Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Ağustos 2011 Cuma 371 17 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET SİNEMA Çankaya Belediyesi’nin kültür ve sanat aktivitelerileriyle gerçekleştirdiği “Çankaya Yazı” etkinlikleri kapsamında başlattığı “Sinema Günleri” devam ediyor. Ahmed Arif Parkı, Emek Pazar Yeri, 100. Yıl Pazar Yeri, Sokullu Pazar Yeri, Bademlidere Pazar Yeri, Çayyolu TODAM, Ayrancı Pazar Yeri, Karapınar TODAM ve Esat Pazar Yeri’nde gösterilen filmlerle, özeleket tatile gidemeyen Ankaralıların hoş vakit geçirmeleri amaçlanıyor. “Meml likle ların Öcü” adlı filmlerin gösteMeselesi”, “Katırcılar”, “Çalgı Çengi” ve “Yılan rildiği etkinlik şöyle: sat Pazar Bugün: Saat 21.00/Sokullu Pazar Yeri/Yılanların Öcü/Saat 21.00/E Yeri/Katırcılar. Pazartesi: Saat 21.00/Bademlidere Pazar Yeri/Memleket Meselesi. 17 Ağustos Çarşamba: Saat 21.00/Bademlidere Pazar Yeri/Katırcılar. 18 Ağustos Perşembe: Saat 21.00/Çayyolu TODAM/Çalgı Çengi. 19 Ağustos Cuma: Saat 21.00/Çayyolu TODAM/Yılanların Öcü. si. 22 Ağustos Pazartesi: Saat 21.00/Ayrancı Pazar Yeri/Memleket Mesele Pazar Yeri/Katırcılar. 24 Ağustos Çarşamba: Saat 21.00/Ayrancı 25 Ağustos Perşembe: Saat 21.00/Karapınar TODAM/Çalgı Çengi. 26 Ağustos Cuma: Saat 21.00/Karapınar TODAM/Yılanların Öcü. Samanpazarı 1944 ugünkü Samanpazarı’nın curcunalı yapısı o günlerden gelmiş gibi aynen. Kentin öteki bölümlerinde görülen iş yerlerinden oldukça farklıdır orası. Birinin diğerini sırtladığı derme çatma dükkânlar kıvrılarak yukarı doğru tırmanır. Yukarısı dediğimiz yerse kale. Oradan aşağı doğru etekleri çevreleyen dar sokaklar taş döşeli ve kaldırımları incecik. Eskiden köyden gelenlerin ilk uğrak yeri buralardı. Samanpazarı’ndaki bu küçük yerlerde, yün, el örgüsü koşumlar, gaz lambası, renk renk basmalar ve binbir çeşit ürün satılır. Ayakkabı olarak giyilen kara lastikler, uyduruk karton kutuların üzerine yan yana dizilir. Kaç numara olduğunu soranlar, ellerine geçen bu lastikleri olduğu yerden alıp, inceler ve bırakırdı. Allı güllü basmalar dokurdu Sümerbank’ın tezgâhları. Soyut bir resim örneği gibi raflarda yerini alırdı onlar. Kimi hiç el değmemişçesine üzeri tozla kaplı, kimi çok beğenilmekten ötürü dağılıp kalmış masa üzerinde. Sokak boyunca her yandan birbirine karışmış sabun, baharat ve tozların yanında hayvan kokusunu duyumsamadan geçmek olanaksız. Ön cepheden dışarı taşan tahta kepenkler öğle güneşinin göz kamaştıran etkisini biraz olsun kırar gibi. Sami Yetik’in Samanpazarı adlı, 1944 tarihli resmi bugünden koparıp o günlerin Ankara’sına götürüyor sizi. Girilmemiş bir savaşın etkilerini tümüyle taşıyan bir toplumun yüzüne tutulmuş bir aynadır bu resim. Yoksulluğun ve çaresizliğin tüm izlerini üzerinde taşıyan bir görüntü buradaki. Sanatçımız, asker ressamlar kuşağının son temsilcileri arasında. 1878 yılında İstanbul’da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi’nde okurken arkadaşı Mehmet Ali Laga’nın resim yapmasından etkilenerek kendisi de resim yapmaya başladı. 1896 yılında girdiği Harbiye Mektebi’nde öğretmeni bildik bir sanatçıydı artık: Hoca Ali Rıza. Resim öğrenimi görmek için 1900’de girdiği Sanayii Nefise (Güzel Sanatlar Akademisi) Mektebi’ni 1906 yılında tamamladı. Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa’nın izni ile gittiği Paris’te Valery’nin öğrencisi oldu. O günlerin gözde sanat akımı Empresyonizmden (İzlenimcilik) büyük ölçüde etkilenen Yetik, yurda dönüşünden sonra resim çalışmalarının yanında askerlik görevini de sürdürdü. Balkan savaşları sırasında Bulgarlara tutsak düştü. Kendisiyle birlikte bulunan ve Bulgarlar tarafından şehit edilen ressam Hasan Rıza’nın çalışmalarının, bir bölümü Viyana’daki müzelerde yer almak üzere toplanması Sami Yetik’in gayretleriyle gerçekleşti. 1914 yılında kurulan Şişli Resim Atölyeleri’nde İbrahim Çallı, Namık İsmail, Ali Cemal ve Hikmet Onat’la yaptıkları resimler savaş konularıyla dikkatleri üzerinde toplar. 1945 yılında aramızdan ayrılan sanatçının ölümüne değin yaptığı değişik temalı çok sayıda yapıt arasında yer alan “Samanpazarı” resmi, başkentin kırklı yıllarını yansıttığı için ayrı bir havaya sahip denilebilir. B CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi GEZİ 15 Kasım 1925 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşının da bir dönem korunduğu Etnografya Müzesi’ni en son ne zaman gezdiniz? Ankara’nın en gözde müzelerinden biri olan Etnografya’da, Türk sanatının Selçuklu Devri’nden zamanımıza kadar devam eden örnekleri sergileniyor. Müzede ayrıca Anadolu maden sanatının güzel örnekleri arasında olan 15. yüzyıl Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm, leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları gibi çeşitli madeni eserler yer alıyor. Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunuyor. Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı 3. Keyhüsrev’in tahtı, Ahi Şerafettin Sandukası, Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı, Siirt Ulu Camii Mimberi, Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı müzenin en önemli eserleri arasında. KİTAP Bir gazetecinin, özellikle de bir köşe yazarının meslek yaşamını merak ettiğiniz oluyor mu? Hangi olaylar gazeteciyi üzer, ya da hangi olaylar hakkında yazılarına kimi zaman “sansür” getirilir? Kimi olayların duygusallığına kapılıp, haber atlıyor mu? Tüm bu soruların yanıtları, kendi yaşamından özetle gazetemiz yazarı Bekir Coşkun’un “Başın Öne Eğilmesin” adlı kitabında var. Kitap, Bilgi Yayınevi’nden çıkalı çok oldu aslında. Hatta yazarımız Coşkun, gazetemiz Cumhuriyet tarafında düzenlenen imza günlerine de katıldı, son kitabını imzalamak için... Ancak bu yaz günleri, Coşkun’un kitabının bir kez daha ele alınması için güzel bir dönem. Coşkun, kitapta “Büyük suçlar, küçük kitaplara sığmıyor” diyor ve ekliyor: “... Başına bir şey gelen Türkiye’dir... Ben onun sadece sıradan bir gazete yazarıyım. Türkiye’nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı? Bu kitap, bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir.” Kitabı Cumhuriyet Kitapları’ndan edinebilirsiniz. (442 30 50)