Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OKURKEN Türey KÖSE 26 Ağustos 2011 Cuma 373 Prof. Kasap, Ankara’daki istihdamı araştırdı ‘Çağ’ları Aşan Aşklar latıyor... Kitapta yazar, sanatçı ve devlet adamlarının “aşık” kimlikleriyle öyküleri var. Aşk, en sert muktedirleri bile “tutsağa” çeviriverir. Bakınız; “Benim tek metresim iktidardır” diyen Napolyon Bonaparte’ın Josephine’e yazdığı mektuplara. “Kıskanç olduğumu sanıyordum ama yemin ederim böyle bir şey söz konusu değil. Senin üzüntülü olduğunu bilmektense, sanırım ben kendi elimle sana bir sevgili bulurdum” diyebilen bir Napolyon’u gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz? Ya da, Freud’u “hayatı boyunca tek kadına aşık olmuş, kıskanç bir erkek” kimliğiyle özdeşleştirebiliyor musunuz? “Kadına mı gidiyorsun kırbacını unutma!” buyuran Nietzche’nin Lou Salome karşısında yaşadıkları da pek öyle eli “kırbaçlı” erkek görüntüsüyle örtüşmüyor... Aşk olur da, ihanet, üçüncü kişiler, acı çekenler, çektirenler olmaz mı? Mayakovski’nin iki kız kardeş Lili Brik ve Elsa Trıolet’le yaşadığı aşklar bir roman gibi okunuyor. Bu iki kız kardeş, Mayakovski ve Aragon’un esin kaynağı olarak da edebiyat tarihinde bir yere sahip. Gala da dahilere esin kaynağı olarak sanat tarihine geçmiş başka bir özgür “aşk” kadını. Hani o güzelim “Okul defterlerine, sırama, ağaçlara, kumlar, karlar üstüne yazarım adını, özgürlük” şiirini yazan Eluard’ın erotik bir tutkuyla bağlı olduğu Gala’ya daha sonra da ressam Salvador Dali tutulur. Edebiyatseverler, Avusturyalı yazar Stefan Zweig ile eşi Lotte’nin birlikte intihar etme öyküsünü bilir. Bu kitapta Zweig’in önceki eşi Maria von Winternitz adlı yazarla inişli çıkışlı ilişkisini de öğreniyoruz. Zweig, intiharından önce de Friderike’ye bir veda mektubu yazmış. Frederike bu mektupları daha sonra yayımlamış, ancak “Lotte ve Stefan” diye imzalanmış mektuplardan “Lotte”in adını silerek. Kıskançlığı birlikte ölüme gitmiş iki insana saygısızlık yapmasını önleyememiştir. “Tarihin silinmez mürekkepli” aşklarında aşkın tüm halleri var. İlk çarpılma, tutulma, tutku, kıskançlık, ihanet, umut, sancılı tükeniş ve “son” halleri. Kitapta aşka dair bir çok tanım, özlü söz de var... Ama aşk “söz” dinler mi, tanımlara sığar mı? Bizet’in operasında Carmen’in dediği gibi; “Aşk bir çingene çocuğudur, yasa tanımaz”... Tarihin Silinmez Mürekkepli Aşkları, Mehmet İnanç Turan, Kalkedon Yayıncılık, 364 sayfa. M ehmet İnanç Turan’ın Tarihin Silinmez Mürekkepli Aşkları adlı kitabı zamana yenilmeyen, çağları aşan, kuşaktan kuşağa anlatılan, yazılan, resmedilen, ilham veren “aşk”ları an NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Ankara’nın istihdam durumuna ilişkin yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaştı. Kasap’ın anketine göre başkentteki işsizlerin yüzde 84.5’ini kadınlar, yüzde 15’lik bölümünü ise erkekler oluşturuyor. Kasap’ın, GazeteBilkent’te yayımlanan