen nesneleri ancak bilinçli ve bilgili ulusun elde edeceği kanısındayız. Çalışmayla birlikte özgürlüğü sağlayacak temelli bilgi ve bilim ışığıyla ülkemizin aydınlanmasını istiyoruz. Bu amaçla erkek ile kadın arasında ayrılık koymuyoruz.” Gördünüz mü ikili oyunu! Sen, kadınla erkeğin aynı gün içinde parkta görünmesini günah sayacaksın, ardından da kalkıp dışarıda eşitlik sözleriyle gösteri yapacaksın. Bir yandan resim yaptırırken, öte yandan yüzü açık kadın resmini yasaklayacaksın. Geçmişte kalmış ama hiç de yabancısı olmadığımız ilginç bir yönetici portresi. A NKARA Ankara Anakent Belediyesi’nin yeni camili amblem hazırladığı bir dönemde, Danıştay 8. Dairesi; eski camili ambleminin iptal edilmesine yapılan itirazı reddetti. Böylece karar kesinleşti. Davayı açan Avukat Rahmi Kumaş, bu iptal kararının yeni hazırlanan camili amblemin de iptal edilmesini sağlayacağını söyledi. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Belediyesi’nin başına geçtikten sonra “Hitit Güneşi” olan Ankara’nın simgesini değiştirterek yerine “camiliminareliAtakuleli” simge getirmişti. Eski CHP Trabzon Milletvekili Rahmi Kumaş da bu değişikliğe karşı hukuk mücadelesi başlatmış A Ambleminiptali kesinleşti tı. Kumaş’ın başvurusu üzerine Ankara 3. İdare Mahkemesi söz konusu camili amblemi iptal etmişti. Mahkeme kararında, camili amblemin Ankara’yı “tarihsel ve kültürel olarak” yansıtmadığını vurgulamıştı. Belediye ise kararın bozulması istemiyle Danıştay’a itiraz etmişti. Danıştaş 8. Dairesi geçen haftalarda simgenin iptal kararının bozulması istemini reddederek, kararı onadı. Gelişmeyi Cumhuriyet Ankara’ya değerlendiren Kumaş, bu kararla simgenin iptalinin kesinleştiğini belirtirken, “Bu karar, belediyenin yıldız sayısını, 3’ten 5’e çıkararak eski simgeyi daha da acayipleştiren kararının iptali için açtığım 4. davayı da kaza Danıştay, Ankara’nın yeni amblemiyle büyük benzerlikler taşıyan eski simgenin iptalini onayladı 26 Ağustos 2011 Cuma 373 nacağım anlamı taşıyor” dedi. Melih Gökçek, Ankara’nın, mahkeme tarafından iptal edilen cami minareli amblemini, üzerinde çok küçük değişiklikler yaparak yeniden belediye meclisinden geçirmişti. Taksişoföründen duyarlılık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu adına Uğur Mumcu Caddesi’ne yaptırılan freski 15 günde bir köpüklü suyla temizleyip, bakımını yapan taksi şoförü Birol Kaya, belediyelerin anıtlara ve fresklere sahip çıkmasını istedi. Bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren yazarımız Uğur Mumcu’nun freskini 15 gün arayla temizleyip, yıkayan Birol Kaya, bakımsızlık nedeniyle böyle bir adım attığını söyledi. Freskin tozlu olmasından rahatsızlık duyduğunu dile getiren Kaya, “Son 3 yıldır pazar günlerine denk gelecek şekilde, freski köpüklü su ile temizliyorum. Madem böyle bir yazar için fresk yapılıyor, neden bakımı unutuluyor. Anıtlara, fresklere saygısı olmayanlar freske, reklam ilanı bile yapıştırmış. Bu bakımsızlığın yanı sıra özel Ankara taşı üzerine sıvayla kenarlarını tamir etmiş. Bu kadar vicdansızlık olmaz. Çok sinirleniyorum. İstiyorum ki freskin bakımı yapılsın, orta refüje alınsın. Ya da yerinde kalacak ise granit taştan yapılsın” dedi. Optimum’dabayramcoşkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Optimum Outlet Alışveriş Merkezi, uzun Şeker Bayramı tatilini Ankara’da geçirmeyi planlayanlara eğlenceli bir program hazırlıyor. Bayram boyunca Optimum’da, bilim ve eğlencenin içi içe geçtiği programlar gerçekleştirileck. Özellikle minik ziyaretçiler için bilimsel deney atölyeleri eğlenerek öğrenmeyi amaçlayan faaliyetleri sergileyecekler. İnteraktif, uygulamalı ve eğitici programları ile çocukların hayal gücünü ateşlemeyi, fen bilimlerini merak uyandırarak öğrenilmesini amaçlayan etkinlikelrin yanı sıra canlı müzik dinletileri de programda yer alıyor.