Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Ağustos 2011 Cuma 371 21 İkili eğitim, anaokulsuz eğitim, öğretmensiz eğitim NKARA Yeni eğitimöğretim yılı öncesinde veli ve öğrencileri kayıt heyecanı sararken, Ankara’da bu yıl ilk kez okulla tanışacak minik öğrenci sayısının yaklaşık 70 bin olacağı tahmin ediliyor. Devlet okulları ile özel okullarının olanak ve koşulları arasında büyük bir uçurum var. İlköğretim okullarının yüzde 30’unda ikili eğitim yapısı uygulanırken, Ankara’da hâlâ 8 ilçede anaokulu bulunmuyor. Eğitimci Mustafa Gazalcı “İkili eğitim yapısı eğitimin niteliğini ciddi biçimde bozar. Bir ilçede anaokulunun olmaması ise çocukların temel insan kişiliğinin oluşmasında büyük bir engeldir” diyerek “Maalesef her iki durum da eğitime nitelikli yatırım yapılmamasından. Hükümet politikası hem eğitimin niteliğini düşürüyor, hem de eğitimin özelleştirilmesine yol açıyor. Yani kendi pazarını yaratıyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Başkenteğitimfakiri A MAHMUT LICALI İlçelerde sınıf mevcutları İlçe Altındağ Çankaya Etimesgut Gölbaşı Keçiören Mamak Pursaklar Sincan Y.mahalle Akyurt Ayaş Bala Beypazarı Çamlıdere Çubuk Elmadağ Evren Güdül Haymana Kalecik Kazan K.hamam Nallıhan Polatlı Ş.Koçhisar Ortalama İÖ 36 31 43 27 52 38 46 49 34 21 13 15 27 17 34 24 18 13 17 18 30 19 16 34 16 37 OÖ 39 33 41 29 56 41 56 53 37 32 21 12 30 10 34 33 8 14 22 21 31 23 19 31 18 38 ilköğretimde sınıf başına düşen 13’er öğrenci sayısıyla dikkat çekiyor. Orta öğretimde de Keçiören sınıf başına düşen 56 öğrenciyle en kalabalık sınıfların bulunduğu ilçe olma özelliğini Pursaklar ile paylaşıyor. Onları 53 öğrenci ile Sincan izliyor. 8 ilçede anaokulu yok Okul öncesi eğitime destek verilmesine karşın başkentin 8 ilçesinde devlete ait anaokulu bulunmuyor. Akyurt, Bala, Çamlıdere, Evren, Güdül, Haymana, Kazan ve Kızılcahamam’da devlete ait anaokulu bulunmuyor. Ayaş, Beypazarı, Çubuk, Elmadağ, Kalecik, Nallıhan ve Şereflikoçhisar’da ise yalnızca bir tane anaokulu eğitimöğretim faaliyeti gösteriyor. Başkentte en fazla devlet anaokulunun bulunduğu ilçe ise 14 okulla Etimesgut olurken, ikinci sırada 9’ar okulla Çankaya ve Yenimahalle geliyor. Devletözel uçurumu İkili eğitim yaygın Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, başkent Ankara örgün eğitim kurumlarında 900 bini geçen öğrenci sayısıyla İstanbul’un ardından Türkiye’nin 2. büyük öğrenci nüfusuna sahip. Öğrenci sayısının fazla olduğu gerekçesiyle hâlâ okulların yüzde 30’unda sabah ve öğleden sonra olmak üzere ikili eğitim yapısı uygulanıyor. Ankara’daki toplam 1.302 devlet okulunun 370’inde ikili eğitim yapısı uygulanıyor. İkili eğitimin en fazla uygulandığı örgün eğitim kurumu ise 312 okulla ilköğretim okulları. İlköğretim okullarının yüzde 34’ünde ikili eğitim yapılıyor. Ortaöğretimde ise 328 devlet okulunun 58’inde ikili eğitim uygulanıyor. Eğitimci Gazalcı “AB’de yüzde 100’lerde olan okul öncesi eğitimin Türkiye’de yüzde 30 civarında” olduğunu belir terek “Ankara da bu tablodan payını alıyor” diyor. Kalabalık sınıflar Keçiören’de İlköğretimde en kalabalık sınıflar derslik başına 52 öğrencinin düştüğü Keçiören’de bulunuyor. Onu derslik başına 49 öğrenci ortalamasıyla Sincan, 46 ortalama ile Pursaklar, 43 ortalama ile Etimesgut izliyor. Ayaş ve Güdül Okul öncesi İlköğretim Ortaöğretim Toplam Halk ve çırak eğitimi Açık ilk ve orta eğitim Ankara’da devlet okulları ile özel okullar arasında kalabalık sınıflar ve öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında büyük uçurum bulunuyor. Verilere göre, resmi anaokullarında derslik başına 20, özelde ise 14 öğrenci düşüyor. Resmi ilköğretim okullarında bir dersliğe ortalama 37, özelde ise 19 öğrenci düşüyor. Resmi ortaöğretim kurumlarında bir derslikte 38, özel ortaöğretim okullarında ise 14 öğrenci yer alıyor. Öğretmenler de yetersiz Hükümet’in seçim öncesinde verdiği atama taahhütlerine karşın, Ankara’daki okullardaki öğretmen sayısı yetersiz olmaya devam ediyor. Resmi ana okullarında bin 761, ilköğretim okullarında 26 bin 124, ortaöğretim okullarında ise 15 bin 868 öğretmen görev yapıyor. Buna göre okul başına anaokullarında 30, ilkokullarda 29, orta öğretimde ise 48 öğretmen düşüyor. Sadece orta öğretimde 8 ayrı yıl olduğu dikkate alındığında, her okulda her bir yıl için sadece 6 öğretmenin bulunması, Ankara’daki öğretmen açığını gözler önüne seriyor. Türlerine Göre Okul ve Öğrenci Sayısı Resmi 58 916 328 1.032 82 Özel 141 76 79 292 Toplam 199 992 407 1.598 82 Öğrenci 45.805 583.701 271.101 900.607 206.320 69.651 Gazalcı:Eğitimpazarıyaratılıyor “Türkiye’de eğitimin niteliği çok düştü. İki Türkiye’nin iki eğitimi var. Olanakları iyi okullar ile hem kalabalık hem ikili eğitim yapan ve öğretmen eksikliği olup günlük yaşamlarını sürdürecek ödenekleri olmayan okullar. Yoksul halkın niteliksiz eğitime mahkum edilmesini eğitimin bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılmasına bağlıyorum. Parasız eğitim söylenmez oldu. Asıl eğitmi paralı oldu ve kamu hizmeti olmaktan çıkarıldı. Eğitime yeterince yatırım yapılmıyor. Bu politika hem eğitimin niteliğini düşürüyor, hem de eğitimin özelleştirilmesine yol açıyor. Yani Hükümet yatırım yapmayarak özel eğitime kendi pazarını yaratıyor.”