çalışması Çankaya, Yenimahalle ve Mamak ilçelerinde 500 kişi ile yapılan anket uygulaması ile gerçekleştirildi. Araştırmaya göre Ankara’daki işsizlerin yüzde 8.5’i 1525 yaş, yüzde 23.9’u 2635, yüzde 39.4’ü 3645, yüzde 19.7’si 4655, yüzde 8.5’i de 5665 yaş gruplarında bulunuyor. Oranları da değerlendiren Prof. Dr. Kasap, “Burada en çok orana sahip olan yaş grubu 3645 yaş arasında olması ilgi çekicidir” değerlendirmesini yapıyor. Araştırma işsizliğin eğitim durumuna göre dağılımını da ortaya koydu. Buna göre işsizlerin yüzde 4.2’si okuryazar değil. İşsizlerin yüzde 32.4’ü ilkokul, yüzde 15.5’i ortaokul, yüzde 33.8’i lise ve dengi okul, yüzde 7’si yüksekokul ve yüzde 7’si de lisans mezunu. Araştırma sonuçlarıda lisansüstü eğitimi olup işsiz olan kişiye rast Kadınların yüzde85’i işsiz A lanmadı. İşsizliğin eğitim durumuna dağılımını değerlendiren Prof. Dr. Kasap, şöyle konuştu: “Eğitim düzeyinin işsizlik için ne kadar önemli olduğu açıktır. Geçmiş dönemlerde, insanlar liseden mezun olup devlette memur olma şansı buluyorken, şimdi lisans düzeyinden mezun olan insanların yüzde 7’si işsiz. Artık lisans düzeyinden mezun olmak yeterli değil, lisans üstü eğitim düzeyinden mezun olmanın, iş bulmada avantaj sağladığı ortada.” Dil bilen işsizler Araştırma Ankaralı işsizlerin yüzde 9.9’unun bir yabancı dil bildiğini, yüzde 18.3’ünün “biraz yabancı dil bildiğini”, geriye kalan yüzde 71.8’inin ise hiç yabancı dil bilmediği sonucunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda işsizlerin yüze 23.9’u herhangi bir bilgisayar programı kullanma konusunda bilgi sahibi. Ancak yüzde 76.1’lik bölümün ise bilgisayar ve internetle bağlantısı bulunmuyor. Prof. Kasap, yalnızca yabancı dil veya bilgisayar kullanmanın iş bulmada avantaj sağlamadığına dikkat çekiyor. ‘Kadınların özgüveni artırılmalı’ Araştırma sonuçları üzerine önerilerde bulunan Prof. Dr. Kasap, kadınlardaki işsizliğin azaltılmasının kendi ellerinde olduğunu dile getiriyor. Kasap, “Günümüzde kadınlar iş hayatında her türlü iş alanına atılmaya başlamış olmakla beraber bunu daha fazla teşvik edici faaliyetler yaparak gerçekleştirmeli. Bunu yapabilecek en etkili yöntem ise, kadınlara erkeklerinde yaptığı işleri yapabileceğini gösterip, onların kendilerine olan güvenlerini arttırmaktır” dedi. ‘İşsizlik evliliğe engel’ Çalışma Ankaralı işsizlerin yüzde 80.3 düzeyinde evli, yüzde 19.7 düzeyinde bekar olduğunu ortaya koyuyor. Prof. Kasap, bekar oranın az olmasına karşın evlenmemenin birinci nedeninin işsizlik olduğunu vurguluyor. Prof. Kasap ve ekibinin araştırmasına göre işsizlerin gelirleri ise şöyle:“İşsiz bireylerin yüzde 66.2’si 500 TL’den az gelire, yüzde 16.9’u 5011000 TL arası gelire, yüzde 11.3’ü 10011500 TL arası gelire, yüzde 2.8’i 15012000 TL arası gelire, yüzde 2.8’i ise 2001 TL üzeri gelire sahip. Yüksek gelirlere sahip olan işsizler, menkul kıymetlerden kazandıkları para ile yaşıyorlar.”